Nihat Nasır – Diriliş Postası
Son yıllarda Covid-19 ve maymun çiçeği gibi salgınların etkisiyle artan hipokondriyazis (halk arasında "hastalık hastalığı" olarak bilinir) belirtilerinin göstergesi olabilir.
Hipokondriyazis nedir?
Hipokondriyazis, kişinin ciddi bir hastalığa sahip olduğuna dair aşırı ve gerçek dışı endişeler yaşadığı bir anksiyete bozukluğudur. Genellikle 20-30 yaşları arasında başlayan bu durum, toplumda her 100 kişiden yaklaşık 5’ini etkilemektedir. Hipokondriyazis hastaları, en küçük bedensel belirtileri bile büyük sağlık sorunları olarak algılar ve bu kaygıları onları sürekli doktor ziyaretlerine ve gereksiz tıbbi testlere yönlendirir.
Belirtileri nelerdir?
Hipokondriyazis ile ilgili en yaygın belirtiler şunlardır:
- Hafif Belirtileri Ciddi Hastalık Olarak Yorumlama: Baş ağrısı gibi basit belirtilerin beyin tümörü veya kanser gibi ciddi hastalıkların habercisi olduğu düşünülür.
- Sık Sık Tıbbi Muayenelere Başvurma: Yapılan testlerin sonuçları tatmin edici olsa bile hastalar sürekli doktor değiştirirler.
- İnternette Hastalık Belirtileri Araştırma: Sürekli olarak sağlık durumunu kontrol etme ihtiyacı hissederler.
- Sosyal Hayattan Uzaklaşma: Hastalık korkusu nedeniyle sosyal etkinliklerden kaçınma durumu söz konusu olabilir.
Tedavi yöntemleri
Hipokondriyazis, genellikle psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) bu hastalıkta etkili bir yöntemdir. Bu terapi, kişinin olumsuz düşüncelerini ve hastalıklarla ilgili yanlış inançlarını değiştirmeye yardımcı olur. Ayrıca EMDR Terapisi (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) ve mindfulness gibi teknikler de anksiyete yönetiminde faydalıdır.
Hastalık kaygısıyla baş etmenin yolları
Hipokondriyazis ile başa çıkmanın birkaç etkili yolu bulunmaktadır:
1. Duyguları Normalize Etmek: Vücudunuzda gelişen hafif sorunların ciddi rahatsızlıklar olmadığını kendinize hatırlatın. Nefes egzersizleri ve bedensel farkındalık pratikleri kaygınızı azaltabilir.
2. İnternetten Teşhis Koymaktan Kaçının: İnternette bulduğunuz bilgilerle kendinize teşhis koymaktan kaçınmalısınız. En sağlıklı çözüm bir uzmana danışmaktır.
3. Kişisel Günlük Tutmak: Kaygılarınızın ne zaman tetiklendiğini ve hangi düşüncelerin tekrarlandığını fark etmek için bir günlük tutabilirsiniz.
4. Mindfulness Teknikleri Kullanmak: Dikkatinizi beş duyunuza odaklayarak anı yaşamak, kaygınızı azaltmada etkili olabilir. Sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırmak da faydalıdır.
5. Uzman Desteği Almak: Hastalık kaygınızla baş etmekte zorlanıyorsanız, bir psikolog veya psikiyatristle düzenli görüşmek, kaygılarınızı yönetmenize yardımcı olabilir.
Hastalık hastalığı, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir durumdur. Belirtileriniz varsa, bir uzmandan yardım almak en doğru adımdır. Unutmayın ki sağlık kaygıları ile başa çıkmak mümkündür ve tedavi sürecinde erken müdahale büyük bir fark yaratabilir.
