HASAN TAŞKIN-ANKARA

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Kurtulmuş, toplantıda gündem maddelerini değerlendirdi. Türkiye’de her zamankinden yoğun bir gündemin olduğuna değinen Kurtulmuş, FETÖ ile mücadelede medyanın desteğine ihtiyaç duyulduğu belirterek, “Hem kamuoyuna FETÖ gerçeğinin ne olduğunu anlatmak bakımından hem Türkiye Cumhuriyeti devletinin, hükümetinin milletin karşı karşıya kaldığı bu büyük saldırının mahiyetinin iyi anlaşılması bakımından burada bir sürekliliğe ihtiyacımız var. Medyanın da bu anlamda mücadeleye katkı sağlaması, Türkiye’nin milli menfaatlerine uygun olacaktır” diye konuştu.

Yaşlar da yanmayacak

“FETÖ mağdurları” tabirinin, FETÖ’nün yaptığı algı operasyonunun en önemli araçlarından birisi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “FETÖ mağdurları falan yok. Bu memlekette FETÖ’nün mağdur etmeye kalktığı 79 milyon vatandaşımız var. Bu olayı, olayın büyüklüğünü, milleti mağdur etmeye çalışan çetenin tasfiyesi olarak görmek, tanımlamak lazım. Bu süre içerisinde hakikaten bir şekilde yaşlar da yanıyorsa onların da temizlenmesi hükümetin boynunun borcudur. Buna özellikle dikkat edilmesini istirham ediyorum. ‘FETÖ mağdurları’ ifadesi bir algıdır” ifadesini kullandı.

Cani terör şebekesi

Bir diğer algı operasyonunun ise bu örgütün birtakım sapkınlıkları olduğunu aktaran Kurtulmuş, İslam inancının dışında olan işlerin anlatılarak, bunların sapkın, zavallı bir grup haline indirgenmesini sağlayacak bazı algı operasyonlarına karşı da uyanık olmak gerektiğini vurguladı. Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Bu adamların itikatlarının, inançlarının, İslam’ın ana gövdesinden sapkınlıklar taşıdığında kuşku yok. Ama biz sapkın bir dini kültle mücadele etmiyoruz. Sapkın bir dini kültün üzerine oturan, otokritik, askeri bir rejim yanlısı eli kanlı, cani bir terör şebekesiyle ilgili konuşuyoruz. Burada odağı şaşırtmamak, esas itibarıyla bunların Türkiye Cumhuriyeti devletine ve aziz milletimize karşı yapmaya çalıştıkları bu ihanetleri unutturmamak mecburiyetindeyiz. Bu mücadele devam edecek.”

Hala talimat veriyor

Kurtulmuş, 241 kişinin katili FETÖ’nün elebaşı Gülen’in iade sürecine ilişkin sol bilgileri verdi. Gülen’in hala şatosunda saltanat sürdüğünü ve terör örgütlerine talimat verdiğini dile getiren Kurtulmuş, teröristbaşının derhal tutuklanması gerektiğini söyleyerek, “ “Hemen 15 Temmuz’un arkasından, Gülen’in iadesiyle ilgili süreçle, bugün arasında bizim açımızdan daha müspet bir gelişme söz konusudur. Türkiye tezlerini ortaya koydukça, sürekli resmi müzakereler yapıldıkça, heyetle gittikçe, muhataplarımızla konuştukça gelişmeler daha olumlu hale geliyor. Amerika’ya sürekli şunu söylüyoruz, ‘Bu adamı ya iade edin ya bu süre içerisinde geçici olarak gözaltına alın.’ İadesi, ikili suçluların iadesi anlaşması gereği istediğimiz bir husustur, ikincisi ise yine karşılıklı dostluk ilişkilerinin bir gereğidir. Çünkü adam hala oradan yaptığı açıklamalarla hem kendi örgütünü yeniden konsolide etmeye çalışıyor hem de Türkiye’ye yapılan algı operasyonlarına çok önemli katkılarda bulunuyor. Dolayısıyla tehdit geçmiş değildir” şeklinde konuştu.

Musul kilit şehir

Irak’taki gelişmelere de değinen Kurtulmuş, Musul’da şimdiye kadar devam eden operasyonun şeklinin, Türkiye’nin devlet olarak ortaya koyduğu ana çizgilere aykırı olmadığını ifade etti. Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin oradaki tezi, DAEŞ’a karşı mücadelede Musul, kilit şehirlerden birisi. Bunun ötesinde bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için Musul’un durumunun bundan sonraki geleceğinin nasıl şekilleneceği çok önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Şii milisler değil Haşdi Şabi

Türkiye’nin, kendisine iletilen davet üzerine gittiği Başika’da yerel unsurları eğittiğini söyleyen Kurtulmuş, tamamıyla Musul halkından oluşan birliğin, Ninova muhafızlarının, peşmergenin içerisinde mücadeleye katıldığını ifade etti. Kurtulmuş, Musul’da DAEŞ bahanesiyle çıkarılmak istenen mezhep savaşı projesine de dikkat çekti. Kurtulmuş, DAEŞ’ten temizlenen Musul’a başka bir terör örgütünün sokulmaması gerektiğini dile getirerek, “Sünniler asırlardır var, Türkler, Kürtler, Araplar, diğer bütün diğer unsurlar asırlardır var. Var olmaya da devam edecek. Musul ile ilgili kırmızı çizgilerden birisi de yeni bir mezhep çatışmasının fitilini ateşleyecek gelişmelerden uzak durulmasıdır. DAEŞ bölgeden uzaklaştırılırken, oraya başka hiçbir terör örgütü ya da hiçbir silahlı grup sokulmamalıdır. Bunun çok hayati bir nokta olduğunun altını çizmek isterim” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim