Kurtulmuş, “Güney Afrika’nın başvurusu ile başlayan ve Türkiye'nin de yakından takip ettiği mahkeme süreci sonucunda İsrail aleyhine bir karar alınmıştır” dedi. Uluslararası Adalet Divanı’nın, 20 yıl önce dahi düşünülemeyen bu kararı verdiğini vurgulayan Kurtulmuş, İsrail'in aleyhine verilen kararın tarihi bir gelişme olduğunu ve bu sonucun şehitlerin kanlarının bereketiyle mümkün olduğunu belirtti.
Yeni dünya düzeni ve Türkiye’nin yeri
Kurtulmuş, dünya çapında çok kutuplu bir sistemin yükseldiğini ve Türkiye'nin bu sistemde önemli bir aktör olacağını söyledi. “Yeni dünyanın dengeleri Türkiye’ye yeni fırsatlar ve imkanlar sunuyor. Ancak bu fırsatlarla birlikte büyük riskler de mevcut” diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin iç birliğini ve istikrarını koruyarak, bu yeni dönemde güçlü bir şekilde yer alması gerektiğine dikkat çekti.
Bölgedeki en büyük güç: Müslüman ülkelerin bölünmüşlüğü
Kurtulmuş, İsrail’in bölgedeki gücünün, Müslüman ülkelerin bölünmüşlüğü ve kararsızlıklarından kaynaklandığını ifade etti. “İsrail’in en büyük gücü, askeri gücü değil, arkasındaki batılı destekler değil, bölgedeki Müslüman ülkelerin dağılmış yapısı ve zayıflığıdır” dedi. Türkiye’nin güçlü bir küresel vizyon oluşturmasının, Cumhuriyet’in ikinci asrında dünya sahnesinde etkili bir güç haline gelmesinin şart olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin bu süreçte aktif rol oynaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin iç ve dış politikada atması gereken adımlar
Kurtulmuş, Türkiye’nin içeride birliği sağlaması, terörle mücadeleyi güçlendirmesi ve demokratik standartlarını yükseltmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, iş dünyasının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin bölgesindeki istikrarı sağlamak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini ifade etti.