Bu topraklarda millet siyaseti sevmiş, yön vermiş, iradesini her daim tecelli ettirmiş, zaman zaman kesintiye uğratanları da tarihin çöplüğüne göndermiştir…

Ortadoğu’dan bizi ayıran, Batı ve Avrupa’dan bizi ayıran en belirgin özellik, söz konusu vatan olunca inisiyatifi her zaman millet olarak ele almış olmamızdır…

Millet en zor zamanlarda idareye el koymuştur…

Tehlikeleri en iyi sezen millet bu millettir dünyada…

Ordusuna hep çok güvenmiş, ordusunu göz bebeği bilmiş, ancak millet gerektiği durumlarda sivil Mehmet olmasını da bilmiştir…

Bu millet devletine hiç küsmemiş, pes etmemiş, vazgeçmemiş daha güçlü olmak için hakikatten ayrılmamış ve kazanmasını bilmiştir…

Lider üzerinden yürümüş bu toprakların insanı, lakin lider hata yaptığında onu da terk etmeyi bilmiş bu millet, lider vatana değer kattığında ise ardında ölümüne yürümesini de bilmiş…

Ve yürümüştür ölümüne tarihin içinde kaç kez…

Bu topraklarda siyaset bir kader çizgisi gibi mühim…

Bir bahar kadar önemli…

Herkes birçok şeye vakıf…

Kimileri deryadır bu topraklarda…

Kimileri ise zerre bilmez bazen ama…

Sen siyaset yapmaz isen sana rağmen yaparlar, sonra da başında insafsızca boza pişirirler bilinci hakim artık…

Neme lazım diyen bir dönem öldü gitti, ben geldim mekânın sahibiyim diyen ruh şimdi daha diri…

O yüzden siyasete çok önem verilmiştir bu coğrafyada, birçok kişinin yolu bir şekilde siyasetten geçmiştir…

Sağ görüş, milliyetçi görüş hep sorgulayan görüş olmuş, destek de olmuş, ikaz edici tepkilerde vermiş, yeri gelmiş ceza kesmiş, bana rağmen bir şeyler yapma demiş…

Yani millet hem iktidar benim hem de muhalefette ederim demiş…

Ancak siyaset zordur demekten kendimi alı koyamıyorum…

Zira benim kafamda siyaset dava, Allah’ın rızası için dünyevilik beklemeden, vatanına milletine hizmet etmek için yapılan bir mücadele alanı, zemini…

Lakin zor zamanlardan, bedel ödenen zamanlardan, rahata kavuşulan zamanlara geçmenin bazı yaralayıcı yanları da olmadı değil…

O yüzden gençler siyaset yapmak isteyenler, gerçekten idealist olun, başarılı olun, siyasetin tam içinde de olun…

Ancak siyaset yapacaksanız Mehmet Akif’in yaptığı yürekle yapın…

Üstad Necip Fazıl’ın ruhuna kuşanarak siyasetin kapısını aralayın…

Özendiğiniz birkaç güzel adam gibi olacaksanız içinde olun…

Terleyecekseniz Metin Yüksel gibi içinde olun…

Nefsiniz sizi bir başka kardeşinizin üzerinden yükselmeye itecekse, bir başka kardeşinizin hakkına girip mahzun edecekse içinde olmayın…

Kıyısına bile varmayın…

Siyaseti bir ikbal kapısı görecekseniz sizi öğütür…

Sizi dünyevilik hastalığına sürekler ve köleleştirir…

Size değer katmaz değerinizi azaltır…

Siz memleketin kaderine yön veren işlerin neferleri olun, siyaseti de yabancı fikirler ülkenizin yönetimini işgal etmesin diye yapın…

Sizin olan vatanınıza zalimler yön vermesin diye yapın…

Bir asır o yabancı fikir işgalinden çok çektik…

Katkı sağlamak için yapın, faydalanmak için değil…

Ağaca su olur gibi, sancağa rüzgâr olur gibi siyaset yapacaksanız ne güzel…

Hayat ve imtihan burası dünya, elbet kusurlular olacaktır, siz o nefsine yenik düşenleri gördükçe temiz kalma mücadelesi verecekseniz davanıza revan olun…

Kimi güzel abilerin, ablaların açtığı bereketli yollar oldu bazen siyaset…

O yüzden o insanların emekleri zayi olmasın diye, bunca kazanım heder olmasın diye, bayrağı temiz olanlar devralsın…

Heder etmeyecek olanlar talip olsun…

Yön verecek istikamet gösterecek olanlar öncü olsun…

Bir kâğıdın bile israfından korkanlar yola koyulsun…

Vatanına hizmet etme aşkına sevdalananlar bu yola baş koysun…