14 Temmuz akşamı Artuklu ilçesinde beraber evlerine yürüyen iki arkadaş İbrahim Halil Bumanhan ve Orhan Kemal Duva yaya geçidinden yolun karşısına geçmek istedi.
Bu sırada aracıyla hız yaptığı görüntüleri sosyal medyada paylaşarak kitle edinmeye çalışan Nurullah Çiçek, Vali Ozan Caddesi’nde seyir halindeyken tekrar hız yaparak bu anları kayda almaya başladı.
Yaya geçidindeki çocuklara çarptı
Aşırı hız yaparak caddede ilerleyen Çiçek, yaya geçidinde bulunan iki çocuğa da çarptı.
Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulanslarla Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan çocuklardan İbrahim Halil Bumanhan aynı gün, Orhan Kemal Duva da bir gün sonra hayatını kaybetti.
Çocukların cenazeleri, otopsinin ardından Arap Mezarlığı’nda defnedildi.
Olay yerine gelen polisler soruşturma kapsamında kazanın görüntülerine erişti. Görüntülerde Bumanhan ve Duva’nın otomobilin çarpmasıyla metrelerce savrulduğu görüldü.
Hız limitini aştığı tespit edildi
Kazanın ardından gözaltına alınan Nurullah Çiçek, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
Kazayla ilgili tutulan tespit tutanağında Çiçek’in trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirdiği, hız limitinin 50 kilometre olduğu ve geçiş üstünlüğünün yayalarda bulunduğu, yaya geçidinde çocuklara 50 kilometrenin üzerinde hızla çarptığı kanaatine varıldığı belirtildi.
Soruşturma kapsamında, Nurullah Çiçek’in sosyal medyada aracıyla hız yaptığı videoları ve bir videosunda 180 kilometre hızla gittiği görüntülerine erişildi.
Bazı sosyal medya kullanıcılarının da paylaşımların altına ‘cani, katil’ gibi kelimeler yazdığı görüldü.
"Beğeni almak uğruna çocuklarımıza kıydı"
Kazada hayatını kaybeden İbrahim Halil Bumanhan’ın annesi Esra Bumanhan,“Olay günü arkadaşları ile gezmeye gitmişlerdi. Karşıya geçerken, fenomenlik uğruna beğeni almak için hız yapan bir cani, yaya geçidinde çocuklarımıza kıydı.
İstediğimiz tek şey adalet. Bizim canımız yandı. Başka canlar yanmasın. İçimizi bir nebze soğutacak tek şey onun iyi bir ceza almasıdır.
Türk adaletine güveniyorum. Çocuklarımız gitti. Evladımız, suçsuz sebepsiz bir serseriye kurban gittiler. Bu gibi kazaların tekrarlanmaması için mahkemenin en ağır cezayı vermesini istiyorum. Bizim yüreğimiz yandı, başkasının yüreği yanmasın diye bu tür insanlara haddinin bildirilmesini istiyorum” dedi.
"En ağır şekilde ceza alırsa içimiz soğur"
Orhan Kemal’in annesi Büşra Duva da sürücünün en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyerek, “Sırf fenomenlik uğruna makas atarak, trafik kurallarını ihlal ederek 2 çocuğun canına kıyıyor. En ağır şekilde ceza almasını istiyoruz.
Hiçbir şekilde oradan çıkmasını istemiyoruz. Bizim içimizi soğutacak tek şey onun en ağır şekilde ceza almasıdır."dedi.
"Adalete güveniyoruz"
Büşra Duva,"Fenomenlik uğruna sürekli makas atarak başka canlar ölmesin, başka anneler bizim yaşadığımız acıları yaşamasın istemiyoruz. Adaletimize güveniyoruz. İnşallah o oradan çıkmayacak.
Adalet Bakanlığı’na çağrımız; onun oradan hiçbir şekilde çıkmaması, en ağır şekilde cezalandırılmasıdır. Herkesin sesimizi duymasını istiyoruz. Canımız o kadar çok yandı ki, diyecek söz bulamıyoruz artık” diye konuştu.