12 Eylül’ü yaşamış olanlar hep aynı şeyi anlatırlardı; “12 Eylül’de terör bıçak gibi kesildi” derlerdi. Bu lafı herkes duymuştur. Ne olmuştu, nasıl olmuştu da sokakları kan gölüne çeviren terör, yarım saat sonra bitmişti.15 Temmuz gecesi aynısını bizde yaşadık. Şimdi biz de öyle anlatacağız:”15 Temmuz oldu, terör bıçak gibi kesti. DAEŞ ve PKK eylemleri durdu.”5 gün boyunca PKK, DAEŞ ve FETÖ kaynakları ölüm sessizliğine gömüldüler. Ne bir eylem ne bir açıklama ne de bir mesaj. Peki sonra… Sonrası şöyle gelişti:Bu sefer darbeciler kaybetti, millet kazandı, terör kaldığı yerden devam etti.

İnsanların üzerine ateş eden bir Fetullahçı, bebekleri yakarak öldüren canlı bomba bir PKK’lı ve yine canlı bomba olup çocukları katleden bir DAEŞ’li hangi saikle biraraya gelebilir? Bunlar gerçekten ortak mıdır? Güya birbirine düşman olan bu taraflar gerçekten düşman olsalar bile aynı şirketin personeli, aynı hedefin askerleri olmadıkları anlamına gelir mi?

“5 benzemezden 5 ortak” yapan sistemin adını koyalım önce…Telaşlı bir ısrarla gizlemeye çalıştıkları ve dalga geçip işi şakaya vurmaktan başka çaresi olmayan gerçek kötülerin gizlediği “Üst Akıl.” Ezoterik bir terör örgütü olan FETÖ’nün intikamı için, kendine Zerdüşt, ateist ya da laik diyen bir PKK militanı intikam saldırısı yapabilir ve yaptı da. 15 Temmuz’da milletin ayaklarının altında zelil ve rezil olan Fetullah Gülen’in intikamı için bombalar patlatanlar kendilerine ateist vs. diyen PKK’lı militanlardı. Öyleyse şimdi, aklımıza gelen bir soruyu kayda geçirerek devam edelim. Hasan Cemal’in eliyle koymuş gibi bulduğu hatta arkalarından ağıtlar yakacak kadar yoldaşlık ettiği PKK’lıları, Türk Ordusu nasıl bulamıyordu? Yıllardır teröristlerle terör toplantıları ve teröristlerle terör operasyonları yapılıyordu da o yüzden belki.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflayıp çökmesinde sebep olan bir dizi sıralı büyük olaylardan biri de Babai isyandır. Türkmenler ayaklanmışlardı. Bu ayaklanmayı fırsat bilen İran, Anadolu Selçuklu Devleti’ne hem içeriden hem de dışarıdan büyük bir darbe vurmuştu. Tam bu İran darbesinin gerçekleştiği sırada Moğol saldırıları ve sonrasında gelişen olaylar Anadolu Selçuklu Devleti’nin sonunu getirmişti. Şimdi biz o gün bir Babai Türkmen’i alıp karşımıza, “Sen Moğollar’la ortaksın ve dahi İran’la da ortaksın, devlete saldırıyorsun desek”, zinhar inkâr eder hatta “Biz Moğollar’la düşmanız, onların katliamından kaçıp Anadolu’ya geldik” derler. Ama bugün görüyoruz ki 1243’teki Kösedağ Savaşı’yla Anadolu Selçuklu’nun sonunu getiren büyük planın utanç verici bir parçası, Moğollar’ın askeri olmuşlar. İşte ortaklık böyle oluyor…

EREM ŞENTÜRK / BAŞYAZI

Editör: Haber Merkezi