Dünya

Hong Kong'da demokrasi liderlerine yıllarca hapis cezası

Hong Kong mahkemesi, ulusal güvenlik yasası kapsamındaki tartışmalı bir davada önde gelen demokrasi liderlerini yıllarca hapis cezasına çarptırdı.

Abone Ol

Hong Kong’da bir mahkeme, demokrasi yanlısı liderlere yıllarca hapis cezası verdi. Eski hukuk profesörü Benny Tai 10 yıl, aktivist Joshua Wong ise dört yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Hapis cezaları, 2019’daki demokrasi protestoları sonrası çıkarılan tartışmalı ulusal güvenlik yasası kapsamında verildi. Bu dışında Gwyneth Ho, Claudia Mo ve Leung Kwok-hung gibi önemli figürlere de dört ila yedi yıl arasında hapis cezaları verildi.

İlkçeden Mahkeme Süreci

Hong Kong’daki bu dava, şehrin ulusal güvenlik yasası altında bugüne kadar görülen en büyük dava olarak dikkat çekiyor. Bu dava, 2020’de yapılan gayriresmî bir seçimle başlamış, organizatörler bunun amacının demokrasi yanlısı adayları seçmek olduğunu belirtmişti. Ancak Pekin yönetimi bu etkinliği “hükümeti devirmeye yönelik bir girişim” olarak değerlendirdi.

Hapis Cezaları ve Tepkiler

Tai ve Wong dahil birçok sanık, anayasa ihlaline neden olacak bir plandan sorumlu bulunarak mahkum edildi. Wong, mahkemede “Hong Kong’u seviyorum” diye bağırdı. Dört yıldan fazla hapis cezası alan Wong, şimdiden özgürlüklerden ödün verildiğini belirtti. Duruşma sırasında mahkeme salonunda aileler ve destekçiler gözyaşlarına boğuldu.

ABD davayı “politik motivasyonlu” olarak nitelendirirken, Avustralya ulusal güvenlik yasasını eleştirerek özellikle vatandaşı Gordon Ng hakkında ciddi kaygıları olduğunu belirtti. Ancak Pekin yönetimi, bu cezaların istikrarı korumak için gerekli olduğunu savunuyor.

Demokrasi Hareketine Etkileri

İnsan Hakları Gözlemevi’nden bir sözcü, ulusal güvenlik yasasının “Hong Kong’un medeni özgürlükleri ve yargı bağımsızlığını hızlıca yok ettiğini” belirtti. Uzmanlar, bu davayla birlikte Hong Kong’da demokrasi hareketinin büyük oranda zayıfladığını ve kendi kendine sansürün artış gösterdiğini söylüyor.

Hong Kong Demokratik Parti eski başkanı Emily Lau, korkunun o kadar yaygıldığını söyledi ki, basit bir akşam yemeği toplantısı bile düzenleyemediklerini ifade etti. Aktivist Sunny Cheung ise, “Tüm muhalefeti ortadan kaldırmış olabilirler ama bir nesli de kaybettiler. Halkın güvenini kazanamadılar” dedi.