ÖSYM'nin 50. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğiyle Ankara'da başladı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, Türkiye’nin sınav sisteminde önemli değişikliklerin sinyalini verdi. Ersoy, beceri temelli yeni müfredata geçiş yapıldığını ve ÖSYM'nin de bu değişime hızla adapte olmaya çalıştığını belirtti.
Ersoy, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Beceri temelli yeni müfredata geçiş yapıldı. Bizler de buna hızlı adapte olma anlamında çalışmalar yürütüyoruz. Aday kitlemize en uygun soruları, değişen müfredat ve kazanımlara uygun şekilde hazırlamaya devam edeceğiz. Üç yıl sonra bu müfredat, sınav sistemimize de tam anlamıyla yansımış olacak."
Dijitalleşme Adımları ve E-Sınav Hedefleri
Ersoy, ÖSYM'nin dijitalleşme sürecine ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu. 2026 yılına kadar sınavların %95'ini dijital ortama taşımayı hedeflediklerini ifade eden Ersoy, maliyet ve zaman tasarrufu sağlayan elektronik sınavların (e-sınav) sayısının artırılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti:
"ÖSYM’de dijitalleşme adımlarını hızlandırdık. Hedefimiz, 2026 yılına kadar %95 oranında dijitalleşmeyi sağlamak. Şu anda dil sınavlarının dışında dört sınavı daha e-sınav tabanlı yaptık. Hedefimiz, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu ile iş birliği içinde Türkiye'deki e-sınav imkanlarını artırmak. 100 bin adayın altındaki sınavları e-sınav olarak yapmayı planlıyoruz."
ÖSYM'nin uluslararası tecrübe ve birikimini yurt dışına aktarmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Ersoy, Yurt Dışından Öğrenci Kabul Sınavı'nı (TR-YÖS) tüm dünyada e-sınav olarak uygulamayı hedeflediklerini açıkladı.
4 Beceriye Dayalı Yeni Dil Sınavı 2025'te
Prof. Dr. Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in girişimleriyle geliştirilen dört dil becerisini (okuma, dinleme, yazma ve konuşma) ölçen e-sınav projesine de değindi. Bu sınavın 2025 yılında uygulamaya konacağını belirten Ersoy, bu süreçte yapılan deneme sınavlarının başarılı olduğunu dile getirdi:
"2025 yılı başlarında bu sınavı hayata geçireceğiz. Bu sınav okuma, dinleme, yazma ve konuşma olmak üzere dört beceriyi ölçen kapsamlı bir sınav olacak. Deneme sınavlarını Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirdik ve şu ana kadar olumlu sonuçlar aldık. Yazılımsal eksiklikler giderildi, değerlendiricilerin güvenilirliği ve eğitimleri sağlandı."
Ar-Ge Çalışmalarıyla Yenilikçi Sınavlar Geliyor
Ersoy, ÖSYM'nin Ar-Ge çalışmalarına da hız verdiğini belirtti. Yapay zeka tabanlı madde üretimi, açık uçlu soruların değerlendirilmesi ve adaptif test gibi projeler üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Ersoy, şu açıklamaları yaptı:
"ÖSYM'de bugün 17 Ar-Ge projesi aktif bir şekilde yürütülüyor. Yapay zekayla otomatik madde üretiminden değerlendirmeye, açık uçlu soruların analizinden adaptif test sistemlerine kadar birçok proje üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, dört beceriye dayalı dil sınavları ve fotoğraf benzerliği çalışmalarımız da devam ediyor."
Bu projelerin sadece ÖSYM’nin değil, Türkiye'nin sınav sisteminin gelişimi için kritik önem taşıdığını belirten Ersoy, akademisyenlere de seslenerek, ÖSYM'nin kapılarının her türlü iş birliği ve projeye açık olduğunu söyledi:
"Eğer projeleriniz varsa ve bu alanda literatürdeki gelişmeleri uygulamak istiyorsanız, ÖSYM'nin kapıları sizlere sonuna kadar açık."
"Beceri Temelli Müfredatla YKS'de Yeni Bir Değerlendirme Sistemi Geliyor"
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci de sempozyumda konuşma yaparak Milli Eğitim Bakanlığı’nın son dönemde uygulamaya koyduğu yeniliklere değindi. Yelkenci, sınavlarda açık uçlu soruların uygulanmaya başlandığını ve beceri temelli yeni müfredatın 2023-2024 eğitim-öğretim yılı itibariyle 1, 5 ve 9. sınıflarda uygulamaya konduğunu belirtti. Yelkenci, şu önemli açıklamaları yaptı:
"Bu yıl uygulamaya konan beceri temelli müfredatla yetişen öğrenciler, dört yıl sonra YKS sistemine girecekler. Bu müfredatla eğitim alan öğrenciler, üniversite sınavına beceri örgüsü temelli bir müfredatla hazırlanacaklar. Dolayısıyla, ÖSYM ile güçlü bir iş birliği içinde çalışıyoruz."
Yelkenci, beceri temelli müfredatın mevcut sınav sisteminde büyük bir değişiklik gerektirdiğini ve çoktan seçmeli sorularla sınırlı kalan sınav sisteminin yetersiz kalacağını vurguladı:
"Bu yaklaşım artık bugünkü öğrenciyi sadece çoktan seçmeli sınavlarla ölçmenin yetersiz kalacağını gösteriyor**. Gerek ortaokuldan liseye, gerekse liseden yükseköğretime geçişte öğrenciyi bütün gelişim boyutlarıyla ele alacak bir sistem geliştirmek kaçınılmaz hale geliyor."
Yelkenci, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yeni müfredatı tüm eğitim kademelerine entegre etmek için çalışmalarını sürdürdüğünü, özellikle 4+4+4 sisteminin son dört yılı üzerinde yeniden değerlendirmeler yapılacağını sözlerine ekledi.
"Ölçme ve Değerlendirme Alanında Yenilikçi Yaklaşımlar"
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kesgin de yaptığı konuşmada, sempozyumun ana temasının "ölçme ve değerlendirmede yenilikçi yaklaşımlar" olduğunu belirtti. Kesgin, yapay zeka teknolojilerinin sınav sistemlerine entegrasyonundan, yenilikçi ölçme ve yerleştirme yöntemlerine kadar birçok konuda fikir alışverişinin yapılacağını ifade etti.
Sempozyuma 31 farklı ülkeden katılım sağlandığını ve 247 başvuru arasından 125 çalışmanın kabul edildiğini belirten Kesgin, etkinliğin ölçme ve değerlendirme alanında büyük bir bilgi paylaşımına zemin hazırladığını söyledi.