Diyarbakır’ın Sur ilçesinde şubat ayında terör örgütü PKK operasyonlarında yaralanarak gazi olan Kahramanmaraşlı polis memuru Niyazi Ergüven, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan hava saldırısında “Vatanımı size bırakmayacağım şerefsiz hainler” dedikten kısa bir süre sonra şehit düştü.

26 yaşında şehit düşen Ergüven’in Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde yaşayan ablası Esme Ergüven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi kardeşiyle en son kendisinin görüştüğünü söyledi.

Darbe gecesi televizyonda Başbakan Binali Yıldırım’ı izlerken Ankara’da saldırılar olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine kardeşini telefonla aradığını anlatan Ergüven, “Kardeşimle telefonla görüşürken çok değişik sesler geldi. Kurşun sesleri, o havadaki gürültüler ve uçak sesleri… Durumunu sordum. ‘Çok iyiyim merak etmeyin’ dedi ama oradan halen kurşun, uçak ve helikopter sesleri geliyordu.” diye konuştu.

“Şehadetinden 10 dakika önce konuşmuşum”

Kardeşiyle konuşmalarının ardından telefonun bir süre açık kaldığını dile getiren Ergüven, şöyle devam etti:

“Telefon açık kaldığında kardeşimin ‘Vatanımı size bırakmayacağım şerefsiz hainler’ diyerek bağırmasını duydum. Amiri olduğunu düşündüğüm bir kişinin de ‘Oğlum, paşam, sakin ol, bu vatanı kimseye vermeyeceğiz’ dediğini işittim. Kardeşimle zannediyorum şehadetinden 10 dakika önce konuşmuşum. Telefon kapandı. Ondan sonra da ulaşamadık. Şehitlik mertebesine ulaşmış. Biz de gündüz öğrendik.”

“Hainlerin asılmasını istiyorum”

Anne Saadet Ergüven ise oğlunun 2 Şubat’ta Diyarbakır’ın Sur ilçesinde PKK teröristlerle çıkan çatışmada ayağından yaralanarak gazi olduğunu belirterek tedavisinin ardından 15 Temmuz’dan kısa bir süre önce oğlunu koklayarak tekrar görevine gönderdiğini ifade etti.

Oğlunun 15 Temmuz’daki FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit olduğunu aktaran Ergüven, “Yavrumu böyle yaptıkları için bu hainlerin asılmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan tek dileğinin hainlerin asılması olduğunu vurgulayan Ergüven, şunları söyledi:

“Belki yavrum orada şehit olmasaydı belki ben de şimdi burada olmayacaktım. Belki bayrağımızı indireceklerdi. Belki de namazımızı kıldırtmayacaklardı. Belki de namusumuza el atacaklardı. Ülkesini seven bir kadınım. Bütün acılarıma rağmen evlatlarım vatana feda olsun. Ben böyle bir evlat yetiştirmişim ama kıymetini bilememişim. Ben yavrumla gurur duydum. Bu Fetullahçılar bir şeytanmış. Allah o Amerika’dakini kahreylesin.”

“Çok şükür evladımız vatan için şehit oldu”

Baba İsmet Ergüven de oğlunun devleti ve milletine sadık bir özel harekatçı olduğunu anlattı.

Türk askerinin hain olamayacağına işaret eden Ergüven, “Peygamberin askeri bunlar. Bunların içine sızmış hain ve şerefsizler çıktı. Biz geçmişte 1960 ve 1980 ihtilalini biliyoruz. Ne darbeler ve muhtıralar gördük ama bunlar kadar şerefsizini görmedik. Bu kadar hain olacaklarını kimse tahmin etmiyordu.” değerlendirmesini yaptı.

Baba Ergüven, şunları kaydetti:

“Devletimiz ve milletimiz bir olacak, bu hainlere fırsat vermeyeceğiz. Çok şükür evladımız vatan için şehit oldu. Biz vatanımız, bayrağımız ve dinimiz için yaşarız. Başka alternatifimiz yok. Oğlum önce Sur’da yaralandı, gazi oldu ama ben şehitler olduğu için sevinemedim. Allah böyle layık görmüş bizden de buna razı olmak düşer. Milletimiz, bu şerefsiz, namussuz ve vatan hainlerine gereken dersi versin. Bunlar nasıl bir insan ki kendi milletine, askerine, polisine ve Meclis’ine bomba yağdırıyorlar? Milletimiz artık bunlara destek olmasın.”

Editör: Haber Merkezi