ABD'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) akademisyenlerinden Yeon-Woo Choi, Muhammad Khalifa ve Elfatih Eltahir, "İklim Değişikliğinin Dışarıda Geçirilebilecek Günler Üzerindeki Etkisinde Kuzey-Güney Eşitsizliği" adlı akademik çalışmayı geçen mart ayında yayımladı. 50 farklı iklim modelinin tarihsel sıcaklık verileri ve tahminlerinden yola çıkılarak gerçekleştirilen çalışmada, yıl içinde dışarıda geçirilebilecek gün sayısındaki olası değişimler incelendi.

Dışarıda geçirilebilecek günlerdeki sıcaklık kriterini 10 ile 25 derece arasında kabul eden çalışmada, 1980'den 2100'e kadar geçen sürede dünyadaki her ülkenin yıl içinde dışarıda geçirilecek gün sayısındaki değişimler ortaya konmaya çalışıldı.

Çalışmanın sonucuna göre günümüzde ılıman hava koşullarına sahip ülkelerin dışarıda geçirilen gün sayılarında sıcaklık artışına bağlı düşüşler öngörülürken özellikle kuzey ülkelerinin yaşanan bu durumdan karlı çıkacağı ve dışarıda geçirilen gün sayılarının artacağı tahmin ediliyor.

Tarçın: Şifa Kaynağı Olan Baharat ve Sağlık Üzerindeki Etkileri Tarçın: Şifa Kaynağı Olan Baharat ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Çalışmayı bir adım öteye taşıyarak araştırmanın verileriyle www.eltahir.mit.edu/globaloutdoordays adlı interaktif internet sitesini hayata geçiren araştırmacılar böylelikle her ziyaretçiye, kendi sıcaklık ve hava durumu kriterlerini belirleyerek yaşayacakları değişikliği öğrenme fırsatı sundu.

Küresel ısınmanın şiddetlendiği ve ısınmanın beklenenden daha az arttığı iki ayrı senaryoyu sitenin veri tabanına ekleyen araştırmacılar böylelikle iklim krizine karşı hem iyi hem de kötü senaryoda yaşanabilecek değişimi göstermeye çalıştı.

Güneye inildikçe dışarıda geçirilebilecek gün sayısı azalıyor

Sitede, 10 derece ile 25 derece arasında ve yağış almayan gün filtreleri birlikte seçildiğinde Türkiye'de dışarıda geçirilen gün sayısı halihazırda yılda ortalama 139 olarak görülüyor. Bu sayının 2100 yılına kadar kötü senaryoda 14 gün, iyi senaryoda ise 5 gün düşeceği tahmin ediliyor. Bir diğer Akdeniz ülkesi olan Yunanistan’da aynı filtreler seçildiğinde, dışarıda geçirilebilecek gün sayısı kötü senaryoda 30, iyi senaryoda ise 24 gün düşüyor. Türkiye’nin kuzey komşularından olan Rusya’da tam tersi bir durum var. Ülkede iklim krizinin şiddetlendiği senaryoda dışarıda geçirilen gün sayısında 14, iklim krizinin beklenilenin altında seyrettiği senaryoda ise 8 gün artış olacağı tahmin ediliyor.

Suudi Arabistan’da dışarıda geçirilebilecek gün sayısında iklim krizinin şiddetlendiği senaryoda 71, iyi senaryoda ise 26 gün düşüş öngörülürken Brezilya’da kötü senaryoda 44, iyi senaryoda 21 gün; Hindistan’da kötü senaryoda 61, iyi senaryoda 25 gün; Çad’da kötü senaryoda 42, iyi senaryoda 20 gün; Güney Afrika’da kötü senaryoda 14, iyi senaryoda 4 gün; Avustralya'da kötü senaryoda 14, iyi senaryoda 4 gün düşüş bekleniyor. ABD verilerini eyaletlere göre gösteren haritada orta enlemler baz alındığında, dışarıda geçirilecek gün sayısının kötü senaryoda ortalama 6, iyi senaryoda ortalama 4 gün düşeceği tahmin ediliyor.

Dışarıda geçirilebilecek gün sayısının artmasının beklendiği ülkelerden Almanya'da iklim krizinin şiddetlendiği kötü senaryoda 27, iyi senaryoda ise 13 gün artış olacağı öngörülüyor. İsveç’te kötü senaryoda 34, iyi senaryoda 15 gün; Kanada’da kötü senaryoda 17, iyi senaryoda 12 gün; Japonya’da ise kötü senaryoda 13, iyi senaryoda ise 6 gün artış bekleniyor.

"İnsanlar gündelik yaşamda planlarını güzel havalara göre yapıyor"

MIT İklim, Çevre ve Yaşam Bilimleri Fakültesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elfatih Eltahir yaptıkları araştırma ve oluşturdukları veri tabanı hakkında soruları yanıtladı.

İklim değişikliğinin yürüyüşe çıkmak, bisiklete binmek, parkta zaman geçirmek gibi gündelik alışkanlıklarımızı nasıl değiştireceğine odaklandıklarını belirten Eltahir "İklim değişikliği dendiğinde akla ilk gelen aşırı hava olayları oluyor. Ama bunlar her gün olan şeyler değil, insanlar gündelik yaşamda planlarını güzel havalara göre yapıyor." dedi.

Bilim insanlarının iklim krizini anlatırken sıklıkla karmaşık rakamlara başvurmasının insanların durumu anlaması noktasında bir bariyer oluşturduğunu söyleyen Eltahir, kendi çalışmalarının, insanlara gündelik yaşamlarının nasıl değişeceğine dair bir tablo çizmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.

Çalışmalarını herkesin kendi kriterlerini oluşturabileceği bir siteye dönüştürdüklerinin altını çizen Eltahir, "Bu önemli bir özellik, çünkü biz size dışarıda geçirilecek gün tanımlamıyoruz. Bazı insanlar soğuk sever, bazıları ise sıcak. Yani kullanıcılar da bir yerde analizin bir parçası haline geliyor." diye konuştu.

"Türkiye'de turizm sektörünü etkileyebilir"

İnsanların, arzu ettikleri hava koşullarına daha çok hangi aylarda daha çok sahip olabilecekleri bilgisine de site aracılığıyla ulaşabileceklerini belirten Eltahir şöyle devam etti:

"Örneğin Türkiye’de dışarıda geçirilebilecek gün sayınız şu an oldukça fazla. Daha çok nisan ayında başlıyor ve kasım ayına kadar sürüyor. Neredeyse 6 ay güzel havalara sahipsiniz. Öte yandan gelecekte yaz aylarında dışarıda geçirebileceğiniz gün sayısı çok az olacak gibi görünüyor ama kış ve sonbahar aylarında daha çok güneşli gün göreceksiniz. Çünkü eskisi kadar soğuk olmayacak. Yani dışarıda geçirilecek gün sayısında yaz günlerinden kaybedip kış günlerinizden kazanıyorsunuz."

Bu tür değişimlerin birçok sektörü etkilediğini vurgulayan Eltahir, turizmin Türkiye için önemli olduğunu ve dışarıda geçirilebilecek gün sayısındaki değişimin turizm sektörünü etkileyeceği tahminini paylaştı.

Eltahir, "Mevcut iklim koşullarında yaz ayları Türkiye’yi ziyaret etmek için uygun. Gelecekte ise yaz Türkiye’ye gelmek için doğru bir zaman olmayacak. İlkbahar ve sonbahar ayları daha tercih edilebilir olacak." sözlerini sarf etti.

Yaşanan değişimlerin kültürler üzerinde de ciddi bir etkisi olacağı yorumunu yapan Eltahir, "Kültürel aktivitelerin çoğu aslında insanların dışarıda ne kadar zaman geçirebilecekleriyle doğrudan bağlantılı. Çünkü kültür, iklim koşullarıyla şekilleniyor. Tatili, okulların açık olduğu günleri, her şeyi buna göre yapıyoruz. Yaşanan durumun topluma değişik etkileri olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA