Üç yıl içinde 10.000 tıp öğrencisini eğitmeyi hedefleyen ağ, İngiltere'deki Glasgow Üniversitesi liderliğinde başlatıldı. Ağın amacı, tıp fakültelerinin iklim değişikliği ve sağlık risklerini tanıma ve yönetme konusunda öğrencilere daha fazla bilgi sağlaması gerektiği gerçeğinden yola çıkarak, bu alandaki eğitim standartlarını yükseltmek. 2020 itibarıyla, dünya genelinde tıp fakültelerinin yalnızca %15'i müfredatlarına iklim değişikliği ve sağlık risklerini dahil etmişti. 

İklim değişikliği; solunum yolu hastalıkları, kalp ve akciğer rahatsızlıkları, kanser, ruh sağlığı sorunları ve sivrisinek kaynaklı hastalıklar gibi pek çok sağlık sorunuyla bağlantılı. Geçen yıl Avrupa'da aşırı sıcaklıklar nedeniyle 47.000'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Genç Doktorlar İçin Hayati Öneme Sahip

Yeni ağın eş başkanı ve Glasgow Üniversitesi Tıp, Veterinerlik ve Yaşam Bilimleri Fakültesi Başkanı Iain McInnes, "Eğitimciler olarak, gelecek nesil doktorların ve sağlık profesyonellerinin bu zorluklarla yüzleşmek için gerekli becerilere sahip olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuz," dedi. 

Grup, Belçika, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Polonya, Portekiz, Slovenya, İsveç, İspanya, İsviçre ve İngiltere'deki üniversiteleri içeriyor ve daha fazla okulun katılması bekleniyor. Hedef, tıp eğitimini iklim ve sağlık konularında standartlaştırarak, iklim değişikliğini meslek yaşamlarının temel sağlık riski olarak gören öğrencilerin taleplerini karşılamak.

Küresel Ağa Entegre Bir Avrupa İnisiyatifi

Berlin'deki Dünya Sağlık Zirvesi'nde başlatılan bu girişim, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Sürdürülebilir Pazarlar Girişimi Sağlık Sistemleri Görev Gücü'nün desteğini alıyor. Ayrıca, Avrupa'daki bu yeni konsorsiyum, 2017'de Columbia Üniversitesi tarafından ABD'de başlatılan küresel bir ağın Avrupa merkezi olacak. 

Hastanelerde "her gebe için bir ebe" dönemi başladı Hastanelerde "her gebe için bir ebe" dönemi başladı

Columbia programının başındaki Dr. Cecilia Sorensen, "Bölgesel ağlar, sağlık profesyonellerinin iklim ve sağlık zorluklarına, yerel toplumların benzersiz kültürel ve toplumsal özelliklerini göz önünde bulundurarak önlem almasını sağlayacak," dedi.

Kaynak: Haber Merkezi