Muhammed Şimşek / Özel Haber

MİMARLAR Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş’un bankamatik memuru olduğu İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği raporuyla belgelenmişti. Candan'ın İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun defalarca uyarılarına rağmen Çankaya Belediyesi'ndeki işine gitmediği öğrenilmiş ve daha sonra devlet memurluğundan ihraç edilmişti. Memuriyet görevine son verilen Tezcan Karakuş Candan, kendisini "Artık Mustafa Kemal'in memuruyum' diyerek savunmuştu.

7 YILDA 60 GÜN İŞE GİTTİ

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği'nin hazırladığı rapora göre, 6 Mayıs 2014-04 Ekim 2021 arasındaki son 7 yıl 5 ay içinde sadece 60 kez işe gittiği ortaya çıkan Candan'ın, göreve başladığı 11 Ağustos 1993'ten bugüne kadar bin 567 gün izin ve rapor izni kullandığı, bu sürelerinin toplamının yaklaşık 4,5 yıla karşılık geldiğine dikkat çekilmişti.

İŞE GİTMEMESİNE SES YOK

Tezcan Karakuş’un işe gitmeden maaş almasının ahlakiliğini sorgulamayan ve bakanlık raporuna yansımış bilgilerin haberleştirilmesinden rahatsız olan Mimarlar Odası yetkilileri ve Basın Konseyi üyeleri gazetemize uyarı yazısı göndererek sözde bağlı olduklarını ileri sürdükleri basın etiğiyle de bizzat kendileri ters düştüklerini gözler önüne serdi. Diğer yandan Candan, 2021 ekim ayında FOX TV ekranlarında PKK kanalı Jin TV'ye verdikleri ödüle ilişkin ‘habercilikte gerçekten o hakikati arayanlara veriyoruz' ifadelerini kullanmıştı. Terörü ve teröristi övmeyen yayınlarımızla Mimarlar Odası ve Basın Konseyi’nin zihnindeki ‘gerçek habercilik’ algısıyla çelişmiş olabiliriz ama belgelere dayalı habercilik anlayışımızdan sapmadan haber ürettiğimizi kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.

HANİ SANSÜRE KARŞIYDINIZ!

Diğer yandan birkaç gün önce Meclis'ten onay alan hükümetin sosyal medya düzenlemesine en büyük tepkinin aralarında söz konusu Basın Konseyi'nin de yer aldığı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Yazarlar Sendikası ve DİSK Basın gibi yapılardan gelmesi dikkati çekti. Belgelere dayalı haberden rahatsız olan Mimarlar Odası'nın tepkisine tercümanlık eden Basın Konseyi ve temsil ettiği zihniyetin dezenformasyonla mücadele amacıyla yapılan düzenlemeye karşı çıkması da bir başka çelişkili fotoğrafı ortaya koydu. Hem sansüre karşı çıkıp hem İçişleri Bakanlığı'nın raporlarıyla tespit edilmiş bir hukuksuzluğun haber yapılmasına itiraz ederek bir medya kuruluşunu yaptığı yayından dolayı kendi sansürüne maruz bırakan Basın Konseyi'nin içine düştüğü durum başlı başına acıklı bir etik sorununa dönüştü.

CHP’li Başkan ‘Ben uyardım’ demiş

İÇİŞLERİ Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu, özürsüz işe gelmeyen Karakuş’un memuriyetten ihracına karar vermişti. CHP’li Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ise müfettişlere verdiği ifadesinde 4 ayrı genelge yayınladığını, turnike sistemi veya imza föylerinin kullanılmasının zorunlu olduğunu bildirdiğini beyan etti. Ancak müfettişlerin incelemesinde Karakuş’un kartlı turnike sisteminde 5 Mayıs 2014 ile 4 Ekim 2021 tarihleri arasındaki 7,5 yılda sadece 60 adet giriş kaydının olduğu, imza föylerinde ise hiçbir imzasının bulunmadığı tespit edildi.

Editör: Haber Merkezi