Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Göktürk, gribin her yıl dünya çapında ortalama 500 bin insanın ölümüne neden olduğunu belirterek, “Grip enfeksiyonunun etkeni, influenza A, B ve C olmak üzere üç ayrı tipte sınıflandırılan virüslerdir. İnsanlarda en sık hastalık yapan tipler influenza A ve B’dir.” ifadesini kullandı.
Göktürk, yaptığı yazılı açıklamada, gribin nedenleri, belirtileri ve tedavisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaşamı tehdit eden bulaşıcı hastalıklardan biri olarak kabul edilen ve solunum yollarının akut viral enfeksiyonu olan gribin her yıl dünya çapında ortalama 500 bin insanın ölümüne neden olduğunu belirten Göktürk, bazı ülkelerde gribin her yıl nüfusun yüzde 40’ını etkileyebildiğini bildirdi. Göktürk, “Grip enfeksiyonunun etkeni, influenza A, B ve C olmak üzere üç ayrı tipte sınıflandırılan virüslerdir. İnsanlarda en sık hastalık yapan tipler influenza A ve B’dir.” ifadelerini kullandı.
Gribin, her yıl genellikle ekim ve mayıs ayları arasında yayılım gösteren bulaşıcı bir hastalık olduğuna dikkati çeken Göktürk, “Grip virüsleri esas olarak, virüsü taşıyan kişiden konuşma, hapşırma veya öksürme sırasında havaya saçılan damlacıkların solunmasının yanı sıra yakın temas ile bulaşır ve yayılır. Grip olan kişilerle aynı ortamda bulunmak (bir metre çapındaki alan) temas olarak kabul edilmektedir. Virüs bulaştığı yüzeylerde 2-8 saat boyunca canlılığını koruyabilir. Herkese grip bulaşabilir. Grip aniden başlar ve birkaç gün sürebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
GRİP BELİRTİLERİ
Kadir Göktürk, gribin belirtilerinin yaş gruplarına göre değişim gösterdiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Ortalama 2-3 günlük kuluçka döneminin ardından aniden başlar. Ani gelişen ateş, titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kas ağrıları, bitkinlik ve halsizlik, öksürük, burun akıntısı veya tıkanıklığı, gözlerde yaşarma belirtileri gösterir. Çocuklarda ise daha önce virüsle karşılaşmamış olduklarından erişkinlere göre daha yüksek ateş ve buna bağlı nöbet, lenf bezlerinde büyüme, bulantı, kusma, ishal gibi belirtilerle kendisini gösterebilir. Ayrıca, zatürre ve kan enfeksiyonlarına neden olabilir. Kalp veya akciğer hastalığı olanlarda, grip bu rahatsızlıkları daha da kötüleştirebilir.
Daha önce virüs ile karşılaşmamış olduklarından çocuklarda erişkinlere göre daha yüksek ateş, ateşli nöbet, lenf bezi büyümesi, daha fazla sindirim sistemi tutulumu (bulantı, kusma, ishal) ve daha az solunum sistemi bulguları (kuru öksürük, burun akıntısı, boğazda yanma) gözlenebilir. Bebekler ve küçük çocukların yanı sıra bazı insanlar için daha tehlikelidir. 65 yaş ve üzerinde olanlar, gebeler, bazı hastalıklara sahip kişiler ve bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar en yüksek risk grubunda sayılabilir.”
“ANTİVİRAL İLAÇLAR KULLANILABİLİR”
Tedavi için grip virüsüne direkt etkili antiviral ilaçlar kullanılabileceğini vurgulayan Göktürk, “Antiviral ilaçlar şikayetler başladıktan sonraki 24- 48 saat aralığında kullanılırsa etkili olabilmektedir. İlk 48 saatten sonra bu ilaçları kullanmanın hastalığı iyileştirdiğine dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Antiviral ilaçların kullanılmasının yanında tedavide aspirin kesinlikle kullanılmamalıdır. Ayrıca, ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar, burun akıntısını ve tıkanıklığını giderici ilaçlar da sıklıkla kullanılır. Tedavi süresince bol sıvı alınmalı ve yatak istirahati yapılmalıdır. Taze meyve ve sebzeler bol tüketilmelidir. Eller sık sık yıkanmalıdır. Hastalığın etrafa bulaşmasını azaltmak için maske kullanmak uygun olur.” değerlendirmelerinde bulundu.
“AŞI, GRİP OLMANIZI ÖNLEYEBİLİR”
Medicana Çamlıca Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Göktürk, aşının grip olmayı engelleyebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Grip size bulaşsa bile aşı hastalığı daha hafif geçirmenizi sağlayabilir, ailenize ve diğer insanlara bulaştırmanıza engel olabilir. Her grip mevsiminde bir doz grip aşısı önerilir. 9 yaşından küçük çocuklara aynı grip mevsiminde iki doz gerekebilir. Bu yaştan büyük herkese, her grip mevsiminde sadece bir doz yeterlidir. Pek çok grip virüsü vardır ve bu virüsler sürekli değişmektedir. Her yıl gelecek grip mevsiminde hastalığa neden olma olasılığı yüksek olan dört virüse karşı etkili bir LAIV üretilmektedir. Koruyuculuk, aşılamadan yaklaşık 2 hafta sonra gelişir ve grip mevsimi boyunca devam eder.”
Göktürk, tavuk çorbası, paça çorbası, portakal, greyfurt, mandalina, limonlu çay, zencefil, ekinezya, kuşburnu, adaçayı, kekik çayı, okaliptus çayı, bal, soğan ve sarımsağın grip hastalığına faydalı başlıca besinler olduğunu vurguladı.
Gripten korunmada en etkin yolun aşılanma olduğunu belirten Göktürk, “Gribin sık görüldüğü ve salgın yaptığı mevsimlerde hastalığa yakalanmamak için kalabalık ortamlardan uzak durmak, maske kullanmak, elleri sık sık yıkamak, sağlıklı beslenmek, yorgunluk ve uykusuzluktan kaçınmak, bol sıvı tüketmek gereklidir. Bulaşmayı önlemek için hapşırma, öksürme, aksırma sırasında ağız ve burun mendille kapatılmalı, kağıt mendil çöpe atılmalıdır. Hasta çocukların kreş veya okullara gönderilmemesi hastalığın yayılımını yavaşlatabilir. Kış mevsiminde öpüşmek ve tokalaşmaktan kaçınmak faydalıdır.” ifadelerini kullandı.