Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin görülen davada, duruşma savcısı Aytekin Canikli, 15 Temmuz için “kontrollü darbe” diyen sanık avukatı Musa Can’a tepki gösterdi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davanın öğleden sonraki bölümünde, sanık Engin Dağcı savunmasını yaptı. Daha sonra avukatı Can, savunma ve taleplere ilişkin söz aldı.
Türkiye’de bugüne kadar birçok darbe ve cunta girişiminin yaşandığını hatırlatan Musa Can, bu darbelerle ilgili bilinen bazı gerçeklerin zamanla değiştiğini belirtti.
Benzer durumun bir kez daha yaşanabileceğini savunan Can, 15 Temmuz’daki darbe girişimi için “kontrollü darbe” ifadesini kullandı.
Bunun üzerine duruşma savcısı Canikli, “kontrollü darbe” tanımlamasına tepki göstererek, “Avukat bey ‘kontrollü darbe’ diyerek, 15 Temmuz gecesi vatanı, milleti uğruna göğsünü darbecilere karşı siper eden 248 şehit hakkında saygısızlıkta bulunmuştur. Hakkında suç duyurusunda bulunularak, gerekli işlemlerin yapılmasını kamu adına talep ediyorum.” dedi.
“Darbe girişimine ‘kontrollü darbe’ denilmesi kabul edilemez”
Sanık ve avukatlarının savunma hakkının dokunulmaz olduğunu, iddia makamı olarak buna daima saygı gösterdiklerini ifade eden Aytekin Canikli, ancak bazı avukatların davanın esası dışına çıkarak, iddianameyi hazırlayan savcı başta olmak üzere birçok konu hakkında “etik olmayan” söylemlerde bulunduğunu kaydetti.
15 Temmuz’daki kanlı darbe girişimine “kontrollü darbe” denilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Canikli, “Kontrollü darbe ifadesi en hafif tabirle saygısızlıktır. İddianameyi eleştirmenize saygı duyuyorum. Ancak bunca şehidin verildiği bir olayı ‘kontrollü darbe’ olarak tanımlamak doğru değildir.” tespitinde bulundu.
“Ben düşündüğümü söyledim”
Savcı tarafından yanlış anlaşıldığını savunan avukat Can ise “Ben düşündüğümü söyledim. Siz böyle algıladıysanız özür dilerim. Lütfen öyle algılamayın. Bu bir iddiadır, zamanla ortaya çıkar. Yıllar sonra gerçekler yazılır.” ifadelerini kullandı.
Savcı Canikli de “Burada benimle alakalı bir özür durumu yok, şehitlerle ilgili bir durum söz konusu.” karşılığını verdi.