Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) tarafından 17 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yapıldığı gerekçesiyle eski savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında açılan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen davada, firari sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verildi.
Yargıtay’da görülen duruşmada, sanıklar Öz, Kara ve Yüzgeç hakkındaki yakalama emirlerinin infaz edilmediği belirtildi.
Mahkeme bu nedenle sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılması için İnterpol’e yazı yazılmasını kararlaştırdı.
Kırmızı bülten, bir suçlunun uluslararası düzeyde aranması, yakalanması ve akabinde iade edilmesi amacıyla İnterpol’e üye ülkelerin talebi üzerine, İnterpol Genel Sekreterliği tarafından çıkartılarak 190 üye ülkeye dağıtılıyor. Üzerinde suçluya ait kimlik bilgileri, işlediği suç türü, mevcut ise fotoğraf ve parmak izi, verilebilecek azami ceza ve zaman aşımı gibi bilgilerin yer aldığı kırmızı bültenlerin geçerlilik süresi 5 yıl. Bu, üye ülkenin talebiyle her 5 yıl sonunda yenilenebiliyor.
Kırmızı bülten çıkarılmasına ilişkin yazışmalar Adalet Bakanlığı aracılığıyla yürütülüyor. Bakanlık, bu talebi İçişleri Bakanlığı İnterpol Dairesi’ne aktarıyor, İnterpol Dairesi de kararı Fransa’nın Lyon kentindeki İnterpol Genel Sekreterliği’ne iletiyor. Tutuklama kararının dayanağı olan bütün bilgi, belgelerin özeti kırmızı bültene yazılıyor. İnterpol Genel Sekreterliği, dosyayı inceleyerek “kırmızı bülten” çıkarıyor.
Kırmızı bültenin ülkelerdeki statüsü, her ülkenin ulusal mevzuatları içerisinde farklı değerlendirmelere tabi tutulması nedeniyle farklılık gösteriyor. Bazı ülkeler için kırmızı bültenler sadece suçlunun yer tespiti, bazı ülkeler için ise direkt yakalama müzekkeresi hükmü taşıyor.
Kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan bir şahsın yakalanması durumunda iade işlemleri başlatılıyor. Suçlu iadesi kapsamında aranan şahıs, iade sözleşmesi veya karşılıklılık ilkesi uyarınca teslim ediliyor.