Başbakan Binali Yıldırım, CNN Türk’te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yıldırım, 15 Temmuz gecesi, FETÖ’nün darbe girişimi hakkında kendisine haber verilmemesine ilişkin, “Ben bunu Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı’na sordum, ‘Bu nasıl olur?’ dedim. ‘Başbakan’ın haberi yok, Cumhurbaşkanı’nın haberi yok. Tamam Genelkurmay Başkanı’nın bilgisi olması gayet doğal ama aynı zamanda Başbakan’a da söylemeniz gerekir. Çünkü, siz Başbakan’a karşı sorumlusunuz, bağlısınız.’ Ama bunun cevabını veremedi, herhangi bir şey de söyleyemedi. Doğrusu bu.” dedi.
“Bilgiye sahip olmazsanız başınıza gelecek olaylara tedbir alamazsınız, almakta geç kalırsınız.” diyen Yıldırım, “Bizim 15 Temmuz’da yaşadığımızın izahı, özeti budur. Eğer yeterli istihbarat alınabilseydi, o istihbarat vakitlice elde olabilseydi, belki de bu mesele bu noktaya gelmeyebilirdi.” şeklinde konuştu.
“Haklı ile haksızı mutlaka birbirinden ayırt etmemiz lazım”
Yıldırım, gözaltılara ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Biz bir ölçü koyduk. Ölçüler belli. Doğrudan bunlarla teması olan, hatta temasları devam eden, 17-25 Aralık’tan sonra finansal desteğe katkı sağlayan, şu anda bu yapının derneklerinde, partilerinde aktif görev alan bütün bu insanların hepsi zanlı olarak toplanıyor. Daha sonra ‘Bu işle benim alakam yok’ diyenler, itirazlarını yaptıkları zaman bunları gözden geçireceğiz. Hakikaten ikna edici bir delil ortaya çıkarsa o zaman bunlar diğer zanlılardan ayrılacak. Bu konuda işimizin kolay olmadığını söylemek isterim ama biz bir hukuk devletiyiz. Haklı ile haksızı mutlaka birbirinden ayırt etmemiz lazım.”
“Keşke kendileri gelseydi”
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”ne liderleri davetine ilişkin de “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı katılmayacak ama bir heyet gönderecek. MHP’den de bugün, bu akşam cevap geleceğini düşünüyor. Değerlendirmem şu, keşke kendileri gelseydi, yani parti başkanları gelse, orada vatandaşlara hitap etselerdi çok daha güzel bir birlik, beraberlik görüntüsü olurdu ama en azından temsilci göndermeleri, partilerinden, o da bir anlamda birliğe, beraberliğe verdikleri önemi gösterir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.