DEMET İLCE / MUHABİR
Yeni bir ağız spreyi aşısının, bu duruma yatkın birçok insanda olabileceği gibi, idrar yolu enfeksiyonlarının (İYE) tekrar tekrar ortaya çıkmasını önlediği bildiriliyor.
Uromune adı verilen ananas aromalı aşı şu ana kadar plasebo grubu olmayan bir çalışmada test edildi ve bir altın standart klinik deney tamamlandı. Her iki çalışma da katılımcıların yarısından fazlası için aşının tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonunun aylarca önlenmesine yardımcı olduğunu ileri sürüyor. Tamamen onaylanması için daha fazla test yapılması gerekecek ancak umut verici görünüyor.
University College London'da böbrek tıbbı alanında uzman araştırmacı Jennifer Rohn, "Aşılar, şu anda uzun süreli idrar yolu enfeksiyonuna yakalanmış çok sayıda insan için oyunun kurallarını değiştirecek ve onlara yardımcı olabilecek hiçbir şey yok" dedi.
İYE'leri önlemenin yeni bir yolu mu?
İYE'ler zayıflatıcı ağrıya neden olabilir; karın krampı ve ihtiyacınız olmadığında idrara çıkma isteği. Kadınların yaklaşık %50'si hayatlarında en az bir kez idrar yolu enfeksiyonu geçirecektir; bunların %22'si tekrarlayan enfeksiyonlar yaşayacaktır.
Kadınların idrar yolu enfeksiyonuna yakalanma olasılığı erkeklere göre yaklaşık 30 kat daha fazladır.
Tekrar tekrar idrar yolu enfeksiyonu gelişen birçok hastaya, gelecekteki enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olmak için koruyucu antibiyotikler reçete edilir. Ancak araştırmalar, antibiyotiklere aşırı bağımlılığın çoklu ilaca dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına yol açtığını gösteriyor. Ayrıca antibiyotikler vücuttaki yararlı bakterilerin yanı sıra hastalığa neden olan bakterileri de yok edebilir.
UTI aşıları alternatif bir yaklaşım sunabilir ve Uromune da böyle bir aşıdır. Sprey, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonundan en sık sorumlu olan dört bakterinin bir karışımını içerir: Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Enterococcus faecalis ve Proteus vulgaris.
Cleveland Clinic'te araştırmalara dahil olmayan doktor-bilim adamı Dr. Glenn Werneburg, "Birlikte idrar yolu enfeksiyonlarının yaklaşık %88'ini oluşturuyorlar" dedi. Aşı için bu bakteriler ısıyla etkisiz hale getiriliyor, böylece yüzeylerindeki proteinler hala sağlam kalıyor ve böylece bağışıklık sistemi tarafından tanımlanabiliyor.
Aşı dilin altına püskürtülüyor çünkü dilin tabanı, bademcikler ve ağız tavanının açığa çıkmasının "mukozal" dokularda güçlü bir bağışıklık tepkisini tetiklediği düşünülüyor. Werneburg, bunların idrar yolu ve mesanenin astarını içerdiğini söyledi.
Bilim insanları aşıyı ilk kez İngiltere merkezli 75 kadın katılımcıyla yapılan bir denemede test etti; spreyi kullanmayan karşılaştırma grubu yoktu. Bu çalışmada, spreyi üç ay boyunca her gün kullanan kadınların %59'unun bir sonraki yıl hiçbir idrar yolu enfeksiyonu geçirmediği görüldü. Bu katılımcılar aşıyı almadan önceki yıl üç veya daha fazla idrar yolu enfeksiyonu geçirmişti.
Araştırmanın ikinci aşamasında, bilim insanları orijinal katılımcıların yaklaşık 40'ını takip etti ve ayrıca denemeye 17 erkek ekledi. Bu gruptan 48 kişi için aşının ilk uygulamasından dokuz yıl sonra bile hala çok koruyucu olduğunu buldular. Bu katılımcılar bu süre boyunca UTI'siz kalmışlardı ve herhangi bir olumsuz etki yaşamamışlardı.
Tüm grup genelinde ortalama olarak tüm hastalar yaklaşık 55 ay veya yaklaşık 4,5 yıl boyunca İYE'siz kaldı.
Bu çalışmanın bulguları 6 Nisan'da Paris'teki Avrupa Üroloji Derneği Kongresi'nde sunuldu. Uromune ayrıca plasebo grubuyla altın standartlı bir klinik çalışmada test edildi. Bu denemede, spreyi üç ve altı ay boyunca kullanan kadınların sırasıyla %56 ve %58'i, dokuz aya kadar İYE'siz kalırken, plasebo grubunda bu oran yalnızca %25'ti.
Werneburg, "Bu bulgular beni heyecanlandırıyor çünkü bu aşının bu hastalar için mükemmel bir alternatif olabileceğine dair daha fazla kanıt var" dedi.
Sonraki adımlar
Her iki denemenin de sınırlamaları vardı. Örneğin aşı yalnızca komplikasyonsuz idrar yolu enfeksiyonu için test edildi; yani kateter, ateş, böbrek veya diğer karmaşık faktörler içermeyen enfeksiyonlar anlamına geliyor.
Werneburg, "Enfeksiyona en yatkın kişilerden bazıları nörojenik alt idrar yolu fonksiyon bozukluğu olan kişiler ve kronik kalıcı kateterleri olan kişilerdir. Bu popülasyonlarda aşının güvenliğini ve etkinliğini değerlendirecek denemeleri gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum." dedi.
Bu ilk denemelerde herkes aşıya yanıt vermedi. Ancak Rohn, "İYE'nin ne kadar karmaşık olduğu ve her hastanın farklı şeyler yaşadığı (farklı böcekler, farklı bağışıklık sistemleri) göz önüne alındığında yanıt veren insanların yarısının aslında gerçekten iyi" dedi.
Bazı hastaların yanıt vermemesinin olası bir nedeni, aşının kapsamına girmeyen bakteri türlerinden enfekte olmaları olabilir. Bakteriler ayrıca mesane duvarına yapışarak ve kendilerini sümüksü bir kalkanla kaplayarak bağışıklık sisteminden ve antibiyotiklerden de saklanabilirler. Farelerde test edilen diğer UTI aşıları potansiyel olarak bu mikropları hedef alabilir.
Uromune, ABD'de herhangi bir kullanım için Gıda ve İlaç İdaresi tarafından henüz onaylanmamıştır. Ancak şu anda 26 ülkede insani amaçlı kullanım için mevcuttur; bu, resmi bir denemeye kayıtlı olmayan ancak kayıtlı olmayan kişilerin kullanımına açık olduğu anlamına gelir. diğer tedavilere yanıt verdi. UTI'nin önlenmesi için tam onay alıp almayacağını zaman gösterecek.