Sarı, "Savcı tehdidi sonrası kamuoyunda infial oluştu, hayatımda artık bir beklentim yok, bu yüzden her şeyi içtenlikle anlatmak istiyorum" dedi. Ayrıca, hemşire Bahar Kınık ile arasında geçen "Çek fişi" konuşmasının şaka amaçlı olduğunu ve bu sözlerin kötü niyet taşımadığını vurguladı. "Bunlar sadece muhabbet, hastanın fişini çekmek gibi bir şey söz konusu olamaz" diyen Sarı, hastaların uzun yatışlarından maddi kazanç sağladığını, bu nedenle fiş çekme gibi bir eylemin mantıksız olduğunu ifade etti.
Savunmasında, hastanelerle olan ilişkilerini ve özel sağlık sektöründeki faaliyetlerini de açıklayan Sarı, suçlamaların kişisel çıkarlar ve yanlış anlamalardan kaynaklandığını savundu. Ayrıca, "Yenidoğan yoğun bakımında personel sıkıntısı vardı, maaşlar düşüktü, bu yüzden hastalar bize sevk ediliyordu. Ancak biz, hiçbir zaman rüşvet vererek hasta almadık" şeklinde konuştu.
Sarı, bebek ölümleriyle ilgili suçlamaları kesin bir şekilde reddederek, "İhmali kabul etmiyorum. Ben üzerime düşeni yaptım, her şey usulüne uygun yapıldı" dedi. Ayrıca, CİMER şikayetleri ve sağlık sistemindeki olumsuz durumlarla ilgili de çeşitli açıklamalarda bulundu.
Mahkeme, savunmaların ardından duruşmaya ara verirken, dava bir sonraki oturumda devam edecek. Fırat Sarı ve diğer sanıklar, toplamda 47 sanıkla birlikte yargılanıyor. Davada, İstanbul’daki bazı özel hastanelere sevk edilen yenidoğan bebeklerin ölümleri ve haksız kazanç elde etme suçlamaları gündemde.