Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesindeki (AİBÜ) yapılanmasına yönelik, haklarında dava açılan 10’u firari, 27’si tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.
Bolu Belediyesi Nikah Salonunda Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, eski AİBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Duruşma tanıkların dinlenmesi ile devam etti.
Halen görev yaptığı Erzurum’dan SEGBİS vasıtasıyla duruşmaya katılan tanık K.Ç, dönemin AİBÜ Tıp Fakültesi Dekanı firari sanık Kemal Gümüştekin’in örgüte yakınlığı ile dikkati çektiğini ileri sürerek, “Gümüştekin, 2015 genel seçimleri öncesinde dekanlık ve fakültede çalışan kişilere HDP’ye oy vermeleri konusunda yönlendirmelerde bulundu. Onları HDP’ye oy vermeleri konusunda yönlendirdi.” dedi.
“Örgüte yakın kişiler kısa sürede yükseldi”
K.Ç, Gümüştekin’in girdiği derslerde öğrencilere örgüt ile ilgili bilgiler verdiğini de savunarak, “Derslere girdiğinde bizi de yanında götürürdü. Derslerin bazı bölümlerinde Fetullah Gülen cemaatini öven ve hükümetin uygulamalarını kötüleyen şeyler anlatırdı. Hükümetin kötü yanlarını öğrencilere anlatarak Fetullah Gülen cemaatini överdi.” diye konuştu.
Üniversitede örgüte yakın olan öğrencilerin kayrıldığını da iddia eden K.Ç, “Benimle araştırma görevlisi olarak işe giren ve örgütle yakınlığı olduğunu bildiğim kişiler çok kısa sürede yükseldi. Ben bu gruba uzak olduğum için 3 yıldır doçent olmaya çalışırken, bazı kişiler sadece bir yılda doçent oldu. Hatta ‘bazı araştırma görevlilerinin tezlerini dahi bu gruba yakın hocalar yazdı’ diye duymuştum.” ifadesini kullandı.
K.Ç, fakültede kendi odasının da bulunduğu katta örgüte yakın kişiler tarafından özel oda hazırlandığını öne sürerek, şunları kaydetti.
“Odalarımızın bulunduğu katta koridorun sonunda bir oda vardı. O odaya halı, koltuk ve bilgisayar yerleştirdiler. Örgüte yakın olduğunu bildiğim Kenan Gümüştekin, Bedri Selim Benek, Elçin Hakan Terzi, Fırat Zafer Mengeloğlu ve başka ismini bilmediğim kişiler bu odaya sürekli gelirlerdi. Bir süre oturup ayrılırlardı. Fakültede hazırladıkları özel odayı örgüt faaliyetleri konusunda toplantı yapmak için kullandıkları kanaatindeyim. Hepsinin kendi odaları olmasına rağmen dinlenme bahanesiyle bu odayı kullanıyorlardı. Hepsi de aynı anda gelip bir süre bekledikten sonra aynı anda odadan çıkıyordu.”
“Hizmet bir mafyadır girersen çıkamazsın”
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan Tanık F.T. ise Bolu’ya gelmeden önce Sivas’ta örgüt içinde aktif görev aldığını belirterek, “Sivas’ta iken AİBÜ’de kadro açıldığını duydum ve bu kadroya başvurdum. Tanıdığım olan Sefa Gürtürk, AİBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Kenan Gümüştekin’i arayarak bana yardımcı olmalarını istedi. Bunun üzerine Bolu’ya geldim.” diye konuştu.
Sanıklardan Bedri Selim Benek’i Sivas’tan tanıdığını ifade eden F.T, “Benek, Sivas’ta örgütte aktif görev alıyordu. Ben onu ‘Selçuk’ ismiyle tanıyordum. Bölge imamının altında eğitim danışmanı olarak görev yapardı. Ben Sivas’ta örgütten uzaklaşma kararı aldım. Bolu’ya da bu nedenle geldim.” diye konuştu.
F.T, Bolu’ya ilk geldiğinde sanıklardan Alim Erdem ile görüştüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Alim hoca bana, benimle Bedri Selim Benek’in ilgileneceğini söyledi. Ben ‘artık bu yapıdan uzaklaşmak istiyorum’ dediğimde Alim Erdem beni hoş karşıladı. Ama Bedri Selim Benek, Kenan Gümüştekin ve Recep Bayram, bana ayrılmamam yönünde baskı yaptılar. Hatta bana yapılan baskıları Mehmet Yazıcı ile paylaştım. Ona da cemaatten uzaklaşmak istediğimi söylediğimde Yazıcı bana ‘Hizmet bir mafyadır girersen çıkamazsın.’ dedi. Ben de ‘Beni imha mı edeceksiniz?’ diye sordum. O da ‘Nasıl anlarsan öyle’ diye cevaplayarak, hizmetin faaliyetlerini anlamaya kimsenin aklının yetmeyeceğini söyledi.”
AİBÜ’de araştırma görevlisi olarak çalıştığı dönemde örgütten ayrılmak istediği için kendisine olumsuz yönde baskı yapıldığını da sözlerine ekleyen F.T, baskıların nedenini sorduğu Bedri Selim Benek’in, “Sen Gülen cemaatine itaat etmeden bir yerlere geleceğini mi sanıyorsun?” dediğini ileri sürdü.
Duruşma, çarşamba gününe ertelendi.