Dünya

Macron parlamentoyu neden feshetti?

EuroNews'e göre analistler Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un erken seçim çağrısı hakkında spekülasyon mu yapıyor? Normalleşme tartışmaları ise tam da bu noktada başlıyor. Macron'un bu kararı normalleşme işareti mi?

Abone Ol

Pazar günü gerçekleşen seçimin ikinci turunun sonunda Emmanuel Macron'un öncülüğündeki koalisyonun parlamentoda sandalye kaybetmesi bekleniyordu. Fransa Cumhurbaşkanı'nın erken seçim çağrısı pek çok kişinin Macron'un bu seçimden kazanmayı hedeflediği şeyi sorgulamasına neden oldu?

Macron, aşırı sağın birinci olduğu Avrupa seçimlerinde aldığı yenilgiden sonra pek çok seçmen için sürpriz bir şekilde parlamentoyu feshettiğini açıklamıştı.

Paris I, Panthéon-Sorbonne Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Delphine Dulong yaptığı açıklamada, Fransa'nın seçim takviminin erken seçimle değiştirilmesinin "yasama seçimlerinin cumhurbaşkanlığı seçimleriyle hiçbir şekilde bağlantılı olmadığı normal bir parlamenter rejime" dönüş anlamına geldiğini ifade etti.

Fransa'da yasama seçimleri genellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından gerçekleşiyor ve genellikle cumhurbaşkanının çoğunluğu elde etmesiyle nihayete eriyor.

Seçim takviminin düzenlenmesi, 2000 yılında Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın çağrısıyla yapılan ve cumhurbaşkanlığı süresini beş yılla sınırlayan referandumun ardından gelmişti.

Ancak Dulong, bu erken seçimin cumhurbaşkanı için siyasi açıdan pek bir şeyi netleştirmeyeceğini söyledi ve seçimin hiç de beklediği sonuçları vermediğini dile getirdi.

Anketin ilk turunda Macron'un partisinin oy ve Macron'un koalisyonunun Ulusal Meclis'te sandalye kaybetmesi bekleniyor.

Dulong, Avrupa seçimlerinin Macron'un bir süredir planladığı bir şey için bahane olduğunu ileri sürdü. Cumhurbaşkanı'nın parlamentoyu feshetmesinin diğer nedenlerini ise şöyle sıraladı: 2017 seçimlerinde bir anda yükselen şanslı yıldızına inanması ya da seçimi kaybetmesi halinde muhalefet partisinden bir başbakana sahip olmanın, imajını yeniden oluşturmasına yardımcı olacağını düşünmesi.

İkinci turun ardından, sağ ve sol partilerden bir takım isimleri bir araya getiren bir koalisyon kurup kuramayacağı ya da aşırı sağdan bir başbakan gibi muhalif bir başbakanla birlikte politik varlığını sürdürmekte zorlanıp zorlanmayacağı ise merak konusu olacak.