Akçeltik pirinci, tereyağı, soğan ve kuzu eti gibi temel malzemelerle hazırlanan bu dolma, adeta bir sanat eseri gibidir. Pirincin önceden ıslatılması, soğanların kavrulması, etin kıvamına gelene kadar pişirilmesi ve sonunda tüm bileşenlerin özenle sarılması, bu yemeğin eşsiz lezzetini ortaya çıkarır. İskilip Dolması sadece bir yemek değil, aynı zamanda geçmişten günümüze taşınan bir kültür mirasıdır. Her bir lokması, Osmanlı döneminin zengin mutfak kültürünü ve geleneklerini yansıtır. Bugün bile, bu lezzet sofralarda aile fertlerini bir araya getirerek, özel anlara anlam katar. İskilip Dolması, sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir mirastır; bir geçmişin ve kültürün taşıyıcısıdır.

Malzemeler:

Dubai çikolatasına rakip: Bu da Dubai pidesi ve künefesi Dubai çikolatasına rakip: Bu da Dubai pidesi ve künefesi
  • 1 kg akçeltik pirinci (dirayetli olan çabuk pişmeyen başka bir pirinçle de olur)
  • 250 gr tereyağı
  • 1 çay bardağı ayçiçek yağı
  • 3 orta boy ince kıyılmış soğan
  • Tuz
  • Karabiber
  • Kemikli kuzu eti (ben but kullandım)
  • 50 gr tereyağı (kullanacağınız et miktarına göre azaltılıp çoğaltılabilir)
  • 2 tüm soğan
  • Karabiber
  • Tuz
  • Eti’n üstünü asacak kadar sıcak su
  • Sac ayağı
  • Büyükçe bir tencere
  • Ça dediğimiz kumaştan torba

Hazırlanışı:

  • İlk olarak pirinci sıcak tuzlu suda ıslatıyoruz, en az yarım saat.
  • Soğanları 250 gr tereyağı ve bir çay bardağı sıvı yağda iyice kızartıyoruz.
  • Sonrasında bire bir ölçü olacak şekilde soğanların üstüne su ekliyoruz.
  • Su kaynadıktan 1-2 dakika sonra birkaç defa iyice soğuk suyla yıkadığımız pirinçleri ekliyoruz.
  • Pilav suyu kaynadıktan sonra altını kısıp suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Pişen pilavı soğuması için tepsiye döküyoruz.
  • Eti tereyağında hafif kavuruyoruz rengi dönene kadar. Sonrasında üzerine aşacak kadar sıcak su, iki tüm soğanımızı tuz ve karabiberimizi ekliyoruz. Sac ayağını yerleştiriyoruz.
  • İyice soğuyan pilavımızı bez torbamıza yerleştirip ağzını iple bağlıyoruz.
  • Sac ayağının üstüne büyükçe bir tabak veya tepsi yerleştiriyoruz. Kenardan hava çıkacak kadar boşluk kalması şart.
  • Üzerine torbamızı yerleştiriyoruz. Torba kesinlikle tencerenin kenarına değmeyecek, en üstünde fırın kağıdını seriyoruz ki buhardan oluşan su damlacıkları pilav torbamızın üstüne damlamasın.
  • Kapağını kapattıktan sonra kenarına bir parmak boşluk kalacak şekilde hamuru sıvıyoruz.
  • Kapağın üstüne ağırlık yerleştiriyoruz. Hamur sıvayıp da açık bıraktığımız boşluktan buhar çıkmaya başlayınca tencerenin altını kısıyoruz.
  • 3,5 saat sonra pilavın ve etin pişip pişmediğini kontrol ediyoruz. Pilavı tabağa alıp üzerine et suyu gezdirilir ve üstüne eti konulur.

Bu tarif, yıllardır Osmanlı geleneğini yaşatan bir lezzet. Ailemde bayramlarda mutlaka yapılır, artık ben de bu özel lezzeti sevdiklerimle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum

Muhabir: MERVE DERE