15 Temmuz 2016’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından düzenlenen; 249 şehit ve 2196 vatandaşımızın yaralandığı hain işgal girişimine yönelik davalar devam ediyor. İşgal gecesinin elebaşı Fetullah Gülen’in avukatları ve örgütün “Yargıtay imamı” olduğu iddia edilen Kuseyri’nin de bulunduğu 52 avukat, “anayasayı ihlal”, “FETÖ üyesi ve yöneticisi olmak” suçlarından hakim karşısına çıkıyor.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı. Kimlik tespitinin ardından Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak’ın, iddianamenin özetini okumasıyla yargılamaya başlandı.

37,5 YILA KADAR HAPİS İSTENİYOR

Gülen’in avukatları Nurullah Albayrak, Adnan Şeker, Talha Aksoy ile Kuseyri’nin de arasında bulunduğu 52 avukatın, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” ve “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 37,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sanıklardan FETÖ elebaşı Gülen’in avukatı Albayrak’ın, sözde “Ankara avukatlarının imamı” olduğu belirtilen iddianamede, avukatların özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ/PDY kapsamında KPSS, polis dosyaları ve iş adamlarının gözaltına alınmasına ilişkin hukuki süreçleri takip etmekle görevlendirildikleri belirtiliyor.

YÖNLENDİRİCİ ÇALIŞMALARI YÜRÜTTÜ

İddianamede, Kuseyri’nin FETÖ ile bağlantısı nedeniyle KHK ile kapatılan Hukuk ve Hayat Derneği üyesi olduğuna işaret edilerek, sanığın Yargıtay aşamasına gelen bazı dosyaların örgütün talebi doğrultusunda sonuçlandırılması için “yönlendirici” çalışmalar yürüttüğü kaydediliyor.

Kuseyri’nin, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock’u kullandığına ilişkin tespit de iddianamede yer alıyor.

“Gülen ile Türkiye’de görüştüm”

17/25 Aralık sürecinden sonra avukatlık ofisinde hakim ve savcıların yanı sıra dönemin HSYK üyeleri ve FETÖ mensubu subaylarla toplantı yaptığı iddia edilen avukat Ali Fuat Babatan ise hakkındaki suçlamalarla ilgili iddianamede somut bilgilere yer verilmediğini savundu.

Ergenekon davasında “Efe” kod adıyla gizli tanıklık yapan daha sonra meslekten ihraç edilen eski savcı Bayram Bozkurt’un avukatlık ofisinde çalıştığını belirten Babatan, Bozkurt’un ofisinde görev yapması için kimin aracı olduğunu hatırlayamadığını iddia etti.

Babatan’ın Bozkurt’un yalancı tanıklık yaptığına dair mahkeme kararının bulunduğunu belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Çolak, “Madem öyle, neden büronuza aldınız? Bu adam Ergenekon sürecinde bir başsavcının tutuklanmasına neden olmuş. Cemaat için sıradan biri olmasa gerek. Hangi amaçla sizin büronuza geldi?” sorusunu yöneltti.

Babatan da “Mutlaka birinin aracılığıyla gelmiştir ama şimdilik kim olduğunu hatırlamıyorum.” cevabını verdi.

Babatan, çapraz sorgu sırasında eşinin FETÖ’nün kapatılan Samanyolu Kolejinde bir dönem görev yaptığını açıklaması üzerine Mahkeme Başkanı Çolak’ın, “Eşinizin cemaatin gözde okulunda çalışması tesadüf mü?” sorusunu, “Efendim o dönem cemaatin gizli işler peşinde olduğunu bilinmiyordu ki… Herkes onlara gidiyordu.” şeklinde yanıtladı.

Bank Asya’da 5 hesabı olduğu, iş yeri ve evinde yapılan aramalarda ise 1 dolar ile FETÖ elebaşı Gülen’e ati bir CD bulunduğunu belirten Babatan, “CD bulunmuş, bu herkese dağıtılan bir CD’dir. Benim bulunan dolarla alakam yoktur.  Cemaatten arkadaşlarım olmuştur ama faaliyetlerine katılmadım.” dedi.

Gülen ile görüşmek için iddia edildiği gibi Amerika’ya gitmediğini öne süren Babatan, 1994’te FETÖ elebaşı ile Türkiye’de görüştüğünü kabul etti.

“Terör örgütü üyeliğinden buradasınız”

Örgütün kapatılan yayın kuruluşu Cihan Haber Ajansı ile finans kurumu Bank Asya’nın avukatlığını yapan sanık Çağlayan Erginay ise dini hassasiyetleri nedeniyle FETÖ’nün cemaat olarak bilindiği dönemde sohbetlerine katıldığını savundu. Erginay, “Burada yemek yer, sohbet ederdik. Sohbetlere gelmeyen arkadaşlara telefonla ulaşıp onları çağırmış olabilirim. Buradaki amaç dini bilgilerden yararlanmalarını sağlamaktır.” iddiasında bulundu.

Erginay, FETÖ’nün kapatılan Hukuk ve Hayat Derneğinin düzenlendiği sempozyumlara ise hukuki bilgisini artırmak için katıldığını iddia etti.

Çapraz sorgu sırasında üye hakimin, “Bank Asya avukatlığını yaptığınızda himmet topladınız mı?” sorusuna Erginay, “Benim avukatlık yapmamla himmet toplanmasının ne alakası var.” cevabını verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Çolak araya girerek, “Burada avukatlık mesleğinden dolayı değil, terör örgütü üyeliğinden yargılanıyorsunuz. Sohbet abiliği yaptığınız iddia ediliyor, onunla ilgili yargılanıyorsunuz?” dedi.

ByLock kullandığını kabul etti

Sanık Eren Babahanoğlu da örgütün kriptolu yazışma programı ByLock’u kullandığını kabul etti.

Söz konusu programı, davasına baktığı bir müvekkilinin telefonuna yüklediğini öne süren Babahanoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“ByLock yüklememi, buradan iletişim kurmamazı istedi. ‘Neden’ diye sorduğumda bu programın diğer yazışma programları gibi olduğunu söyledi. Bu şekilde söylemesi, kendisinin aynı zamanda kamu çalışanı olması nedeniyle güven duyarak yükledim. Bu program her açılışında şifre istiyordu. Bu nedenle üç ya da beş defa kullandım. Fazla ve ayrıntılı kullanmışlığım yoktur. Örgüt üyelerinin kullanıp haberleştiğini bilmeden indirdim. Bunun gizli bir program olduğunu bilmek mümkün değildi. 15 Temmuz’dan sonra ortaya çıktı. Ne olacağını bilmediğim bir program yüzünden 10 aydır tutukluyum.”

Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.

Editör: TE Bilisim