Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) Myanmar‘daki yapılanmasının, Türk ve Müslüman kimliklerini mümkün olduğu kadar saklamaya çalışıp, örgütle bağlantıları bulunmadığı ve “Fetullah Gülen‘in kim olduğunu bilmedikleri” yönünde propaganda yaptığı öğrenildi.
AA muhabirinin bölgedeki kaynaklardan edindiği bilgiye göre, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından gerçek kimliği anlaşılan FETÖ, yurtdışında varlığını sürdürmek için çeşitli yollara başvuruyor.
Bu kapsamda, FETÖ, Myanmar gibi örgütlenmenin zor olduğu, Türk ve Müslüman kimliğinin “sıkıntılı” olabileceğini düşündükleri yerlerde, Müslüman topluluklardan uzak kalmayı tercih etmiş.
FETÖ’nün Myanmar yapılanması
FETÖ, uzun yıllar askeri rejimle yönetilen ve dışa kapalı kalan Myanmar’da, diğer ülkelere nazaran daha az örgütlenmiş durumda. Ülkede fazla destekçisi bulunmayan örgütün, eğitim dışında diğer alanlarda fazla yaygınlaşamadığı dikkati çekiyor. FETÖ bu nedenle, ülkedeki çalışmalarının tamamına yakınını eğitim kurumları üzerinden yapıyor.
Ülkede ilk okulunu 2000 yılında açan örgütün, ülkedeki demokrasi ve dışa açılım yönündeki gelişmelerin ardından bu çalışmalara hız verdiği görülüyor.
Örgüt Myanmar’da, Horizon International Schools ismi altındaki eğitim kurumlarıyla örgütlenmiş bulunuyor. Örgütün ağırlıklı olarak, ülkenin en gelişmiş kenti olan eski başkent Yangon’da kurumları bulunuyor.
Buna göre ülkede, FETÖ’ye yakın, 5’i orta öğrenim, 3’ü ana okulu olmak üzere 8 okul bulunuyor. Ayrıca örgüte yakın Harmony Akademi isimli üniversite hazırlık kursu da faaliyet gösteriyor.
Örgüte yakın okulların 5’i Yangon’da, 2’si Mandalay, biri de başkent Naypyidaw’da hizmet veriyor. FETÖ‘nün ülkede, Yangon’da Shu Khinn Thar, Po Sein ve Mandalay’da Mandalay ana kampüsleri ile Yangon’da Shu Khinn Thar, Po Sein, Shwe Hinn Tharan, Mandalay ve başkent Naypyidaw’da da Naypyitaw ana okulları bulunuyor.
FETÖ‘nün okullarında, Müslüman, Budist ve Hindu inancından binin üzerinde öğrenci eğitim görüyor.
Myanmar’da eğitim dışındaki alanlarda güçlü bir yapılanması bulunmayan örgütün, oldukça pasif kalan bir iş konseyi ve turizm acentesi bulunuyor.
“Fetullah Gülen’in kim olduğunu bilmiyoruz”
FETÖ’ye yakın bu okullar, ülkenin önde gelen eğitim kurumları arasında yer alıyor. Bu nedenle örgütün ülkedeki eğitimde ciddi ağırlığı ve etkisinin bulunduğu tahmin ediliyor.
Örgüt, okullar vasıtasıyla üye devşirebilmek için, uluslararası kültür ve bilim festivalleri başta olmak üzere çeşitli aktiviteler düzenliyor. Tamamen İngilizce eğitimin verildiği okullarda, yöneticilerin kendi çocukları dışında Türk öğrenci bulunmuyor.
FETÖ, dünya genelindeki propagandalarının aksine, ülkedeki okulların, “Türk okulu” olarak bilinmemesi için özel çaba sarf ediyor. Uluslararası eğitim programı uyguladıkları okulların tek amacının, ülkedeki eğitime hizmet olduğu iddia ediliyor.
Örgüt mensupları ayrıca, ülkedeki genel bakıştan dolayı, zor durumda kalmamak için kendilerinin Müslüman ve Türk kimliğini ön plana çıkarmayıp, mümkün mertebe saklamaya çalışıyor.
FETÖ’nün, bundan dolayı 2012’deki olayların ardından, Arakan ve Müslümanlara yönelik hiçbir yardım ya da başka türlü bir faaliyet yapmaması dikkati çekiyor.
Örgüt mensupları, darbe girişiminin ardından ülkedeki varlığın korumak için inkar politikası yürütüp, yaptıkları propagandalarla, uluslararası okul oldukları yönünde algı oluşturmaya çalışıyor. FETÖ, bunun için de “Türkiye’de bahsedilen yapıyla alakamız yok. Fetullah Gülen‘in kim olduğunu bilmiyoruz” yönünde inkar propagandası yapıyor.
Ancak, tüm bunlara rağmen, Türk yetkililerinin çabalarıyla örgütün gerçek yüzünü gören çok sayıda kişinin, çocuklarını bu okullardan aldığı belirtiliyor.
Öte yandan ülkedeki örgüt okullarının kapatılması yönünde girişimlerin sürdüğü bildirildi.