Katil İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 583'e yükseldi Katil İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 583'e yükseldi

DURIM ABAZI 

Bangladeş’te Bağımsızlık Savaşı'na katılanların ailelerine ayrılan kontenjan oranına tepki olarak başlayan protestolar, Başbakan Şeyh Hasina’yı koltuğundan indirdi. Hasina, konutunun protestocular tarafından basılmasının ardından istifa edip ülkeden kaçtı. Bangladeşli gazeteci Sorwar Alam ve Türkiye’de okuyan Bangladeşli öğrenciler Minhazul Abedin ve Nasruzzaman Naeem, Diriliş Postası’na ülkelerinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

“Müslümanlara terörist muamelesi yaptı”

Gazeteci Sorwar Alam, 2008’de iktidara gelen rejimin, ana muhalefet ve İslam partileri dahil tüm muhalefeti bitirmeye çalıştığını belirterek, “İslam kimliği taşıyan gruplara terör muamelesi yaptı. Bunu yaparken de halktan gelen sesleri farklı şekillerde susturmaya çalıştı. 2008’den sonra 2014 ve 2023’te seçime tek başına girdi ve tek başında kazandı. Hiçbir muhalefet partiye seçime katılmasına hak tanımadı.” dedi.

Dünya ile iletişim kesildi

Ülkede yüzde 56 özel kontenjan sisteminin uyguladığını anımsatan Sorwar Alam, “Peki bu özel kontenjandan kimler faydalanacaktı? Tabi Hasina iktidarına yakın olanlar... Öğrenciler bunu durdurmak için bu protestolara başladı. Bu gösterileri de polis ve asker aracılığıyla bastırmaya çalıştı. Öğrencilere ateş açıldı. Olaylarda bir sürü öğrenci öldürüldü. Bundan sonra da olaylar daha da büyüdü. Olaylar büyüyünce öğrencilere halk da destek verdi. Hükümet bunu durdurmak için ülkede bütün iletişim araçlarını kapattı. Ülkenin dünya ile iletişimini kesti. Hatta ülke içindeki insanların birbirleriyle iletişimini kesti. Gösterileri bastırmak için güç kullandı. Ancak kaç kişinin öldürdüğüne dair kesin bilgi yok.” ifadelerini kullandı.

“Ordu halka karşı duramadı”

Olaylardan sonra hükümetin geri adım attığını ve öğrencilerin tüm isteklerini kabul ettiğini dile getiren Alam, “Fakat öğrenciler artık o kadar kişinin öldürülmesinin ardından durmadı ve hükümetin istifa edip cezalandırılmasını istedi. Bunun için de geç kaldı, istifa etmedi. Öğrenciler artık ‘Başka hiçbir şey kabul etmiyoruz sadece bu iktidar gitsin istiyoruz’ dediler. Bunun için halkı diğer şehirlerden başkente çağırdı. İnsanlar da başkente doğru yürümeye başladı. Hükümet ise bunları durdurması için sınırsız sokağa çıkma yasağı ilan etti. Asker ve polisi de sokaklara çağırdı. Halkın isteği bu hükümeti düşürmek için o kadar güçlüydü ki ordu halka karşı duramadı. Başbakan ve kabindekiler askeri bir uçakla Hindistan’a kaçtı.” diye konuştu.

“Genelkurmay Başkanı, Hasina’nın akrabası”

Genelkurmay Başkanı’nın “Öğrencilerin tüm taleplerini dinleyeceğiz, onların isteklerini karşılayacağız, bütün suçlular cezalandırılacak ve herkesle, öğrencilerin ile akademisyen ve diğer siyasi partilerle konuşup, herkesin kabul edebileceği, güvenebileceği bir geçici hükümet kuracağız.” açıklamasını değerlendiren Alam, “Ama burada şöyle bir durum var: Öğrenciler askerlerin desteklediği bir iktidar istemiyor, ordunun bu olaya hiçbir şekilde müdahale etmesini istemiyor. Çünkü Genelkurmay Başkanı istifa eden başbakanın ailesinden geliyor. Onun çok yakın bir akrabası ve bu Genelkurmay başkanını bu başbakan birkaç ay önce göreve getirmişti.” dedi.

“Bu enkazın temizlenmesi gerekiyor” 

Ordunun Hasina’nın Hindistan’a kaçmasına izin verdiğini kaydeden Alam, “Memlekete büyük bir enkaz bıraktı. Son günlerde yaşananlar sadece son olaylara bağlı değil. Bu seneler öncesine kadar dayanıyor. Bu hükümet onlara karşı çıkanları susturmak için her türlü aracı kullandı. Bu enkazı ise birileri temizlemesi gerekiyordu. Geçici hükümet kurulduktan sonra yeni seçimlere gitmek için hazırlıklarını yapacak ama bunu yapmadan önce eski hükümetin getirdiği bir sürü yasaları tekrar gözden geçirip değiştirmesi gerekiyor, temize geçirmesi gerekiyor, halkın isteğine göre değiştirmesi lazım. Bunu sağlayan bir geçici hükümetin kurulmasını bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.

“Küçük çocukları öldürdüler”

İstanbul Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Minhazul Abedin, “Şeyh Hasina uzun zamandır diktatör olarak hüküm sürüyordu. 2013’te İslam alimlerini idam etmişti. 2018’de öğrenciler yollar emniyetli olsun, kazalara karşı önlem alınsın diye sokaklara çıkmıştı. Ancak o zaman gösteriler bastırılmıştı. Son gösterilere ise uzun zamandır demokrasi arayan halk da katıldı.” ifadelerini kullandı. Başka bir öğrenci Nasruzzaman Naeem ise “Helikopterlerden evlerinin balkonlarından olayları izleyen insanlara da ateş açıldı. Hatta küçük yaşta çocuklar bile öldürüldü.” diyerek Hasina’nın bir daha ülkeye dönemeyeceğini vurguladı.
 

Editör: Ela Duyar