CHP’nin son kez tek başına iktidar olduğu 1946 seçimlerinde açık oy, gizli tasnif yapıldı. Halk tehdit edildi, CHP’liler oy çaldı, İnönü cuntası iktidarı irade gaspıyla elde etti.
FETÖ kasetiyle CHP’nin başına geldiği günden bu yana girdiği tüm seçimleri kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu için 24 Haziran, daha büyük bir hezimete sahne oldu. Kılıçdaroğlu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı karşısında ağır bir yenilgi alırken tepkisi ise değişmedi. CHP lideri, katılım oranı yüzde 86’yı aşarak Avrupa’ya demokrasi dersi verilen 24 Haziran seçimlerini, başarısızlığını örtbas için şaibeli buldu. Halbuki Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin adayı Muharrem İnce’ye 11 milyon oy, AK Parti ise CHP’ye tamı tamına 10 milyon oy fark atmıştı. CHP liderinin toplumu germek, parti içi muhalefeti baltalamak için attığı yalan, zihinleri CHP’nin seçim şaibelerine götürdü. 23 yıl boyunca Türkiye’yi tek parti ile yöneten CHP, Batı’nın diktatörlerle mücadele tehdidi sonrasında çok partili hayata geçiş kararı aldı. Çünkü İsmet İnönü, Hitler’den büyük darbe alan Batı’dan korkuyordu. Çok geçmeden Adnan Menderes Demokrat Parti’yi kurdu.
‘DARBE YAPARIZ’
CHP diktasından bunalan halk, Menderes ve arkadaşlarına görülmemiş bir teveccüh gösteriyordu. Bu durum İnönü’nün dümeninde olduğu CHP diktasını korkuttu. Bunun üzerine CHP yönetimi, 21 Temmuz 1946 seçimleri için açık oy, gizli sayım kararı aldı. Yani milletin altı oklu sandıklarda CHP dışında bir partiye oy vermesi yasaklandı, halk sindirildi. Bu öylesine bir baskıydı ki İnönü, “Ben ihtilalci ve Kuva-i Milliyetçi İsmet’im. Biz bu ülkeyi yoktan bu hale getirdik, üç beş çapulcuya maskara etmeyeceğiz” sözleriyle, Adnan Menderes’in seçimleri kazanması durumunda darbe yapacaklarını ilan edecek kadar ileri gitmişti. Göstermelik seçimi CHP kazandı lakin milletin iradesinin gasp edildiği 21 Temmuz 1946 seçimleri, CHP’nin son kez iktidara geldiği seçimler oldu. CHP ilk demokratik seçimin yapıldığı tarih olan 14 Mayıs 1950’den bu yana her seçimde sandığa gömüldü, her seçimi şaibeli buldu.