Muhammed Şimşek / Analiz
Anayasa değişikliğinin onaylanmasının hemen ardından partisinin başına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan zaman kaybetmeden mevcut bünyeyi daha dinamik hale getirmek için düğmeye bastı.
Hiç şüphesiz referandum sandığından çıkan sonuçların belirtileri üzerinden aylarca ayrı kaldığı partisine “metal yorgunluk” teşhisi koyan Erdoğan, 2019 yerel seçimlerine yönelik hazırlıklarını erkene aldı.
Takvimin hızlı işlediği Türkiye’de nefes almadan ve siyaset maratonunda tempoyu düşürmeden koşmak gerektiğinin farkında olan Erdoğan’ın başlattığı değişim en çok istifalarla gündeme geliyor.
Bu istifaların en başında ise Türkiye’nin en gözde şehri İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden ayrılan Kadir Topbaş yer aldı.
Şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile ilgili de benzer bir süreç yaşanacağa benziyor.
Başkent kulislerinden gelen bilgilere göre Erdoğan, istifasını istediği gerek belediye başkanları gerek teşkilat yöneticileri için bu işin en geç Ekim sonu veya Kasım başlarında kadar bitirilmesi gerektiği yönünde talimat verdi.
Erdoğan her seçim öncesi yaptığı gibi zor olanı seçerek yine risk alıyor. Üstelik bu kez kendi parti teşkilatlarından gelebilecek tepkilere rağmen adımlarını değişimden yana atıyor.
Bütün bu yenilenme çabalarının hedefinde ise 2019 seçimlerinden zaferle çıkmak var elbette.
“16 Nisan sonuçları” ne söyledi?
Referandumda sandıktan çıkan sonuç her ne kadar 1 milyon oy farkıyla “Evet” zaferini getirse de İstanbul ve Ankara’daki tabloda oy oranları beklentilerin altında kalmıştı
Seçmenden üstü kapalı bir mesaj olarak algılanan bu durum 2019 seçimleri için büyükşehirlerde AK Parti açısından sıkı tedbirler alınması gerektiğini gösterdi.
Hele ki 2019 seçimleri, anayasa değişikliği sonrası Türkiye’deki siyaseti bütünüyle yeniden dizayn edeceği biliniyor iken…
Ayrıca Erdoğan sadece referandum değil 1 Kasım genel seçimlerinde ortaya çıkan yüzde 10’luk kaybın sebeplerinin araştırılması için çalışma başlatmış ve buradan “yeni sistemin yeterince anlatılamadığı” ve “teşkilatların gayretlerinin de yetersiz kaldığı” sonucuna varmıştı.
“Metal yorgunluğu” teşhisi
Referandum sonrası süreçte yeni anayasaya uygun olarak önce partisine tekrardan üye olan Cumhurbaşkanı Erdoğan 21 Mayıs’taki Olağanüstü Kongre’de genel başkan seçildi.
Yeniden genel başkanlık görevinin başına geçmesiyle parti tabanında ciddi bir sinerjinin oluşmasını sağlayan Erdoğan, ilk iş yakın geçmiş dönemde elde ettiği veriler ve mevcut tablo üzerinden partinin sahadaki argümanlarına çeki düzen vermek oldu.
Partisindeki değişim ve yenilik bekleyen alanları işaret eden Erdoğan geçtiğimiz yaz aylarında ilk kez “metal yorgunluğu” tespitini yaptı ve bundan sonraki süreçte değişimin başlayacağı mesajını açıktan verdi.
Bu mesajın sonrasında dar kapsamlı bir kabine revizyonu ve tam 22 il başkanın istifa ettirilmesi değişim yönünde atılan ilk somut adımlar oldu.
Sessiz sedasız yürütülen teşkilatlardaki görevden almalar, istifalar devam ederken sıra İstanbul ve Ankara gibi biri Türkiye’nin en büyük şehri diğeri başkenti olan iki önemli büyükşehire gelince partideki değişim ülke gündeminin üst sıralarına yerleşti.
Anketler devrede
Erdoğan ile birlikte vücut bulan AK Parti’nin siyasi geleneğinde halkın nabzını tutan kamuoyu anketleri büyük önem taşıyor. Değişim sürecinde de bu anketler doğrultusunda adımlar atılıyor.
Haliyle ister belediye başkanı ister teşkilat başkanı olsun istifası istenen isimlerin seçiminde bu anketler yol haritasını belirliyor.
Ayrıca son dönemde her alanda mücadele edilen “FETÖ” soruşturmaları da görevden almalarda etkili oluyor.
‘Kararsızlar’ın sayısı giderek arttı
Yerel yönetimler ve teşkilat kadrolarındaki tazelenmenin belki de en önemli amacı ise sayıları gittikçe artan kararsızları partiye kazandırmak.
Zira partideki anketlere göre kararsız seçmen kitlesinde ciddi bir yükseliş göze çarpıyor.
Öyle ki AK Parti’nin kurulduğu 2002 yılındaki döneme benzer şekilde siyaset arenasındaki partilere “mesafeli” yaklaşan seçmenlerin oranı yüzde 20’lerden yüzde 30’lara çıkmış durumda.
Söz konusu kararsızların yeni arayışlara yönelmemesi için partinin elini çabuk tutması gerekiyor.
Bir sonraki adım ne olacak?
Belediye ve teşkilatlardaki değişim süreci tamamlandıktan hemen sonra hedef belli: Martı 2019’daki yerel seçimler…
Aralık ayının sonunda doğrudan yerel seçim kampanyalarının başlayacağını söyleyebiliriz.