Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, döneminSimav İlçe Emniyet Müdür Vekili, Komiser Yardımcısı Mevlüt Avşar’ın, olay günü emrindeki personele, “Askerler gelirse çatışmaya girmeyeceğiz.” diyerek silah deposunu açtırmadığı bildirildi.
Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Bahadır Sakaoğlu tarafından hazırlanan, Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 44 sayfalık iddianamede, 15 Temmuz gecesi Kütahya’nın Simav ilçesinde emniyet müdür vekili olarak görev yapan Avşar’ın, olay günü emrindeki personelle diyaloglarına yer verildi.
Darbe girişimi gecesi polislerin “Asker geldiğinde ne yapalım?” sorusu üzerine Avşar’ın, “Yapacak bir şey yok, gelir bir komutan, yönetir. Asker gelirse ne yapacağız? Çatışmaya girmeyeceğiz, silahlarımızı teslim edeceğiz, adamlar yapmışsa darbeyi silahlarımızı veriririz.” şeklinde beyanda bulunduğu belirtilen iddianamede, şüphelinin FETÖ propagandası yaptığı, darbeye destek olmaya çalıştığı, örgütün şifreli haberleşme programı “ByLock” kullanıcısı olduğu, evinde ve iş yerindeki aramalarda FETÖ/PDY ile ilgili çok sayıda örgütsel veriye ulaşıldığı vurgulandı.
“Tamam, bu iş olmuş, bitmiş”
Ayrıca, iddianamede Avşar’ın, TRT’de darbe bildirisinin okunmasının ardından çevresindekilere, “Tamam, bu iş olmuş, bitmiş.” dediği aktarıldı.
Avşar’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşların darbeye karşı meydanlara çıkma çağrısını telsizle anons eden haber merkezinde görevli polis memurunu, “Sen bir dinlen.” diyerek bulunduğu yerden uzaklaştırdığı kaydedilen iddianamede, “Kendisinden silah deposundaki uzun namlulu silahları isteyen polislere, ‘Hayırdır, çatışacak mısınız?’ diyerek silah deposunu açmamıştır.” ifadelerine yer verildi.
FETÖ’yü Opus Dei örgütüne benzetti
İddianamede, FETÖ’nün, yaklaşık yarım asırdır Türkiye’nin sosyo-politik gündeminde sözde dini referanslar üzerinde kendisine toplumsal ve kamusal varlık (meşruiyet) zemini inşa ettiği, üyelerinden sadakat ilkesi çevresinde ahlak ve hukuk dışı her türlü eylemi gerçekleştirmelerini istediği, devletin kurumlarını ele geçirme refleksiyle hareket eden yapının mülkiye, adliye, emniyet, eğitim ve ordu başta olmak üzere kendi özel hiyerarşisini kurarak tüm kamu kurumlarına yerleştiği, “devlet içinde devlet” yapısı oluşturarak anayasal düzeni ele geçirmeyi amaçlayan gizli bir terör örgütü olduğu kaydedildi.
FETÖ/PDY’nin tanımı, kuruluşu, amacı, yönetim modeli, hiyerarşisi, istihbarat ağı, illegal yapısı, haberleşme yöntemleri, mali yapısı, sivil toplum örgütlerindeki etkinliği ile ilgili detaylı bilgilerin aktarıldığı iddianamede, FETÖ ile İspanya’da 1928’de kurulan, hakkında çok az şey bilinen, ekonomik ve siyasal güce sahip, Latince “Tanrı’nın yapıtı” anlamına gelen Katolik “Opus Dei” örgütü ile benzerliklerine işaret edildi.
“Opus Dei” ile ilgili bilgilerin yer aldığı iddianamede, FETÖ ve Katolik örgütün hücresel yapılanmaya sahip olduğu ve haklarında çok az şey bilindiği, bu yönleri ile mücadele etmenin güçlüğü vurgulandı.
Savcı Sakaoğlu, Avşar’ın “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım etme” suçlamasıyla cezalandırılmasını istedi.