Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Ankara’daki Akıncı Üssü’nde gözaltına alındıktan sonra salıverilen FETÖ’nün “hava kuvvetleri imamı” olduğu ileri sürülen Adil Öksüz’ü serbest bırakan hakimler Köksal Çelik ve Çetin Sönmez hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından başlatılan soruşturma devam ediyor.

Darbe girişiminin ardından 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü’nde, Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim’in de aralarında bulunduğu 100 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında FETÖ’nün “hava kuvvetleri imamı” Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Öksüz de vardı.

Şüpheli 99 asker tutuklanırken, Öksüz savcılık sorgusunun ardından tutuklanması istemiyle karşısına çıktığı hakim Köksal Çelik tarafından serbest bırakıldı. Sulh Ceza Hakimi Çelik, Öksüz’ü, “yurt dışı yasağı” kararı vererek, adli kontrolle serbest bıraktı. Soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Yılmaz’ın karara itirazı ise Asliye Ceza Hakimi Çetin Sönmez tarafından “tutuklamaya yönelik delil olmadığı” gerekçesiyle reddedildi.

Böylelikle, 21 dakika Sincan Adliyesi’nde kalan Öksüz, serbest bırakılmasının ardından kayıplara karıştı. Öksüz, daha sonra tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Soruşturma savcısı Yılmaz, polisleri şüpheli Öksüz’ün Ankara’da kaldığını iddia ettiği Keçiören’deki adrese gönderdi. Polisler, adreste kimsenin yaşamadığını ve ikamet sahibinin de yurt dışında olduğunu belirledi. Tüm bu yaşananların ardından Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Öksüz hakkında yakalama kararı çıkartıldı.

Hakimlere soruşturma başlatıldı 

Serbest bırakılan Öksüz’ün FETÖ’nün “hava kuvvetleri imamı” olduğu iddiası üzerine, HSYK 3. Dairesi, Adil Öksüz’ü serbest bırakan hakimler Köksal Çelik ve Çetin Sönmez hakkında soruşturma izni verdi. Aynı gün HSYK 2. Dairesi, haklarındaki soruşturma tamamlanıncaya kadar hakimleri geçici olarak görevden uzaklaştırdı.

Konuyla ilgili bilgi veren HSYK Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, Öksüz’ü serbest bırakan ve açığa alınan hakimlerle ilgili işlemlerin devam ettiğini söyledi.

Bu hakimler hakkındaki soruşturmanın, FETÖ üyesi yargı mensupları hakkında yürütülen soruşturmadan farklı işlediğini belirten Yılmaz, “Bu kişiler hakkında ayrı bir müfettiş soruşturması devam ediyor, farklı müfettiş tarafından yürütülüyor. Müfettiş raporunu bekliyoruz. Onları FETÖ soruşturmasından çok, oradaki kusurlarından dolayı açığa aldık. Başlangıçta FETÖ ile ilişkileri saptanmadığı için sulh ceza hakimi zaten onlar. Ama sonuçta müfettiş raporunda FETÖ ile ilişkileri de saptanırsa ona göre işlem yapılır. FETÖ bağlantısı çıkarsa diğer terör örgütü mensuplarına uygulanan tedbirler bunlar için de uygulanır. Eğer bu çıkmaz ama ağır ihmal olduğu görülürse ona göre ceza verilir” diye konuştu.

Serbest bıraktıran ifade

Adil Öksüz, Ankara Batı Adliyesinde savcı Cihan Ergün’e verdiği ifadede, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yaptığını, Ankara’ya Keçiören’de oturan amcasının yanına geldiğini söyledi.

Amcasının daha önce bankacılık yaptığını, değerli araziler için kendisini çağırdığını anlatan Öksüz, “Amcam Mehmet Öksüz, Kazan civarında kıymetli arazi olduğunu, gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de 14 Temmuz akşamı Sakarya’dan Ankara’ya geldim. 15 Temmuz günü Cuma’ydı. Ben Cuma namazını Sakarya’da kıldım. Cuma akşamı Mehmet Öksüz isimli amcamın Keçiören’de evi vardı, orada kaldım. 16 Temmuz günü sabah 09.00-10.00 gibi de Ankara Keçiören’den ticari taksi tuttum. Taksiyle geldim. Orada tarla baktım” dedi.

Taksiyle 150 TL’ye anlaştığını, Akıncı Üssü yakınındaki bir köyde, ismini köyün tek camisinin imamından öğrendiği Hasan isimli kişinin yanına gittiğini belirten Öksüz, “Köye vardım, taksiciyi geri gönderdim. Ben muhiti de biliyordum. Alacağım araziye bakmak için köy girişine yakın beni bırakmasını söyledim. Ve taksici döndü. Beni o yol üzerinde araziden jandarmalar aldılar” diye konuştu. Akıncı üssünde tanıdığı herhangi bir subay, astsubay bulunmadığını savunan Öksüz, şunları kaydetti:

“Ben üsse hiç girmedim. Nasıl bir yer olduğunu da bilmiyorum. Kolluk aracına bindiğim zaman başka sivil insanları da almış olduklarını orada gördüm. Üsse yakın olan bir karakola bizi götürdüler. Benim Fetullahçı terör örgütüyle hiçbir bağım ya da ilgim olmamıştır. Ne öğrencilik döneminde ne de akademik hayatım içerisinde bunlarla birlikteliğim gönül bağım ya da çıkar ilişkim olmuştur. Benim Fetullah Gülen cemaatiyle ya da FETÖ örgütü veya paralel devlet yapılanması örgütleriyle herhangi bir bağım mevcut değildir. Akıncılar Üssüne hiç girip çıkmadım. Asker şahıslardan ya da darbeye kalkışanlardan tanıdığım insanlar da mevcut değildir. Benim adıma kayıtlı bir telefon daha vardır. Onu kızım kullanır. Kendi telefonum ise size belirttiğim telefondur. Benim telefonda görüştüğüm asker kişi yoktur. Benim telefonumda sadece bugün koğuştaki asker kişiler kendi ailesini aradılar. Bunun dışında hiçbir askerle görüşmem mevcut değildir.”

Somut delile rağmen serbest

Bu arada, Hakim Köksal Çelik’in hakkında “mevcut somut delil” bulunmasına rağmen Adil Öksüz’ü serbest bıraktığı ortaya çıktı. Hakim Çelik’in Öksüz hakkında düzenlediği ifade sorgu zaptında, “Şüphelinin üzerine atılı suçlardan dolayı mevcut somut delil var ise de sabit ikametgah sahibi oluşu, kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin olmayışı, suç vasfının değişme ihtimaliyle dosya kapsamı nazara alınarak Cumhuriyet Başsavcılığının tutuklama talebinin reddi ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verildiği” belirtiliyor.

Bu arada, serbest bırakılan sivilin FETÖ imamı Adil Öksüz olduğunun iddia edilmesi üzerine, Öksüz’ü sorgulayan ve tutuklanmasını isteyen Ankara Batı Adliyesi Savcısı Cihan Ergün, bazı basın yayın organlarına açıklamalar yaptı, bir televizyon programında canlı yayına katıldı. HSYK 3. Dairesi Ergün hakkında, basına yaptığı açıklamalar nedeniyle soruşturma izni verdi.

Öksüz hakkındaki iddialar

Darbe girişiminden önce 11 Temmuz’da ABD’ye giden, 13 Temmuz’da Türkiye’ye dönen ve darbe gecesi Akıncı Üssü’nde bulunduğu tespit edilen Öksüz’ün, 4. Ana Jet Üssü Komutanı Hakan Evrim’e, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Fetullah Gülen’i görüştürme teklifinde bulunduğu iddia ediliyor.

Öksüz’ün darbe girişimi gecesi, FETÖ mensubu teröristlere Pensilvanya’nın talimatlarını ilettiği ve “darbe fetvası” verdiği de ileri sürülüyor.

GPS cihazı

Adil Öksüz’ün 2002’den bu yana 109 kez yurt dışı seyahati yaptığı tespit edildi. Sakarya Üniversitesinde göreve başladığı 1995’ten itibaren 4 kez izin alarak yurt dışına çıktığı, bunun dışındaki yolculuklarının üniversite yönetiminin bilgisi ve izni dışında gerçekleştiği öğrenildi. Öksüz’ün en son 10 Mayıs 2012’de izinli olarak Arnavutluk’a gittiği belirtildi. Öksüz’ün darbe girişiminden yaklaşık bir ay önce eşi ve 3 çocuğunu ABD’de yaşayan kayınbiraderi Abdülhadi Yıldırım’ın yanına bıraktığı öğrenildi.

Darbe girişimi gecesi Adil Öksüz’ün, örgüt mensubu teröristlere “Pensilvanya’nın talimatlarını ilettiği ve darbe fetvası” verdiği ileri sürülüyor. Kısa süre önce yurt dışından geldiği belirtilen Öksüz’ün, 4. Ana Jet Üssü Komutanı Hakan Evrim’e, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile Fetullah Gülen’i görüştürme teklifinde bulunduğu da iddia ediliyor.

Öksüz’ün gözaltında tutulduğu Akıncılar Jandarma Karakolu’nda nezarethaneden çıkarak tuvalette kağıt havluların arasında GPS cihazı gizlemek istediği, bu cihazın serbest bırakıldıktan sonra kendisine teslim edildiği belirlenmişti.

Ayrıca, ABD’nin en çok okunan gazetelerinden USA Today’de yayımlanan bir haberde, Türkiye’de yakalanması için büyük çaba harcanan Öksüz’ün, ABD’de iki yıl önce kurduğu hayali bir şirketle Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Hillary Clinton için para toplayıp, reklam verebilen eylem komitelerinden “Ready for Hillary PAC”e 5 bin dolar bağış yaptığı kaydedilmişti.

Editör: Haber Merkezi