İsrail ordusunun geçen yaz Gazze Şeridi’ne açtığı ve 51 gün süren savaşı sona erdiren ateşkes anlaşması uyarınca 2 milyona yakın insanın yaşadığı dünyanın en büyük açık hava cezaevine uygulanan abluka kaldırılacaktı.

Gazze’yi dış dünyaya havayolu ve denizyoluyla bağlayacak havaalanı ve liman konuları ise ateşkesin kalıcı ve uzun vadeli hale gelmesi için yapılacak ikinci tur müzakerelerde ele alınacaktı.

Fakat ne abluka kalktı ne de ikinci tur müzakereler yapıldı.

Uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygısı olmayan İsrail, her zaman olduğu gibi, ateşkes anlaşmasına yine uymadı.

Gazzeli balıkçılara ve sınır bölgelerinde çalışan çiftçilere saldırılarını sürdürdü.

Geçen hafta İsrail askerleri Filistinli iki balıkçıya ateş açarak yaraladı ve balıkçılardan ağır yaralı olanı kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Normalde İsrail’e dur demesi ve anlaşmaya uymasını sağlaması gereken ülke Mısır…

Çünkü Kahire imzalanan anlaşmanın arabulucusu ve gözlemcisi.

“Normalde” diyorum; çünkü Mısır’da şu anda durumun normal olmadığını hepimiz biliyoruz.

Tampon bölge inşasıyla Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukayı ağırlaştırmak için Sina’da kendi halkının evlerini yıkmaktan çekinmeyen, Hamas’ı ve askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nı “terör örgütü” ilan eden darbecilerden İsrail’in ihlallerine karşı çıkmalarını beklemek abes olur.

Mısır, Mübarek döneminde dahi bu kadar “İsrailci” değildi.

Savaş sona ereli aylar olmasına rağmen Gazze Şeridi’nin yeniden imarı faaliyetleri bir türlü başlatılamadı.

BM Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Robert Serry’nin adıyla anılan plan, Gazze Şeridi’ne inşaat malzemesi girişini İsrail’in insafına bırakıyor ve Filistinli gruplar da bu planı reddediyor.

İsrail ise, savaşta yıkılan evlerin yeniden inşası için girecek inşaat malzemelerinin bir kısmının İzzeddin El Kassam Tugayları’nın eline geçebileceğini, tünel ve füze yapımında kullanılabileceğini iddia ediyor.

Gazzeli bir ahşap taciri geçenlerde Beyt Hanun Kapısı’nda istihbarat görevlilerince sorguya çekildiğini ve kimlere satış yaptığının sorulduğunu, El Kassam Tugayları’yla bağlantılı olabilecek kişilere satış yapmaması yönünde tehdit edildiğini açıkladı.

Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın ve yeniden imarın engellenmesinin baş aktörlerinden biri de Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas.

Abbas, bir kuruşunda dahi hakkı olmadığı halde Gazze Şeridi’nin yeniden imarı için yapılan bağışların yüzde 50’sini istiyor.

Makalenin başındaki soruya dönecek olursak…

Hamas liderlerinden Musa Ebu Merzuk, liman ve havaalanı konularında aracılar vasıtasıyla kendilerine teklif geldiğini, Gazze Şeridi’nin Batı Yaka’dan tamamen ayrılması şartıyla İsrail’in liman ve havaalanına izin vereceğinin söylendiğini; fakat bu teklifi reddettiklerini açıkladı.

Kısacası ablukanın kalkacağına dair şimdilik ufukta herhangi bir işaret yok.

Fakat Suudi Arabistan’ın baskısıyla Rafah Kapısı’nın kısmen açılması ve yeniden imar faaliyetlerinde hareketlenme bekleniyor.

Katar’ın Gazze’de bin yeni konut inşası projesine start vermesi de bu hareketlenmenin ilk işareti.