Araştırmaya göre, 2006-2010 yıllarında 4 ayrı kategoride incelenen katılımcıların 4 bin 657'sinde düşük, 18 bin 18'inde orta-düşük, 18 bin 288'inde orta-yüksek, 3 bin 152'sinde de yüksek metabolik sendrom tespit edildi.

Ardından 2010-2021'de yapılan kontrol muayenesinde bu katılımcıların 2 bin 271'ine kanser teşhisi konuldu.

Araştırmada, yüksek metabolik sendrom tespit edilen katılımcıların, düşük sendrom görülenlere kıyasla kanser teşhisi riskinin arttığı tespit edildi.

Yüksek metabolik sendromlu, kronik enflamasyona sahip katılımcıların meme, rahim, kolon ve karaciğer kanseri geliştirme riskinin arttığı aktarılan araştırmada kronik enflamasyon olmayanlarda böbrek kanseri riskinin daha fazla olduğu gözlemlendi.

Gençler Arasında Artan Teknoloji Bağımlılığı Gençler Arasında Artan Teknoloji Bağımlılığı

Araştırma yazarlarından Dr. Han Ping Shi, yüksek tansiyon, karında aşırı yağlanma, anormal seviyede kolesterol gibi metabolik sendromların tedavisinin, kanseri önleme konusunda "önemli bir strateji" olabileceğini belirtti.

Araştırmanın sonuçları, American Cancer Society'nin "Cancer" dergisinde yayımlandı.

Kaynak: AA