Gündem

Yıkım ‘dönüşümün’ önemini ortaya çıkardı

Bahçelievler’de perşembe sabah saatlerinde çöken bina, hem vatandaşlara korkulu anlar yaşattı hem de kentsel dönüşümün önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Yıkılan apartmanın sakinlerinden Zeliş hanım, binanın yenilenmesi için çok kez uyarı yapıldığını fakat mülk sahiplerinin kentsel dönüşüme izin vermediğini söyledi.

Abone Ol

Tuğçe Huy – Diriliş Postası

İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde bulunan apartman, sabah saatlerinde kendiliğinden çöktü. Şans eseri kimsenin hayatını kaybetmediği ve yaralanmadığı olayın ardından yapılan incelemelerde binanın 44 yıllık olduğu ve başlangıçta bodrum, zemin ve normal kat olarak inşa edildiği tespit edildi. İki kat ve bir çekme katın kaçak olarak eklendiği binanın çökmesinin ardından apartman sakinleri Diriliş Postası’na konuştu.

Mülk sahipleri dönüşüme izin vermedi

Zeliş isimli apartman sakini, “Saat 4 buçuk civarında çığlık sesleri geldi. Binadan çıkmamız istendi. Daha sonra ben cama çıktım hiç bir yer gözükmüyor, her yer toz duman. Biz deprem olduğunu zannettik. Dışarı çıktık herkes dışardaydı.” dedi. Yıkılan binada yaklaşık 10 yıldır yaşadığını belirten Zeliş hanım, binanın yenilenmesine ilişkin çok kez uyarılar yapılmasına karşın mülk sahiplerinin kentsel dönüşüme izin vermediğini öne sürdü.

“Deprem oluyor sandık”

Binaya altı ay önce taşındıklarını belirten Burhan Çelik, binanın güvenliği konusunda kendilerine bir bilgi verilmediğine dikkat çekti. Çelik, “Deprem oluyor sandık ama depremden daha beter oldu. Bina alttan çöktü üsttekiler kaldı. Yetkililerden hiçbir haber gelmedi, bize kimse bir şeyde söylemedi. Bekliyoruz...” ifadelerini kullandı. Yan binada ikamet eden Mert Uruç, “Aynı sokakta hemen 3 - 4 bina sonunda bir inşaat yapılıyor. O inşaat sırasında yapılan işlemlerin sarsıntısı bize de geliyordu. Onunda etkisi olabilir. Hem diğer yan bina da yeni yapıldı, toprak kayması da olabilir." diye konuştu. 

Mühendislik eksiklikleri güvenliği etkiliyor

Diriliş Postası’na konuşan İnşaat Yüksek Mühendisi M. Edip Demir, söz konusu binanın çökmesinin mühendislik eksikliklerinden kaynaklandığını belirterek bu eksikliklerin özellikle zemin etüdü, projelendirme, uygulama, yapı malzemeleri ve denetimle ilgili oluğunu söyledi. Demir, “1999 depreminden önce normal yapılar için Türkiye'de zemin etüdü zorunluluğu yoktu. Bu zorunluluk, deprem sonrasında getirildi ve artık her bina için uygulanıyor. Projelendirme ve beton kalitesine de dikkat edilmeye başlandı ve hazır beton kullanımı yaygınlaştı. Hazır beton ile kalite ve kontrolü daha standart hale getirdi ve beton kalitesini artırdı. Daha sonra da yapılar için yapı denetim sistemi kuruldu ve bu sayede tüm yapılar inşa aşamasında uygulama denetimine girmiş oldu.” diye konuştu.

“Tecrübe çok önemli”

Demir, “Bir yapının güvenliği için ilk adım, zeminin sağlam olmasıdır. Binanın tasarımı da güvenliği etkileyen önemli bir faktördür. İyi bir mühendislik bilgisi ve tecrübe şarttır. Yeni mezun bir mühendise kritik bir proje verilirse, ucuz proje yapıldığı düşünülse de sonuçları kötü olabilir. Bilgisayar programları sadece hesaplamalarda yardımcı olur, ancak tecrübesiz bir mühendis için yeterli değildir. Tecrübe çok önemlidir.” dedi.

“Projeye uyup uyulmadığı bilinmez”

Demir, “Bahçelievler'deki yıkılan bina gibi 1970'lerde yapılan yapıların çoğu mühendislik görmemiştir. Vatandaşlar kendi ve kalfa-usta bilgisiyle, imkanlarıyla binalarını yapıyordu. Belediyeden ruhsatlı olsa bile, projeye uyulup uyulmadığı bilinmez. Örneğin, ruhsatlı bir bina 4 katlı olarak planlanmışsa, üzerine 3 kat daha eklemek binanın daha sonra çökmesine yol açar. Kolon ve kirişlerin boyutları ile temel boyutları ve donatıları 4 katlı bir binaya göre hesaplanmıştır. Üzerine ekstra katlar eklemek, binanın taşıma kapasitesini aşar ve çökmesine neden olur.” ifadelerini kullandı.

“Eski binalarınızı kontrol ettirin”

Eski binalarda oturan vatandaşlara kontrol ettirme çağrısında bulunan Demir “1999 depreminden önce yapılan binalarda yaşayan insanlar ile oturduğu yapıda endişe duyan, binalarının güvenliğini kontrol ettirebilirler. Tecrübeli bir inşaat mühendisi, binaya mantolama yapılmadıysa gözle dışarıdan genel kontrol yapıp, daha sonra da içeriden özellikle bodrum katlardan, zemin kattan yapının genel kontrolü, taşıyıcı sistemin sürekliliği, beton dökülmeleri, demirlerin korozyona uğrayıp uğramadığı, rutubet ve yeraltı ya da yüzeysel suların yapıya zarar verip vermediği, vb kontroller yapının sağlam olup olmadığını belirli bir yere kadar tahmin edebilir. Yönetmelikler sürekli değişiyor ve eski binaların çoğu yeni yönetmeliklere uygun değil.” diye konuştu.