Avrupa Birliği, 2025 yılına kadar meme, rahim ağzı ve kolorektal kanser için uygun bireylerin %90'ının taramadan geçirilmesini hedefliyor. Ancak, bu hedefe ulaşmak, Avrupa'da insanların yaşadığı ülkeye göre büyük ölçüde değişiyor. Yeni bir analiz, ülkeler arasında kanser tarama politikalarının ne kadar farklılık gösterdiğini ortaya koydu.
AB’nin Kanserle Mücadele Planı ve Tarama Politikaları
AB’nin Kanseri Yenme Planı, belirli kanser türleri ve hasta grupları için tarama kılavuzlarını içeriyor. Çünkü kanserin erken tespiti, hastaların iyileşme ve hayatta kalma şansını önemli ölçüde artırıyor.
Slovenya, Portekiz ve Norveç, AB’nin önerilerine en yakın ülkeler arasında yer alırken, Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan listenin sonunda bulunuyor. Avrupa Kanser Organizasyonu tarafından yapılan raporda, tarama oranları, test aralıkları, tarama programlarının ulusal ya da bölgesel olması gibi 20’den fazla veri incelendi.
Ülkeler Arasında Dikkat Çeken Farklılıklar
Raporda, meme, rahim ağzı ve kolorektal kanser için kapsamlı tarama programlarına sahip olmayan ülkeler öne çıkıyor:
- Meme kanseri: Bulgaristan, Litvanya ve Romanya'da kapsamlı program yok.
- Kolorektal kanser: Altı ülkede tarama programı eksik.
- Rahim ağzı kanseri: Sekiz ülke bu alanda kapsamlı tarama programına sahip değil.
Avrupa Komisyonu verilerine göre, AB’de en sık teşhis edilen kanser türleri meme, kolorektal, prostat ve akciğer kanseri. En ölümcül olanlar ise akciğer, kolorektal, meme ve pankreas kanseri. Bu nedenle, bu kanser türleri tarama programlarının ana hedefi olarak belirleniyor.
Eşitsizlikler ve Tarama Oranları
Ülkeler içinde de önemli eşitsizlikler dikkat çekiyor. Eğitim, gelir düzeyi ve kırsal-şehir farkı gibi faktörler göz önüne alındığında, Bulgaristan en eşitsiz, Çekya ise en eşit ülke olarak raporda yer aldı.
Ancak, kanser taraması tek başına kanser vakalarını tespit etmek için yeterli değil. Örneğin, tarama indeksinde yüksek puan alan Danimarka'da, 2021 yılında yayımlanan bir çalışmaya göre kanser vakalarının sadece %7,5'i tarama programlarıyla tespit edildi. Vakaların çoğu birinci basamak sağlık hizmetlerinde, uzmanlar tarafından ya da hastaneye yatış sırasında ortaya çıktı.
Avrupa genelinde kanser tarama politikalarının güçlendirilmesi, AB'nin belirlediği hedeflere ulaşmak için kritik önemde. Ancak bu süreçte, ülkeler arasında ve içinde var olan eşitsizliklerin giderilmesi gerekiyor. Erken teşhis ve düzenli tarama, kanserle mücadelede en etkili araçlardan biri olmaya devam ediyor.