Gökhan Erek / Özel Haber

Türkiye, uzun süren seçim maratonunun ardından yerel yönetimleri belirlemek için sandık başına gitti. Cumhuriyet Halk Partisi; İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere 30 büyükşehir belediyesinin, 14’ünü kazandı.

Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir de seçim sonuçlarına etki eden unsurlar, AK Parti seçmeninin tutumu ve bundan sonraki süreçte yapılması gerekenlerle ilgili Diriliş Postası’na değerlendirmelerde bulundu. 

Müsavat Dervişoğlu'ndan Devlet Bahçeli ile tokalaşma açıklaması Müsavat Dervişoğlu'ndan Devlet Bahçeli ile tokalaşma açıklaması

CHP TABANINDA BEKLENEN AK PARTİ’DE OLDU

Seçim sonuçlarının verdiği birçok mesaj olduğunu belirten Hilmi Daşdemir, “Bunların en önemlisi ekonomi ile ilgili mesajlar. Bunlar beklenen mesajlardı ancak burada beklenenin de ötesinde bir dip dalga CHP tabanında beklenirken; AK Parti tabanında oldu bu.” şeklinde konuştu.  

DİP DALGA İKİ ŞEKİLDE GÖRÜNDÜ

Seçimdeki dip dalganın, iki şekilde kendisini gösterdiğini aktaran Daşdemir, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “AK Parti seçmeninin bir kısmı AK Parti'ye oy vermek yerine Yeniden Refah Partisi hatta Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verdi.  Bir kısmı da  sandığa  gitmeyip, pasif tepkisini  gösterdi. Bu iki tepki seçimin kaderini belirledi. Bu açıdan bakılınca da seçimin ciddi anlamda AK Parti aleyhine neticelenmesini sağlamış oldu. Bunu net olarak görüyoruz. Bu da beklenenin çok ötesinde bir durumdu.”

SİYASETİN ZEMİNİ KAYDI

Seçim sonuçlarını, siyasetinin zeminin kayması olarak da nitelemek gerektiğinin altını çizen Daşdemir, “Bunu çok iyi çalışmak lazım. İstanbul, Ankara üzerinden baktığım zaman bunu biraz daha net olarak görebiliyorum. Oradaki milliyetçi, muhafazakar seçmenin siyasal anlamdaki farklı tercihinin siyasal zemini kaydırdığını gözlemledik. Bunun önümüzdeki dönemde elbette siyaseten ve sosyolojik olarak etkisi olacaktır.” ifadelerini kullandı.  

EN ÖNEMLİ SONUÇ NE?

Seçmenin tercihi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Daşdemir, şunları kaydetti, “Yaşananlar, sadece bir partiden başka bir partiye oy verme olarak nitelendirilemez. Bunun temel milli meselelerde de farklı bir tutuma doğru evrildiğini görüyoruz. Yerel seçimde kısmi etkisi oluyor ama yerel seçimde de çok ciddi bir etkisi olduğu aşikar olarak karşımızda duruyor, bunu görmezden gelemeyiz, bu en önemli sonuç.”

CİDDİ ANLAMDA TARTIŞILMASI GEREKEN KONULAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmasında da mesajların alındığını söylediğini aktaran Daşdemir, “Buradan bakılınca da AK Parti’nin, bazı yerlerdeki aday belirleme süreçlerindeki sıkıntılar, diğer taraftan bununla beraber kampanyaların çok sönük ve zayıf geçmesi. Daha öncesinde Ankara üzerinden örnek vermiş ve Ankara'da en az 20 puan fark olacağını söylemiştim. Nitekim 20 puanlık bir farkı gördük.  Bunun en temel sebepleri; oradaki adayın sahada çalışmaması ve çalışmamasının neticesi olarak da bunun genel siyasete de etkisi olması diyebiliriz. Bunların yıkıcı ve kalıcı da bir etkisi oluyor bir taraftan.  Bunları ileriki zamanda ciddi anlamda tartışmak, konuşmak gerekiyor.” dedi.  

“YETERİ KADAR DERS ALINMIYOR”

Seçimlerden alınan mağlubiyetin ardından bir müddet sorunların konuşulduğunu ancak daha sonraki süreçte herkesin kendi mecrasında yoluna devam ettiğini belirten Daşdemir, “Ders aldığını söyleyenler oluyor ama yeteri kadar ders alınmıyor. Hata yapanlar da ödüllendiriliyor, farklı görevlere getiriliyor. Onun da çok iyi irdelenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı. 

“EN ÖNEMLİ UNSUR EKONOMİ”

Yerel seçim sonuçlarındaki en önemli unsurun ekonomi olduğunu vurgulayan Daşdemir, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Kira fiyatlarındaki artış, insanların yaşam kalitesinin düşmesi. bunlar ciddi anlamda etkili oldu, 'etkisiz’ dersek yanlış bir değerlendirme yapmış oluruz.  Bunların ciddi anlamda etkisi olduğunu biliyoruz. Ona göre de değerlendirmek gerekiyor.”  

“KEMER SIKMA POLİTİKASI UYGULANMALI”

Seçim sonuçlarından sonraki süreçte bir ‘Kemer Sıkma Politikası’nın da uygulanacağını bir şekilde herkes öngördüğünü aktaran Daşdemir, “Kemer sıkma politikasının da bir an önce uygulanması elzem. Şunu da unutmamak gerekir; ulaşım anlamında İstanbul'da yapılması gerekenleri  İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapmadığı için merkezi hükümet gitti o yatırımları kendisi yaptı. Diğer taraftan bu yatırımların yapılması,merkezi bütçedeki yapılacak yatırımlara da belki  olumsuz etkiledi. Bazı yerlere aktarılacak kaynaklar da azaldı. Bunu da bu çerçevede değerlendirip, bundan sonraki süreçte hükümetin temel yatırımları yaparak yerel idarelerin, yerel yönetimlerin yapacağı yatırımları da onlara  bırakması gerekiyor.  Seçmen de ona göre daha sonraki süreçte yapmazlarsa ona göre bir fatura keser ya da kesmez. Fatura kesmezse de demek ki o süreçten memnun seçmen.” diye konuştu. 

BELEDİYE MECLİSLERİ CUMHUR İTTİFAKI’NDA

Seçim sonuçları ile ilgili dikkati çeken hususlardan biri de belediyelerin çoğunun Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçmesine rağmen belediye meclislerinde çoğunluğun Cumhur İttifakı ve AK Parti’de olması durumu. 

Daşdemir, belediye meclis üyeleri ile ilgili yapılan değerlendirmelerin aslına bakılırsa çok iyi okunması gerektiğini vurgulayıp sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Buralarda özellikle belediye meclis üyelerinin de  istedikleri kararı muhalefetin belediyeleri çıkarabiliyor. O yüzden genel oy anlamında bir etkisi  olmakla birlikte yönetim o belediyelerde oluyor değişmiyor."

Muhabir: Gökhan Erek