FETÖ’cü hâkim ve savcıların kumpasları sonucu başlatılan İhya-Der davasında, yerel mahkemenin beraat kararı vermesiyle yurt dışında kalmak zorunda olan mağdurlar memleketleri Elazığ’a döndü. Yurda giriş yapan mağdurları Elazığ HÜDA PAR İl Başkanı Yusuf Yüksel’in yanı sıra STK temsilcileri ve akrabaları sevinç gözyaşlarıyla karşıladı.

“İhya-Der camia olarak haksızlığa uğradı”

İhya-Der’in kurumsal kimliğiyle bütün bir camia olarak haksızlığa uğradığını söyleyen dava mağdurlarından İhya-Der eski başkanı Mehmet Fatih Demirtaş, memleketlerine dönmenin sevincini yaşadıklarını söyledi. Demirtaş “Allah’a hamdolsun bize lütuf etti. Adaletin için şartlar oluşturdu bize. Yeniden memleketimize döndük. 6 kardeşimiz cezaevinde yatıp çıktılar. 11 kardeşimizde yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. Hem hapistekiler içerde büyük mağduriyetler yaşadı hem de yurtdışına çıkanlar dillerini, kültürlerini bilmedikleri bir toplumun içinde sıkıntı çektiler.” dedi.

“Mustazaf-Der, Adıyaman Vahdet-Der gibi dernekler de FETÖ’nün hışmına uğradı”

Sadece İhya-Der’in değil, birçok İslâmî camia ve derneğin de FETÖ mağduru olduğunun altını çizen Demirtaş, “Bütün bunlar belli bir kesimin bugünkü FETÖ terör örgütü dediğimiz örgütün buyruğu altına girmesinden dolayıydı. Nihayetinde biz bunları o zaman dile getirdik, bu işlerin FETÖ mensupları tarafından Türkiye Müslümanlarının başına açıldığın söyledik. Sadece İhya-Der değil; Mustazaf-Der, Adıyaman Vahdet-Der gibi dernekler de FETÖ’nün hışmına uğradı. Bunun dışında diğer İslami STK’larda uğramıştı ama biz o zaman bunu izah edemedik. O zaman devletle ilişkileri daha sıkı fıkı olduğu için FETÖ ‘nün kirli yüzünü anlatamadık. Fakat Allah isterse insanın içindekini dışına vurur. Allah’a hamd olsun ki bugünü getirdi, FETÖ’nün o vahşi, zulüm kokan yüzünü insanlara gösterdi.” ifadelerini kullandı.

İhya-Der eski başkanı Mehmet Fatih Demirtaş

“Bize ceza verenler şimdi cezaevinde”

Kendilerine ceza verenlerin şu an cezaevinde olduğuna işaret eden Demirtaş; “Netice itibariyle biz acılar çekmemize rağmen birçok kardeşimizin cezaevinde bir kısmının yurt dışında kalmasına rağmen, en nihayetinde haklı ve suçsuz olduğumuz ortaya çıktı, bize ceza verenlerin şimdi cezaevinde olmaları bizim davamızda haklı olduğumuzu ve bize düşmanlık edenlerin de bunu nefislerine uyarak, şeytana uyarak yaptıklarını kamuoyu görmüştür.

Rabbim inşallah bu memlekette hepimizin bir arada yaşayacağı günleri nasip etsin.” dedi.

“Aklıselim herkes dosyamıza baktığında masumiyetimizi görecektir”

Demirtaş, “Bizim dosyamıza bakan tarafgir olmayan, hukukun üstünlüğüne, insani değerlere saygılı aklıselim olan herkes bizim dosyamıza baktığı zaman suçsuzluğumuzu görecektir. Hiçbir suça bulaşmadığımızı görecektir. Bize ihtisas edilen 6 suç bellidir, iddianamede yer almıştır. Bunlar; Kutlu Doğum etkinliği düzenlemek, Kerbela etkinliği düzenlemek, Filistin için gıyabi cenaze namazı kılmak, Gazze için yardım kampanyası düzenlemek, kutlu doğum etkinliğine katılmak ve Mekke’nin fethi programını düzenlemek.  Bunlar hiçbir yerde suç değildir. Biz Avrupa’da yaşadık orada bile biz bunların suç olmadığını yaptık ve gördük.  Müslüman bir ülkede bunlar suç değil; olamaz, fakat bize o dönemde  ceza verenler kibirlerinden, gururlarından Allah’ın bir gün hesapları ters çevireceğine inanmamalarından bu kararları verdiler. Nihayetinde yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Yargıtay bozdu yerel mahkeme onayladı ve elhamdülillah biz bugün buradayız.” şeklinde konuştu. Demirtaş son olarak, FETÖ’nün mağdur ettiği tüm İslamî kurum ve kuruluşlarının mağduriyetlerinin giderilmesi temennisinde bulundu.

Editör: TE Bilisim