Ortadoğu’da etnik temizlik ve demografiyi değiştirme çabaları, özellikle sıcak çatışmaların yaşandığı bölgelerde sıkça görülen bir durum.

Örneğin, İsrail işgal altındaki Kudüs’te evlerini ve işyerlerini yıkarak, mallarına ve mülklerine el koyarak, kimliklerini ellerinden alarak ve daha başka türlü çeşitli baskılarla Filistinlileri göçe zorlamakta, buna karşılık Filistinlilerden gasp edilen topraklar üzerinde kurduğu Yahudi yerleşkelerine yeni konutlar inşa ederek kentteki Yahudi nüfusunu artırmaya çalışmakta.

İsrail’in hesaplarına göre Kudüs’teki Filistinli nüfusu yok denecek kadar azalınca gelecekte kent olası bir anlaşmada pazarlık konusu olmaktan çıkacak ve Yahudi devletinin ebedi başkenti olarak kalacak.

Irak’ın birçok bölgesinde, özellikle de Bağdat’ta ve başkenti çevreleyen bölgelerde uzun süredir Sünni nüfusun göçe zorlandığı ve göç edenlerin daha sonra evlerine dönmelerine izin verilmediği biliniyor.

Irak’ın işgalinden bu yana Bağdat’ta Sünniler aleyhine ve Şiiler lehine büyük bir demografik değişim yaşandı.

Abbasilerin tarihi başkenti Şii kenti haline getirildi.

Son günlerde gazeteler Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG’nin Kürt kantonlarını birleştirme ve Akdeniz’e açılma planı çerçevesinde Arap ve Türkmen köylerini yakıp yıktığı, çatışmalar nedeniyle ve bombardıman korkusuyla Türkiye’ye kaçan Arapların ve Türkmenlerin köylerine geri dönmelerine izin vermediği haberleriyle dolu.

Bu arada, demografik yapıyı değiştirme ve etnik temizlikle ilgili yeni bir haber de Şam’dan geldi.

Şam’ın batısındaki Mezze Mahallesi’nde onlarca aileden iki ay içinde evlerini boşaltmalarının istendiği, belirtilen sürede boşaltılmayan evlerin içindeki eşyalarla birlikte yıkılacağının söylendiği bildiriliyor.

Daha önce bu şekilde ikiyüz elli evin boşaltıldığı ve sakinlerinin göçe zorlandığı, yediyüz evin de boşaltılmayı beklediği ifade ediliyor.

Plana göre İran Büyükelçiliği’nin arkasındaki bölgede “İran Kuleleri” adıyla yeni apartmanlar inşa edilecek.

İran’ın finansmanıyla inşa edilecek apartmanlara da Baas rejimini savunmaları için İran’dan, Irak’tan, Lübnan’dan ve Afganistan’dan Suriye’ye getirilen Şii milisler ve aileleri ile rejim yanlıları yerleştirilecek.

Bölgede yaşayan ailelere, evlerinden çıkmaları karşılığında aylık 50 dolar civarında kira yardımı vaat ediliyor ki, sıradan bir daire kirası dahi etmeyen bu paranın öneneceği dahi şüpheli.

Evlerini boşaltmayı reddeden olursa akibetinin ne olacağı ise malum.

Plan, başkentin en ünlü ve en önemli mahallesinde demografik yapıyı değiştirmenin yanında Mezze bahçelerinin Batı Ğuta ile bağını da kesmeyi amaçlıyor.

Demografik yapıyı değiştirme ve etnik temizlik çok eskiden beri kullanılan bir silah.

Örneğin, Körfez ülkelerinin başına tayin ettikleri yöneticilere İstanbul’daki halifeye bağlı Sünni halkın başkaldırmasından korkan İngilizler, Basra Körfezi’nin diğer yakasından Şiileri getirip bu ülkelere yerleştirerek demografik yapıyla oynamışlardı.

Kuveyt’te bir elin parmaklarını geçmeyen Şii sayısı bu sayede bugün nüfusun yaklaşık yüzde 25’ine ulaştı.

Ne yazık ki demografi oyunları çözüm olmanın ötesinde birçok sorunu, fitneyi, acıyı ve gözyaşını da beraberinde getiriyor.