East Asia Forum'un dikkat çeken analizine göre, 2025'te Trump'ın dönüşüyle ABD, kendi yarattığı küresel düzenin isyancısı haline geliyor. Hint-Pasifik'ten Avrupa'ya kadar uzanan kriz senaryoları ve Trump yönetiminin agresif politikaları, dünya düzeninde derin bir sarsıntıya yol açabilir. Küresel dengeler yeniden yazılıyor!
Dünya, 2025’e girerken Trump liderliğinde büyük bir değişim dönemine hazırlanıyor. Avusturya merkezli saygın yayın organı East Asia Forum'da yayımlanan kapsamlı bir analiz, ABD'nin küresel düzene karşı takınacağı agresif tavrın etkilerini detaylı bir şekilde ele alıyor. Analiz, son yıllarda dünya sahnesinde yaşanan gelişmelerin ABD'yi "kendi yarattığı sisteme isyan eden" bir güç konumuna taşıdığını savunuyor.
TRUMP SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEK
ABD, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana oluşturduğu ekonomik ve güvenlik sisteminin temellerini atmış, refah ve özgürlüğü destekleyen bir düzenin liderliğini üstlenmişti. Ancak East Asia Forum'a göre, Trump yönetimi bu düzenin temel taşlarını yıkmaya kararlı.
ABD'nin uluslararası kurumlardan çekilmesi, ticaret savaşlarının yeniden başlatılması ve askeri harcamalardaki devasa artış çağrıları, yalnızca ABD’yi değil, tüm küresel düzeni sarsacak. Analize göre, bu politikalar, mevcut uluslararası hukuka ve iş birliği normlarına doğrudan bir saldırı niteliğinde.
Analizde şu çarpıcı ifadeler yer alıyor:
“Trump'ın vaat ettiği ticaret savaşı ve ABD'nin uluslararası kurumlardan çekilmesi, 1919 sonrası uluslararası hukuk, kurumlar ve normlar üzerinden barış ve refahı teşvik etme çabalarına yönelik cepheden bir saldırıyı temsil ediyor.”
HİNT-PASİFİK FIRTINANIN İLK ÇARPACAĞI BÖLGE
Hint-Pasifik, küresel güçlerin rekabetinin merkezi olmaya devam ediyor. East Asia Forum'un analizine göre, Trump yönetiminin Çin’e karşı daha agresif politikalar izlemesi, bu bölgede büyük kırılmalara yol açabilir.
Müttefiklerin Desteği ve Çıkmazlar: Japonya ve Güney Kore gibi ABD'nin müttefikleri, bir yandan Çin'in tehditlerine karşı ABD’nin desteğini beklerken, diğer yandan kurallara dayalı liberal düzenin korunmasını istiyor. Ancak Trump’ın politikaları, bu dengeyi sağlamakta büyük zorluklar yaratabilir.
Krizlerin Merkezi: Güney Çin Denizi, Tayvan Boğazı ve Kore Yarımadası, büyük bir çatışmanın potansiyel merkezleri olarak öne çıkıyor. Trump yönetiminin sert hamleleri, bölgede bir kriz tetikleyebilir.
Analiz, Hint-Pasifik’teki liderlerin psikolojik olarak bu yeni duruma uyum sağlamakta zorlandıklarını belirtiyor:
“Bölgedeki politika elitleri, ABD'nin dünyanın gördüğü en büyük kurumsal ve yumuşak güç sistemini neden yok etmek istediği konusunda şaşkınlık içindeler.”
KÜRESEL DÜZENİ ŞEKİLLENDİREN ÜÇ BÜYÜK TREND
East Asia Forum, 2025'in dünya düzeninde üç ana eğilimle şekilleneceğini öne sürüyor. Çok Kutuplu Düzen: Tek kutuplu bir dünyadan, hem iki kutuplu hem de çok kutuplu bir hibrit düzene geçiş süreci. Bu eğilimlerin, Trump yönetiminin politikalarıyla birleştiğinde küresel düzeni daha da karmaşık hale getireceği vurgulanıyor.
TRUMP VE ÇİN BÜYÜK GÜÇLERİN ÇATIŞMASI
Trump’ın liderliğinde ABD’nin Çin'e yönelik politikaları daha agresif hale gelecek. Ticaret tarifeleri, teknoloji ambargoları ve yeni askeri konuşlanmalar, ABD-Çin ilişkilerindeki gerilimi artıracak.
Bununla birlikte, Elon Musk, Stephen Schwarzman ve Peter Thiel gibi iş dünyasının etkili isimlerinin Çin ile olası bir anlaşma arayışında bulunabileceği belirtiliyor. Ancak Trump yönetiminin dış politika ve güvenlik ekibinin bu uzlaşmaya sıcak bakmaması, durumu daha karmaşık hale getirebilir.
TRUMP 2.0 BÖLGE LİDERLERİNİ ZORLAYAN BİR DÖNEM
Hint-Pasifik ülkelerindeki liderler, ABD’nin yeni tavrına uyum sağlamakta zorlanıyor. ABD'nin liberal, kurallara dayalı düzene ters düşen bu yaklaşımı, bölgedeki elitlerin endişelerini artırıyor.
ABD'nin, kendi yarattığı yumuşak güç sistemini neden yok etmek istediği konusunda pek çok lider şaşkın. Asıl soru ise şu: Hint-Pasifik bölgesi, ABD ve Çin arasındaki gerilimde refahını ve istikrarını koruyabilecek mi?
DÜNYA YENİ BİR KASIRGAYA HAZIR MI?
East Asia Forum, Trump’ın dönüşünün küresel düzen üzerinde yaratacağı etkilerin yıkıcı olabileceğini vurguluyor. Trump, yalnızca ABD'yi değil, tüm dünyayı daha karmaşık bir döneme sürükleme potansiyeline sahip.
Dünya, Trump sonrası dönemin büyük değişimlerine ne kadar hazırlıklı? Bu sorunun cevabı, yalnızca ABD’nin değil, Çin ve diğer küresel aktörlerin alacağı kararlarla da şekillenecek.