Muhaliflerin Suriye’de başlattığı operasyon Esad rejimine ve İran’a şok etkisi yaptı. Halep’in düşmesini hazmedemeyen İran, operasyonun arkasında İsrail’in bulunduğu yönünde manipülasyon yaptı. Türkiye’de de bir kesim mezhep temelli refleksle İran ve Esad savunuculuğuna soyunarak muhaliflerin özgürlük harekâtını karaladı. Gerçekte ise Esad’ın sahayı terör örgütü YPG/PKK’ya terk ettiği, bununla da yetinmeyip Birleşik Arap Emîrlikleri üzerinden haber göndererek İsrail’den yardım istediği belirlendi. İsrail medyası da Suriye’deki muhaliflerin İsrail için tehdit oluşturduğunu yazdı.

PKK’YA ALAN AÇTI
Sahadan edindiğimiz bilgiye göre; muhaliflerin Halep’e girmesinin ardından Halep Havalimanı, Kuveyris Askerî Havalimanı, Halep Askerî Havalimanı ve Savunma Sanayii Silah Üretim Merkezi gibi rejimin en stratejik noktaları terör örgütü PKK’ya terk edildi. Emir ise İran’dan geldi. Şam - Mezze’de bulunan İran Devrim Muhafızları Komutanı, Halep’in Kuzey Doğu sorumlusu olan albaya, muhalifler girmeden bölgeyi PKK’ya teslim etmeleri talimatını verdi. Akabinde Halep’te yalnızca Şeyh Maksud ve Eşrefiye’yi kontrol eden PKK’ya, Menbiç bölgesinden yüzlerce araçlık konvoylarla takviye terörist gücü gönderildi.

Soykırımcı İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde sığınmacıların bulunduğu okulu hedef aldı Soykırımcı İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde sığınmacıların bulunduğu okulu hedef aldı

MÜDAHALE İSTEYECEKLERDİ
Şeyh Maksud’daki Suriyeli sivilleri yıllardır kalkan olarak kullanan terör örgütü PKK, kanlı bir sabotaj girişimi planladı. Sayıları 10 bini bulan sivillerin bir kısmı katledilecek, suç muhaliflere atılacak, böylece insani kriz bahanesiyle uluslararası güçlerin harekete geçmesi sağlanacaktı. Koalisyon güçleri sözde PKK-YPG yöneticileri ile bir süredir bu plan dâhilinde irtibat hâlindeydi. “DEAŞ var” yalanına sarılan terör elebaşları “Şeyh Neccar ile Tel Rifat’ta sivil katliamı yaşanıyor. Biz de o hatta bir insani yardım koridoru açmayı planlıyoruz” diyerek dünyayı kandırmaya çalışacaktı.

Türkiye, kirli tezgâhı gördü. Suriye Millî Ordusu, El Bab’tan Halep’e yürüdü. Saatler içinde PKK ve rejim savunması kırıldı. Kuveyris Havalimanı PKK’dan temizlendi. Sonrasında Tel Alem, Sifira hattına yönelen güçler, bir diğer kritik nokta Mamel Difa (Savunma Sanayii) Tesislerini özgürleştirdi. Ardından Cibriyn ve Neyrab’a yönelen SMO, Uluslararası Halep Havalimanı ile birlikte bütün PKK işgal hatlarını teröristlerden kurtardı. Bu arada PKK’dan bazı isimler İsrail’den yardım talebinde bulundu.

SMO Komutanlarından Mahmut Hacı Hasan “PKK’nın 2011’den bu yana kurtarılmış bölge olarak yerleştiği Şeyh Maksut’tan çıkarak Suriye’nin en kritik bölgelerine sahip olması karanlık bir planın göstergesiydi. Biz SMO olarak ve grubum Melikşah Tugayları ile bölgeye girdiğimizde Esad’ın onca havalimanı, silah merkezi ile birlikte olağanüstü silah, tank, füze, zırhlı gibi savaş araç gereçlerini de PKK’ya bıraktığını gördük. Hem Şii karargâhları hem de rejimin bütün askerî gücünü terör örgütüne hediye etmesi akıl alır gibi değildi. Kışlalar ve havalimanları yetmiyor silah dolu dev fabrikaların bulunduğu organize sanayi de PKK’ya bırakılmıştı. Tamamı muhalif güçler tarafından ele geçirildi” dedi.

BU İLK DEĞİL
Suriye’de terör örgütü YPG/PKK ile rejim arasındaki iş birliği yeni değil. 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından rejim ile terör örgütünün kirli iş birliğini daha önce defalarca manşetimizde dikkat çekmiştik. 5 Kasım 2011 tarihinde “PKK’nın yeni üssü Suriye”, 25 Kasım 2011 tarihinde “Esad’dan sınıra 3 PKK kampı” ve 13 Ekim 2025 tarihinde “Esad, Suriye’yi teslim edecek” gibi manşetlerimiz, bugünkü tabloya baktığımızda tespitlerimizin ne kadar haklı olduğunu tekrar ortaya koydu...

PKK, İSRAİL'DEN YARDIM İSTEDİ
Suriye Millî Ordusunun (SMO), PKK/YPG’nin Tel Rifat-Menbiç terör koridoruna engel olmak için başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonunda Tel Rifat ilçesini 8 yıl sonra PKK/YPG’nin elinden kurtarması ve ardından yine terör örgütünün işgali altındaki Menbiç ve Ayn el Arap’a yönelmesi PKK’da büyük paniğe sebep oldu. Terörist elebaşı Bese Hozat Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin “Şu anda Türkiye mevcut savaşı yönetiyor. Koalisyon sessiz. İsrail de sessizliğini koruyor. Rejim büyük bir dağılmayı, çöküşü yaşamış durumda. Uluslararası güçler de Koalisyon da şu anda buna sessiz kalıyor. Rusya’nın durumu da öyle. Yani şimdi Rusya da çok ciddi şey yapmıyor. Yani karşı koymuyor. İran zaten ciddi darbeleri Lübnan savaşı sonrası saldırılarla yedi” dedi. 

ESAD GENÇLERİ ZORLA SİLAHALTINA ALIYOR
Suriye’de muhalifler karşısında bozguna uğrayan Esad rejimi, zorla askere almaları artırdı. Yerel kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Lazkiye’de zorla askere almaları artıran rejim, Tartus ili ve Lazkiye’ye bağlı Banyas ile Ceble’deki ilçelerinde sivillere mühimmat ve silah dağıtıyor. Rejim, gönüllü olmak isteyenlere aylık yaklaşık 200 dolara tekabül eden 3 milyon Suriye lirası teklif ediyor. Bu miktar, Suriye’de bir memur maaşının yaklaşık 10 katına denk geliyor. Suriye rejimi ordusuna katılmaya kimse gönüllü olmayınca rejim, iki gündür sanayi bölgelerine baskın düzenleyerek 18-40 yaş arası kişileri alıkoydu. Mahallelerde yol kontrol noktaları kuran rejim, altı ay askerlik tecil hakkı olan öğrencileri de zorla askere alıyor. Yaşanan bu gelişmelerin üzerine gençlerin bir kısmı evlerinde saklanırken bir kısmı ise şehirden kaçmaya çalışıyor.

RUSYA’DAN HAVA SALDIRISI
Öte yandan rejimin en büyük destekçisi Rusya, muhaliflerin ilerleyişi karşısında zor günler geçiren rejime havadan saldırılarda bulunarak destek vermeye devam ediyor. 27 Kasım-2 Aralık tarihlerinde Halep ve İdlib illerine yapılan hava saldırılarında 81 sivil hayatını kaybetti, 304 sivil ise yaralandı.

Kaynak: TÜRKİYE GAZETESİ