Salgınla ilgili şeffaf davranan Ruanda'nın cezalandırılmaması gerektiğini vurgulayan Kaseya, ülkenin etkin bir mücadele yürüttüğünü söyledi.
27 Eylül'de Doğu Afrika ülkesi Ruanda'da ilan edilen Marburg salgınında, Ebola'ya benzer kanamalı ateş nedeniyle şu ana kadar 13 kişi hayatını kaybetti. Ruanda Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, 58 doğrulanmış vaka bulunuyor ve 15 kişi virüsten iyileşmiş durumda.
Marburg virüsü, Ebola gibi, meyve yarasalarından kaynaklandığı düşünülmekte ve enfekte kişilerin vücut sıvılarıyla temas veya kirlenmiş yüzeyler aracılığıyla insanlara bulaşmaktadır. Tedavi olmaksızın hastalık, enfekte olanların %88'ine kadar ölümcül olabilir.
Ruanda, ABD merkezli Sabin Aşı Enstitüsü'nden deneme aşamasında olan 700 doz aşı aldı. Bu aşılar, sağlık çalışanları, acil müdahale ekipleri ve doğrulanmış vakalarla temasa geçen bireyler için kullanılıyor. Şu ana kadar 346 doz aşı uygulanmış durumda. Aşı ve tedavi bulunmayan Marburg virüsü karşısında bu tür önlemler büyük önem taşıyor.
Uluslararası Seyahat ve Tepkiler
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), Ruanda'daki salgın nedeniyle seyahat uyarısını güncelledi. Ruanda'ya seyahat eden yolcuların taranması zorunlu hale getirildi ve gerekli olmayan seyahatlerin ertelenmesi önerildi. Ancak Afrika CDC Başkanı Kaseya, bu kararın Afrika CDC veya Ruanda ile danışılmadan alındığını belirtti ve Ruanda'nın salgınla mücadelede şeffaf olduğu için bu şekilde cezalandırılmaması gerektiğini söyledi.
Ruanda, salgının yayılmasını önlemek için kapsamlı bir temas takip sistemi kurmuş durumda. Kaseya, "Ruanda'dan hiçbir temaslı kişi uçamaz," diyerek ülkenin salgınla mücadeledeki başarısını övdü.
Kaseya, Ruanda’nın etkin müdahalesi sayesinde Marburg virüsü salgınını kısa sürede tamamen kontrol altına alacağını ifade ederken, iki kişinin geçen hafta Almanya'da karantinaya alındığı ve test sonuçlarının negatif çıktığı belirtildi.