Gündem

Türk halkının ABD’ye dair şüpheleri derinleşmektedir

Abone Ol

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM Dışişleri Komi̇syonunun, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Avrupa-Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesi’nin 14 Eylül’de düzenlediği “Darbe Teşebbüsü Sonrası Türkiye” konulu oturuma dair “tepki bildirisi” yayınladığını belirtti.

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Özhan, oturumda bazı konularda sistematiğin ihlal edildiği tutumdan ve FETÖ’yle iltisaklı bir kişinin son anda resmi konuşmacı listesine eklenerek, komite üyeleri huzurunda konuşmasına fırsat verilmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade etti.

Alt Komitenin söz konusu oturumda, sistematik açısından üç temel ilkeyi ihlal ettiğini vurgulayan Özhan, oturum başkanının, oturumu yönetmek ve konunun nitelikli şekilde tartışılmasına zemin hazırlamak yerine, temelsiz ve ön yargılı kabullerini teyit ettirmeyi hedefleyen bir yönetim sergilemeyi tercih ettiğini dile getirdi.

“En vahimi ihlal FETÖ mensubu bir şahsa Türkiye’yi konuşmak için platform açılmasıdır”

Oturum başkanının retoriksel ve yönlendirici soruları ve akla ziyan iddialarıyla zaten daha önceden sahip olduğu kabul edilemez derecede suçlayıcı yargılarını kayıt altına almayı ve kamuoyuna mal etmeyi hedeflediğine işaret eden Özhan, “Oturuma uzman sıfatıyla davet edilenlerin hepsi de uzman veya analist kimliklerinden ziyade, daha çok Türkiye ve hükümetine karşı önyargılı ve hakkaniyetsiz tutumlarıyla bilinen isimlerdir. Üçüncü ve en vahim ihlal ise Alt Komitenin darbenin ana faili ve Türkiye Cumhuriyeti’nin terör örgütü olarak ilan ettiği FETÖ mensubu bir şahsa darbe ve darbe sonrası Türkiye’yi konuşmak için platform açmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Alt Komite’nin böylesine ciddi bir mevzuda bu denli ciddiyetsiz ve sorumsuz bir aktivist ‘organizasyon’ tavrına bürünmesi, öncelikle ortaya çıkan seviyesizlikten ötürü üzücüdür.” ifadesini kullanan Özhan, Türk toplumu, siyasi partileri ve devletine düşmanlık eden bir terör grubuyla bağlantılı bir kişinin böyle bir oturuma konuşmacı olarak çağrılmasının Türkiye açısından kabul edilemeyeceğine dikkati çekti.

Durumun ABD açısından da sorgulanması gerektiğinin altını çizen Özhan, bunun El-Kaide mensubu bir ismin TBMM’de tanıklık etmesinden hiçbir farkı bulunmadığını belirtti.

“Bu hain teşebbüsün arkasında FETÖ’nün olduğuna dair kanıtlar açıkça ortadadır”

“15 Temmuz’un arkasında kim var, hedefi neydi?” sorularının Türkiye toplumunun, siyasi partilerinin ve devlet organlarının sorduğu bir soru olmadığını dile getiren Özhan, şunları kaydetti:

“Bu konularda hem Türk toplumu hem de siyasi partilerinin zihni gayet berraktır. Fetullah Gülen liderliğindeki FETÖ’nün giriştiği terör kampanyası mahiyetindeki 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye demokrasisini ve başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün sivil siyasetçilerini hedef almış bir girişimdir. Toplumumuz ve siyasi partilerimiz bu konuda tam ittifakla yargılarını vermiş durumdadır. Ayrıca, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında savcılarımız tarafından yürütülmekte olan soruşturmalarda da bu hain teşebbüsün arkasında Fetullah Gülen liderliğindeki FETÖ terör örgütünün bulunduğuna dair bulgu ve kanıtlar açık biçimde ortaya çıkmıştır ve her geçen gün bu husus tereddüde mahal vermeyecek şekilde yeni kanıtlarla teyit edilmektedir.”

ABD’li muhataplarının, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör kampanyasının Türk toplumunda, 11 Eylül terör saldırılarının Amerikan toplumunda yarattığına benzer bir travmanın yarattığını anlaması gerektiğine dikkati çeken Özhan, “ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinin Alt Komite oturumunda Türkiye’yi adeta tahrik etmek istercesine takınılan fevkalade düşündürücü tutumlar, dostluk ve müttefiklik ilişkilerimizle bağdaşmadığı gibi Türk halkının ABD ile 15 Temmuz darbe girişimi arasındaki ilişkiye dair şüphelerini de derinleştirmektedir.” açıklamasını yaptı.