Filistin Sivil Çevre Örgütleri Ağı Koordinatörü Abeer Butmeh, İsrailli yerleşimcilerin zeytin hasadı döneminde Filistin topraklarını nasıl gasbettiklerini ve Filistinlilere uyguladıkları zorbalıkları kaleme aldı.
İsrail ordusu tarafından desteklenen yasa dışı yerleşimciler, Gazze'ye yönelik saldırıları zeytin hasat mevsiminde Filistinli çiftçilere aşırı kısıtlamalar ve şiddet uygulamak için kullanıyorlar. Yıllardır, yerleşimcilerin Filistinli çiftçilere yönelik şiddeti hasat mevsiminde zirve yapıyordu. Bu yıl Gazze'deki saldırılar devam ederken, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'daki bölgesel operasyonlar için çok sayıda yerleşimciyi askere alması sebebiyle saldırılar hem yoğunluk hem de sıklık bakımından arttı. Yerleşimciler ellerindeki gücü, tarım arazilerine giden yolları kapatarak, yerleşim yerlerinin yakınındaki zeytinliklere erişimi engelleyerek ve zeytin ağaçlarını yakıp sökerek, Filistinli hasatçıları engellemek için kullandılar. Dahası yerleşimcilerin şiddetli saldırıları, topraklarında zeytin ağaçlarını hasat eden Filistinli çiftçilerin yaşamlarına yönelik ana tehdit haline geldi.
TARIM ALANLARI VE ZEYTİNLİKLER YOK EDİLİYOR
Filistin Tarım Bakanlığı, işgal ordusu ve yerleşimcilerin saldırıları nedeniyle çiftçilerin bu yıl yaklaşık 19 bin 770 dönüm zeytin ekili araziye erişemeyeceğini ve bunun da sezon mahsulünün yaklaşık yüzde 15'inin kaybına yol açacağını tahmin ediyor. İsrail'in Filistinlilerin erişimine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle Batı Şeria'daki 96 bin dönümden fazla zeytinlik hasat edilemediği için 2023 sezonu çiftçiler için oldukça zor geçti.
Filistinli çiftçiler 2023 sezonunda tahmini olarak toplam 1323 ton zeytinyağı kaybı yaşadı ve bu da doğrudan 10 milyon dolarlık kayba neden oldu. Bu etki özellikle kuzeydeki Tulkerim, Kalkilya ve Nablus vilayetlerinde çok fazla hissedildi. İsrail'in bu politikası on binlerce Filistinli ailenin doğrudan maddi zarara uğramasına neden oldu. Örneğin, 2023 yılında, Kafr Malik, Turmusaya, Ebu Falah ve Duma köylerine de hizmet veren el-Muğayir köyündeki zeytin presi, yıllık ortalama üretimin yalnızca yüzde 20'sini üretti. Böylece 300 ton yerine sadece 60 ton zeytinyağı üretildi. El Mazra'ah al-Kibliyah'taki zeytin sıkma makinesi ise 150 ton yerine sadece 500 kilogram zeytinyağı üretti. [1]
FİLİSTİNLİ ÇİFTÇİLERİN GEÇİMİ ENGELLENİYOR
Araziye erişimin kısıtlanması ve yerleşimci şiddeti, zeytin hasadı sezonunda Filistinli çiftçiler için büyük riskler ve zorluklar oluşturuyor ve potansiyel olarak geçim kaynaklarını baltalıyor. Gazze'ye saldırıların başlangıcından bu yana Batı Şeria'da yüzlerce yerleşimci şiddeti vakası meydana geldi. Yerleşimciler, zeytin toplayan hasatçılara fiziksel saldırıda bulunuyor ve onları silahla tehdit ederek bölgeyi terk etmeye zorluyor. Dahası yerleşimciler, büyük bahçeleri söküp yakıyor ve zeytinleri çalıyorlar. Bu saldırıların çoğu İsrail güçlerinin gözetimi altında gerçekleştiriliyor.
Yerleşimciler ayrıca sosyal medya üzerinden de hasatçıları zarar vermekle tehdit ediyorlar. Bu dönemki zeytin hasat sezonu, ağaçları yok etmek, Filistinli çiftçilere saldırmak ve mahsullerini toplamalarını engellemek amacıyla bir dizi İsrailli yerleşimci saldırısına tanık oldu. Bu saldırılar Ramallah'ın doğusunda, Nablus'un güneyinde ve Salfit'in kuzeyinde yoğunlaştı. Batı Şeria'nın kuzeyi hedef alınırken, bölgenin geri kalanında saldırılar kontrolsüz bir şekilde devam ediyor. Aynı zamanda yerleşimcilerin Filistinlilerin tarım arazilerine yönelik saldırıları da her geçen gün yoğunlaşıyor.
HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA GASBEDİLİYOR
Bu yılın başlarında İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da son 30 yılın en büyük toprak gaspını gerçekleştirdi ve bunu rastgele yerleşimlerin ve yerleşimciler için inşa edilen yeni yolların sayısında eşi benzeri görülmemiş bir artış izledi. Yerleşimcilerin saldırıları, arazi kontrolüne ve yerleşim ileri karakollarının kurulmasına yönelik organize saldırıları da içeriyor. Bu yeni genişletilen yerleşimlerin çoğu, çoğunlukla zeytin ağaçlarının yetiştirildiği tarımsal alanlarda yer alıyor.
Bu örneklerden biri de Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim şehrinin batısında yer alan bir tarım köyü olan Battir'de yaşanıyor. Kasabanın Al-Kamar bölgesinde işgalciler, karakolun sınırlarını genişletmek, mobil evler ve barakalar kurmak amacıyla toprakları ele geçirdi. Bu, o köyde çiftçilerin topraklarına ulaşmalarının ve zeytinlerini hasat etmelerinin engellendiği üst üste ikinci yıl oldu. Yerleşimciler bu suçlar nedeniyle hiçbir cezalandırma ile karşılaşmadı ve bunun yerine İsrail hükümetinin desteğiyle sahadaki işgal güçleri tarafından korundu.
[1] İnsani Durum Güncellemesi BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) İşgal Altındaki Filistin Toprakları, Ekim 2024 tarafından yayınlanmıştır.
[Abeer Butmeh, Filistin Sivil Çevre Örgütleri Ağı Koordinatörüdür.]