Çin ve İsrail arasındaki ilişkiler, insan hakları ihlalleri ve jeopolitik gerilimlerle şekillendi. Ekonomik çıkarlar geri planda kalırken, her iki ülke de sivillere yönelik baskıcı politikaları ve soykırım suçlamalarıyla dikkat çekiyor. Aynı zamanda, ticaret ve yatırımlardaki düşüşler, bu iki ülkenin ekonomik cephede farklı pozisyonlarda olduğunu gösteriyor.

Ekonomik İlişkiler ve Ticaretteki Düşüş

İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonları sırasında Çin, Filistinlilere verdiği destekle dikkat çekti. Ancak bu ilişki bozulması yeni değil. 2018'den beri ticaret ve yatırımlarda düşüş var.

1992'de 50 milyon dolardan başlayan ticaret, 2022'de 24,45 milyar dolara ulaştı. Bu artışın çoğu Çin'in İsrail'e ihracatından geldi. 2023'te Çinli elektrikli araç markaları, İsrail'deki toplam elektrikli araç satışlarının %45'ini oluşturdu. Buna karşın, İsrail'in Çin'e ihracatı, Intel mikroişlemcileri hariç, büyük bir duraklama yaşadı.

Jeopolitik Değişimlerin Etkisi

Washington ve Pekin arasındaki ilişkiler, Çin-İsrail ilişkilerini doğrudan etkiledi. ABD, Çin'in İsrail'deki yatırımlarını kısıtlamak için baskı yaparken, İsrail de ABD ile stratejik ittifakını koruma çabasında. Özellikle ABD'nin yüksek teknoloji ticaretine getirdiği kısıtlamalar, İsrail'in Çin'e ihracatını ciddi şekilde etkiledi.

Çin'in İsrail'deki yatırımları, 2014'ten itibaren hızla arttı ve 2018'de zirve yaptı. Ancak ABD'nin endişeleri ve İsrail'in yabancı yatırım gözetim mekanizması kurmasıyla birlikte bu yatırımlar azaldı. Çin'in altyapı projelerine yönelik yatırımları da ABD'nin güvenlik kaygıları nedeniyle sınırlı kaldı. Özellikle Hayfa ve Aşdod limanlarındaki Çin yatırımları, ABD'nin dikkatini çekti ve güvenlik endişeleri yarattı.

Soykırım ve İnsan Hakları İhlalleri

Çin ve İsrail, insan hakları ihlalleri ve soykırım suçlamalarıyla uluslararası arenada eleştiriliyor. İsrail, Gazze'deki operasyonları sırasında sivilleri hedef almakla suçlanırken, Çin de Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikaları nedeniyle benzer suçlamalarla karşı karşıya. Her iki ülkenin de sivillere yönelik uygulamaları, uluslararası kamuoyunda tepki topluyor. Bu durum, Çin ve İsrail'in insan hakları konusundaki ortak noktalarını ortaya koyuyor.

Gelecekte Ne Olacak?

Çin-İsrail ilişkilerinin geleceği, büyük ölçüde jeopolitik dinamiklere bağlı. ABD'nin bölgedeki en güçlü müttefiki olan İsrail ile ilişkiler, Pekin'in Orta Doğu stratejisinden bağımsız olarak bozulmaya devam edecek. Bu ilişkilerin geleceği, dünya sahnesindeki büyük güçlerin çıkar çatışmalarıyla şekillenecek.