Nilay Çekiç - Muhabir

Günlük olarak her ne kadar yüzümüzü saf su ile yıkayarak temizlediğimizi düşünsek dahi aslında derinlemesine bir cilt temizliği yapmış sayılmayız. Çünkü cildimiz oldukça hassas bir yapıdadır. Gün boyu hava kirliliği başta olmak üzere makyaj ve krem kalıntılarını barındırarak gözeneklerimizin rahat nefes almasını engellemektedir. Bu yüzden tek başına saf su ile yüzümüzü yıkamak cilt sağlığımızı önemsediğimiz ve koruduğumuz anlamına gelmemektedir.

Cilt sağlığımızı korumak için en önemli adımlardan bir tanesi de doğru bir şekilde cilt tipimize uygun bir yüz temizleyici seçmek gerekir. Çünkü her yüz temizleyici cildimize uygun olmayabilir. Bazı temizleyiciler cildimizi kupkuru ve gergin bırakırken, bazıları ise bu hissiyatı oluşturmaz. Ne yazık ki çoğumuz cilt tipimizin nasıl olduğunu bilmeyerek ürün satın alıp kullanmaktayız.

Bu sebeple kupkuru ve gergin bırakan bir cilde sahip olabiliyoruz ya da hassas bir cilde sahip olduğumuz için yüzümüzde tahrişe neden olabiliyor. Birçok insan kuru ve gergin bir cilt izlenimi bırakan temizleyicilerin daha derin temizlik sağladıklarını ve sebumu azaltarak gözeneklerinin sıkılaşacaklarını, sivilcelerinin kuruyacağını ve siyah noktalarının azalacağını umuyor...

Yztemizlemejeli680

Peki sonuç alabiliyorlar mı?

Bu temizleyicileri kullandıklarında yağlanma, akne, gözenek gibi sorunlardan ne yazık ki kurtulamıyorlar. Bunun nedeni ise cildin yağ salgısını kurutarak dengeleyememesidir. Hatta bakım rutininize non komedojenik bir yağ eklemek sebum üretiminizi daha çok dengelemenize yardımcı olabilir.

Köpüren özellikle de çok köpüren, yüzdeki tüm yağı alan ve ardından pırıl pırıl his bırakan temizleyiciler cildin asit mantosuna zarar verir. Böylece cildiniz kendi fonksiyonlarını yerine getirmekte zorlanır. Birçok cilt sorunu baş göstermeye başlar. Cildinizin yağ ve nem dengesini bozulur. Ayrıca cildimizin üzerinde yararlı bakteriler bulunur ve asit mantosu cildimiz için hayati önem taşıyan su, amino asit, ter, laktik asit, sebum, yararlı bakteriler gibi çok çeşitli unsurları barındırır.

Bu asidik ortamı koruduğumuzda cildimiz salgılaması gereken enzimleri salgılayabilir ve trans epidermal (içeriden) su kaybı yaşamaz.

Cildimiz asit mantosu sayesinde nemi hapseder, yağı dengeler, akneyi engeller ve cildi sıkı tutar. Cilt ihtiyacı olan her şeye aslında sahiptir. Bu mantoya en çok zarar veren şeyler ise temizleyicilerdir.

Temizleyicinin cildi kuru hissettirmemesi gerektiği konusunda araştırmalarımızı aktardık. Şimdi ise doğru temizleyicide aramamız gereken özelliklere gelelim.

DOĞRU YÜZ TEMİZLEYİCİ: SAĞLIKLI BİR CİLT

Sülfat içermemesi

Sülfat aslında bir deterjan türevidir. Temizleyici ürünlerin daha çok köpürmesini sağlar. Kullanıcılar, daha çok köpüren ürünlerin daha iyi temizlediği yanılgısında oldukları için kozmetik üreticileri sülfatları çok sık kullanmaktadır. Ürün satın alırken içerik listesine bakarak sülfat içermediğinden emin olun.

Acı biber ömrü uzatabilir mi? Acı biber ömrü uzatabilir mi?

Ph ının düşük olması (5.5)

Ekran Görüntüsü 2024 06 04 200643

Ph 0’dan 14 e uzanan değerler skalasında maddenin asidik/bazik durumunu göstermektedir. Cildimizin ph’ı ise 5.5’dir. Ayrıca ph dengesi bozulduğunda cildimizin bariyeri kırılır, asidik manto zarar görür.

Eczaneden alacağınız ph testi kağıtları ya da ph ölçer aletler ile ürünün ph değerini ölçebilmeniz ise mümkündür.

Aslında doğru temizlik için çok köpüren, pırıl pırıl yapan temizlik değildir. En iyi temizleyici duruladığınızda yüzünüzü gergin hissettirmeyen ve az köpüren temizleyicilerdir. Ph değeri uygun ve sülfat içermeyen ürünler ile cildinizin asidik mantosunu korur ve cildin kendini onarmasına ve sağlıklı kalmasına yardımcı olabilirsiniz.

Cildiniz hakkında en doğru bilgi için doktorunuza danışmayı unutmayın!

Editör: Nilay Çekiç