Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Ömer Köroğlu hakkında FETÖ/PDY üyesi olduğu gerekçesiyle düzenlenen iddianamede, örgütün yargıdaki yapılanması gözler önüne serildi.
Yargı camiası içindeki yapılanmada, 2010’dan sonra terör örgütü içerisinde yer alan yargı mensuplarının sohbet gruplarında bulunan, yargı mensuplarına örgütün talimatlarını ileten ve yargı mensuplarına talimatlar veren, örgütün finasmanı için para toplayan kişiler, “yargının sorumlu imamları” olarak isimlendirildi.
Yargı mensubu olmayıp, genellikle eğitimci olarak bilinen ancak herhangi bir eğitim kurumunda çalışmayan, sadece örgüt içinde yer alan yargı mensuplarından sorumlu olarak çalışmak suretiyle örgüt yapılanmasında görev alan bu kişiler gerçek isimlerini hiçbir zaman kullanmadı.
Örgüt adına yaptıkları bu görev nedeniyle oluşan masrafları örgütten karşıladıkları, maaşlarını örgütten aldıkları belirlenen yargı imamları, İzmir, Erzurum, Ankara, İstanbul ve Gaziantep bölgesi şeklinde yapılandı.
FETÖ mensubu hakim, savcı hatta yüksek yargı üyelerinin, bu kişilerin emir ve talimatlarını, isteklerini sorgulamadan, karşı gelmeden yerine getirdikleri de belirlendi.
ByLock yazışmaları çözüldü
İddianamede yer alan, yargı imamlarının çözülen ByLock yazışmaları, darbe teşebbüsünden yaklaşık 1 yıl önce, örgüt üyelerinin darbeden haberdar olduğunu ortaya koydu.
Yargı mensuplarının sorumluluğunu üstlenen bazı kişilerin, şifreli haberleşme programı ByLock üzerinden, 15 Temmuz darbe girişiminden önce darbeye ilişkin yapılan hazırlıklar, yapılacak eylem ve tasarruflarla ilgili paylaşımlarda bulundukları tespit edildi.
Buna göre, yargı mensuplarının sorumlusu olarak örgüt tarafından görevlendirilen Yusuf Doğan’ın, kendisiyle aynı göreve örgüt tarafından atanan Hacı Uzdil’e ByLock programı üzerinden “Darbe olacak, gidişat o” şeklinde mesaj yolladığı tespit edildi. Doğan, mesajlarda, “Başka yerlerden not geliyor, darbe olacak gidişat o. Aylık erzak al eve koy, makarna, un, şeker. Özel not atacağım ama kimseyle paylaşma. Abla okusun problem yok, dağılmasın yeter.” ifadelerini kullandı.
Yargı mensuplarından sorumlu sivil imamlardan Fatih Açık’ın örgütün Ankara ve civarında bulunan yurtlarından sorumlu olduğu anlaşılan Mustafa Harput’a gönderdiği benzer nitelikteki ByLock mesajları da çözüldü.
Fatih Açık’ın, Mustafa Harput’a 2015 Kasım ve Aralık aylarında yolladığı mesajlarda, darbeye ilişkin verilen kararlar, yapılan hazırlıklar, yapılacak eylem ve tasarruflarla ilgili paylaşım yaptığı belirlendi.
Mesajda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere kamu görevlilerine yapılacak eylem ve tasarruflar, toplanacak kişilerin listesinin oluşturulduğu, kolluk gücü olarak askerin makul şüphe altında gözaltı yapacağı gibi konular, hazırlık ve çalışmalara ilişkin daha önce de örgütün yönetici kadrosuna notlar gönderildiği belirtildi.
Fatih Açık’ın Mustafa Harput’a 7 Aralık 2015’te gönderdiği ByLock mesajları şöyle:
“- Birim abileriyle geçen toplantı vardı, 102 kişi öldü tık yok. Saraya yürüyüp o adamı taşlayıp indirmeden düzelmez.
– Bizim işle ilgili emniyet çözemedi. Y. mahalleye sorduk ‘bizimkilerin tarzı değil’ dediler. Kapıcıya ve yöneticiye uğramamışlar. Bir işler oldu da polis kıyafetli ama başkalarıydı ihtimal, çünkü emniyette gözükmüyor bir olay
– Artık gruplarla görüşmeyin dendi. Benim yaşadığım olayı örnek verdiler.
– 17’si için hazırlık yapıyorlarmış. Zor günler bekliyor bizleri. İş dört seneye kalırsa gemi çok su alır Allah muhafaza.
– Şeytan bunlar, Rusya işinden de karlı çıkarlar.
– Neyi satmaz ki, bu krizi kendileri bile özellikle çıkarmış olabilirler, başkanlığın yolunu açmak için.
– Aslında bir sabahlık işi var hepsinin, savcı yazacak iddianameyi, kolluk gücü olarak asker, makul şüphe gözaltı yapacak, hakimlerde 2. günü ayarlanıp iş bitecek
– Kurul üyelerini de alacan, medyayı da bir günde toplar geçersin, bir hafta da her şey değişir
– TV’ler anlatmaya başlasın bunları, biter bence
– 17 aralık olsaydı da böyle olmayacak mıydı zaten, 17-25’i niye yaptık o zaman.
– Böyle gitmemeli bu süreç. Anormal durumlar çıkmaya başlar bi müddet sonra aramızda kalsın, ama yaparlar mı bilmiyorum, toplanacakların listesini oluşturuyorlar
– Tam o tarz mı bilmiyorum belki direk asker girer
– Yok ya kim çatışacak?
– Mısır’daki kadar bile olmaz
– 17’si neydi ki, medya elde olursa her şeyi anlatabilirsin, tek zor kısmı y.dışı, notta vardı okudun mu, iş Türkiye olsa sadece parmak şıklatmak kadar…”
Örgüt tarafından yargı mensuplarının sorumlusu olarak atanan “yargı mensuplarının sivil imamı” olarak nitelendirilen Levent Özgüzel’in, kendisi ile aynı görevi üstlenen kişiye, 28 Ocak 2016’da ByLock üzerinden “Abi demiş ki ‘ben askerler ile konuştum biz darbe yapacağız, ortamın biraz daha hazır olması gerek. Bana söz verdiler’ demiş” şeklinde darbeye ilişkin mesaj gönderdiği de tespit edildi.
“Yüz yıllık bir filmin finalindeyiz…”
Örgüt hakkındaki soruşturmaların 2015’te yoğunlaşmasının ardından örgütün yargı içindeki mensuplarından sorumlu olduğu anlaşılan ve “yargının sivil imamı” olarak nitelendirilen Oktay Kaya’nın 4 Şubat 2016’da ByLock programı üzerinden kayıtlı olan birden çok örgüt mensubuna aynı anda gönderdiği e-posta metnine de ulaşıldı.
“Yaz sonu itibarıyla sıkıntılı sürecin biteceği” ifade edilen e-postada, “… Yüz yıllık bir filmin finalindeyiz. Finalde Allah’ın size biçmiş olduğu role bakın. Finale yakışır duruş sergileyin. Bu süreç (yaz sonu itibarıyla) bitti. Artık imtihan faslındayız ta ki bütün karakterler iyice gün yüzüne çıksın. Hamlar haslardan tamamen ayrılsın…” ifadeleri yer aldı.
Bazı görüşmelerde, hazırlık yapan ve emir veren kişinin “HE” olarak belirttiği, söz konusu kişinin “hocaefendi” şifresi ile şifrelendirilen örgüt elebaşı Fetullah Gülen olduğu tespiti yapıldı.