Basın ve medyanın önemi tartışma götürmez.
Medyanın kitleleri etkileme özelliği nedeniyle bir güç ve iktidar alanı olarak cazibesi dün de vardı, bugün de…
Çağ değiştikçe bu etki alanı giderek daha da güç kazandı.
Post-Truth çağında algının hükümranlığı gündemimize girerken, geleneksel medyanın etik kuralları daha iyi işletmesi elzem.
Gazete ve televizyon kanalları bir konuyu gündeme taşımaya görsün, peşi sıra sosyal medya ve alternatif sitelerde konu; şekilden şekle sokularak ciddi anlamda manipüle ediliyor. Toplum depresifleştiriliyor, insanların huzuru kalmıyor.
Bu konuyu şöyle bir örnek üzerinden ete-kemiğe büründürelim. Kadın cinayetleri, intihar vakaları, taciz haberleri… Bu yöndeki haberler sürekli bir şekilde halk olarak gündemimize sokuluyor. Her gün yeni bir cinayet, her gün şiddet… Hem de her detayını anlatan bir haber diliyle.
CİNAYET HABERLERİNİ YAYMAK FAYDA GETİRMİYOR
Kimse bu haberleri okuyup da bundan ibret almıyor. Haberler, hastalıklı zihinler için ilham kaynağı oluyor. Adeta tetikleyici nitelikteki bu metinler, toplum için çok sakıncalı. Bir de yöntem öğretici haberler var. Cinayeti daha sofistike işlemek isteyen, sıra dışı kurgu peşinde olanlar için adeta örnek metin niteliğindeki satırlar, alıcısına teslim bir şekilde yayılıyor.
Soru şu; seksen milyonluk bir aile olarak içimizdeki sorunlu tiplerin vukuatları neden gündemimizi işgal etsin?Bu haberleri duymak, okumak veya görmek ruhumuza iyi gelmiyor. İyiliği, iyi şeyleri, başarıları, güzellikleri yayalım. Haberciler bu bakış açısıyla topluma bir baksalar, güzel haberlerin ne kadar çok olduğunu işte o zaman fark edecekler.
HASTALIKLI NEDENLER
Haber yöneticileri kan, gözyaşı, gasp ve taciz haberlerinin daha çok okunduğunu düşünüyor. O nedenle ajitasyon ve gerilim haberleri tüm medyayı işgal etmiş durumda. Daha çok tıklanmak, daha çok okunmak için toplumun huzurunu hiçe sayıyorlar.
Bazı medya yöneticileri ise bu konuya ideolojik yaklaşıyor. Bu haberleri gündemde tutarak toplumda infial oluşturmak ve olayların müsebbibi olarak iktidarı adres göstermek onlar için şu sıralar bir görev niteliği taşıyor.
Medya mensubusun fakat ideolojine esir düşmüşsün.
Medya mensubusun ve toplumun huzurunu hiçe sayıyorsun.
Medya mensubusun ve etik-iyilik-güzellik umurunda değil.
Çok yazık!
Bu kötülük ülkemizi felakete sürüklüyor.
BATI’DA CİNAYET HABERLERİ GÜNDEM YAPILMIYOR
Her şeyin iyisini Batılılar yapar, diyenler için söyleyelim.
Elinize alın bir İngiliz, Fransız veya Alman gazetesini… Acaba bir tane kadın cinayeti veya intihar haberi görebilecek misiniz?
Batılı medya mensupları bu haberlerin yıkıcı etkilerini bildiklerinden, bu yöndeki haberlere çok sınırlı alan açıyorlar.
Batıda bizden daha çok cinayet, tecavüz ve intihar olayları yaşanıyor, bundan emin olabilirsiniz. En azından istatistikler bize bunu söylüyor. Fakat bu konuları gündemlerine alıp kötü gidişatı daha da kötü yapmak istemiyorlar. Ayrıca bu yayın politikalarının devlet imajına katkısını da bir düşünmenizi isterim.
