Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 35. İl Müftüleri Toplantısı’nda konuştu.
Başkan Erdoğan’ın konuşmasından, “Biz 15 Temmuz destanımızla iftihar etsek de Rabbim bir daha böyle destan yazmak zorunda bırakmasın diyoruz. Darbe gecesi her biri Sütçü İmam’a dönüşen din görevlilerinden razı olsun. FETÖ ihanet çetesinin 40 yılda devlet ve toplum yapımıza sirayet etmesi bazı eksiklikler olduğunu gösteriyor. Nasıl olup da böyle karanlık bir örgüt başındaki şarlatanın onca sapkınlığına rağmen bu derecede milletimizin inanç dünyasına etki etmiştir? 15 Temmuz ihaneti ve FETÖ konusunda özeleştirimizi açık yüreklilikle yapabilmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ EN GÜÇLÜ DESTEĞİ 12 EYLÜL VE 28 ŞUBAT FAİLLERİNDEN GÖRMÜŞTÜR
Başkan Erdoğan, “FETÖ bir sebep değil sonuçtur. FETÖ milletiyle kavgalı çarpık sistemin neden olduğu bir hastalıktır. Bunun devlet ve toplumua nüfuz etme olayı ise yeni değil eskidir. 1970’lerin ortalarında bünyeye girmiş ve 40 yılda büyümüş vücudun farklı organlarına ulaşmış habis bir urdur. Örgüt en güçlü desteği 12 Eylül ve 28 Şubat’ın faillerinden görmüştür.
28 Şubat döneminde imam hatip okullarının kapısına kilit vurulması FETÖ’ye arayıp da bulamadığı fırsatları verdi. Bu zat kendisinin peşine takılanlara hiçbir zaman imam hatipleri tavsiye etmiş midir? Asla imam hatiplere gitmelerini istememiştir, çünkü hesap başkaydı. FETÖ ile gerçek anlamda mücadele sadece bizim dönemimizde yapılmıştır ama şunu söyleyim biz de geç kaldık. Bu geç kalışın bedelini de ödedik. 7 Şubat MİT kriziyle hayata geçen önlemler FETÖ’nün bünyede yayılmasına engel olmuştur. Dershanelerin kapatılmasına karşı cevabı 17-25 Aralık operasyonu ile vermiştir. Şayet 17-25 Aralık girişimi sonrası anamuhalefetin engellemelerine rağmen yürüttüğümüz mücadele olmasaydı, emin olun 15 Temmuz’un sonuçları çok daha farklı olurdu.” dedi.
MEYDAN HURAFECİ CAHİLLERE, TELEVİZYONLARDA SAZLI DANSLI PROGRAM YAPAN SOYTARILARA KALIYOR
Başkan Erdoğan, “Bizim hocalarımız inisiyatif almadığında meydan FETÖ elebaşı gibi şarlatanlara, hurafeci cahillere, televizyonlarda sazlı danslı program yapan soytarılara kalıyor.” açıklamasında bulundu.
Tarihi birikimi, coğrafi konumu ve farklı inançları asırlardır barış içinde yaşatan kültürel zenginlikleriyle Türkiye’nin, tüm İslam dünyasına öncülük yapabilecek tek ülkeolduğunu kaydeden Başkan Erdoğan, “Camilerimizi salt namaz kılıp sonra herkesin dağıldığı, cami kapılarının da kilitlendiği mekanlar haline getirmemeliyiz. Bu, Beytullah’ın şubeleri olan bu mübarek çatılara yapılabilecek en büyük haksızlık olur. Onun için camilerimiz sürekli açık olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde grçekleştirilen 35. İl Müftüleri Toplantısı’nda Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri arasında toplumun din konusunda aydınlatılmasında iş birliği imkanları ve stratejilerinin müzakere edilecek toplantının 18 Ekim’de sona ereceğini ifade edildi.
