Nihat Nasır – Diriliş Postası
Çetinkaya, "Anne sütü, bebeğin ilk aşısıdır ve sadece beslenmede değil, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde de kritik rol oynamaktadır," dedi.
Tamamlayıcı besinlere erken geçişin riskleri
Prof. Dr. Çetinkaya, yapılan araştırmaların, ikinci aydan itibaren tamamlayıcı besinlerin verilmesinin, bebeklerde büyüme geriliği ve çeşitli alerjik hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabileceğini gösterdiğini ifade etti. "Bebeğin sindirim sistemi, erken dönemde ek gıdalara hazır değildir. Bu nedenle, tamamlayıcı besinlere altıncı aydan önce başlanmaması önemlidir," diyerek anneleri uyardı.
Emzirmenin Psikolojik ve Fiziksel Faydaları
Anne sütü, sadece fiziksel gelişimi desteklemekle kalmaz, aynı zamanda anne ile bebek arasında duygusal bağ oluşturur. Prof. Dr. Çetinkaya, "Anne sütü, alerji, egzama ve astım riskini azaltır; bebeğin sağlıklı büyümesi için hayati bir besin maddesidir," dedi.
Çalışan Anneler için Emzirme Desteği
Çalışan annelerin emzirme konusunda yaşadığı zorlukları da gündeme getiren Çetinkaya, "Emzirme eşitsizliği, çalışan annelerin bebeğine yeterli zaman ayıramaması gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bu konuda devletin destekleyici politikalar geliştirmesi büyük önem taşımaktadır," açıklamasında bulundu.
Sezaryen Doğum ve Anne Sütü İlişkisi
Türkiye'deki yüksek sezaryen doğum oranlarına dikkat çeken Prof. Dr. Çetinkaya, bu oranların azaltılması gerektiğini vurguladı. "Sezaryenle doğan bebeklerde annenin sütü en az 24 saat gelmeyebilir, bu da bebeklerin bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkiler," diye ekledi.
Bebeğin ilk altı ay sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğini yineleyen Prof. Dr. Çetinkaya, "Anne sütü, her annenin bebeği için ürettiği en özel hediyedir. Hiçbir ürün, anne sütünün yerini tutamaz," sözleriyle annelere ve anne adaylarına önemli uyarılarda bulundu.
Anne sütü ile ilgili bu kritik bilgiler, bebeklerin sağlıklı gelişimi için dikkate alınmalı ve uygulamaya konmalıdır.