Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Parlamentosu’nda milletvekillerine hitap etti. Erdoğan, İslam âlemi üzerinde oynanan oyunlar ve Müslüman devletlerin atması gereken adımlara yönelik önemli mesajlar verdi.
Batı, DAEŞ’i destekliyor
İslam coğrafyasını kana bulayan, işgal zemini hazırlayan en önemlisi de İslamofobi denen saçmalığın kaynağı terör örgütlerinin Batılı emperyalistler hesabına çalıştığını, kaos planlarına hizmet ettiğini açıklayan Erdoğan, “Batı şu anda DAEŞ’in yanındadır. Bunların elinde yakaladığımız silahların, Batı menşeili olduğunu tespit ettik, gördük, görüyoruz. Bütün bunlar kime karşı yapılıyor. Dikkat edelim İslam dünyasına karşı yapılıyor. Bölünen Suriye, Irak, Libya, Afganistan. Hep bu ülkeler. Ondan sonra bakıyorsunuz Afganistan ile Pakistan vuruşturuluyor. Pakistan terörle mücadele ediyor. Terörden kendisini kurtarabildi mi, kurtaramadı” şeklinde konuştu. İslam ülkelerinin Batı’nın paralı terör şebekelerine karşı ortak şekilde çözüm üretmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, aksi halde kaosun büyüyeceğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: “Müslüman kanı dökmekten başka hiçbir maharetleri olmayan bu katil sürülerini, en kısa zamanda İslam âleminden ve tüm dünyadan söküp atmalıyız. Aksi takdirde ne Türkiye ne Pakistan ne İslam dünyası ne de insanlık huzura kavuşacaktır. Şayet, biz bu aziz dinin müntesipleri olarak el ele verip sorunlarımızın üstesinden gelemezsek Müslümanlar’ı içine düştükleri zillet çukurundan çıkaramayız.”
Fitnelerden kurtulmalıyız
Erdoğan, Müslümanlar arasında bölünmeye yol açan fitnelere de değindi. Mezhepçiliğin en büyük tehlike olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, Müslümanlar’ın birleşmesi gerektiğini aksi halde paramparça edileceğini dile getirerek, şunları söyledi: “Müslümanlar’ı yaşadıkları bu zelil durumdan kurtarmak için İslam toplumlarının arasında kol gezen mezhepçilikten etnik ayrımcılığa kadar tüm istismar vesilelerini ortadan kaldırmalıyız. Dini Mübin-i İslam’da birleşmeye mecburuz. Bizi parçalıyorlar, parçaladılar. İslam çatısı altında bütünleşerek yarınlara yürümeye mecburuz.”
Pakistan’a teşekkür
“Türkiye’deki 15 Temmuz terörist darbe girişiminin ardından, Pakistan’ın devlet yönetimiyle, Meclisi ve halkıyla bizim yanımızda yer alan ilk ülke olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum. Meclisinizin ve Senatonuzun ayrı ayrı kabul ettiği destek kararlarını memnuniyetle karşıladık. Şahsım ve milletim adına sizlere şükranlarımı özellikle ifade etmek istiyorum. Pakistan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) faili olduğu 15 Temmuz darbe girişimi karşısındaki duruşuyla, ikinci Kurtuluş Savaşı’nda da Türk milletinin yanında yer aldığını göstermiştir.”
Terörün kökünü kazıyacağız
Dünyada terör örgütlerine karşı en çetin mücadeleyi Türkiye’nin verdiğini vurgulayan Erdoğan, bu bağlamda Türk ordusunun Suriye ve Irak’ta bulunduğu hatırlatarak, “El Kaide ve onun bir parçası olarak ortaya çıkan DAEŞ gibi terör örgütleri, Müslümanlara zarar veren, İslam’a karşı yürütülen savaşın aracı olan yapılardır. Şu anda Türkiye olarak bizler, DAEŞ’a karşı çok ciddi bir mücadele veriyoruz. Bu mücadeleyi şu anda hem içeride hem Suriye’de hem Irak’ta veren bir ülke konumundayız. Bu mücadeleyi yılmadan, usanmadan vermeye devam edeceğiz. Çünkü bu örgütün İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur” dedi.
Birlikte savaşmalıyız
İslam ülkelerinin batının paralı terör şebekelerine karşı ortak şekilde çözüm etmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, aksi halde kaosun büyüyeceğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: “Müslüman kanı dökmekten başka hiçbir maharetleri olmayan bu katil sürülerini, en kısa zamanda İslam aleminden ve tüm dünyadan söküp atmalıyız. Aksi takdirde ne Türkiye ne Pakistan ne İslam dünyası ne de insanlık huzura kavuşacaktır. Şayet, biz bu aziz dinin müntesipleri olarak el ele verip sorunlarımızın üstesinden gelemezsek Müslümanları içine düştükleri zillet çukurundan çıkaramayız.”