Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) 15 Temmuz‘daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a yönelik suikast girişimine ilişkin 3’ü firari 47 sanık hakkında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, suikast hazırlığına ilişkin detaylara yer verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişimi sırasında 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 211 sayfalık iddianamede, 74 mağdur ve müşteki ile 44’ü tutuklu, 3’ü yakalama emriyle aranan 47 sanık bulunuyor.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen de Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesindeki “Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.” hükmü gereğince “bir numaralı sanık” sıfatıyla iddianamede yer alıyor.
İddianamede, darbeci askerlerden Gökhan Şahin Sönmezateş’in, olay tarihi öncesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığında tuğgeneral rütbesi ile Müşterek Hedef Analiz Yönetim Başkanı olarak görev yaptığı, darbe girişimi sırasında öldürülen tuğgeneral rütbesindeki Semih Terzi ile “MİLSEC” olarak adlandırılan güvenli hattan 11 Temmuz’da görüştüğü ve darbe girişimiyle ilgili ilk kez bilgi sahibi olduğunu beyan ettiği ancak diğer şüphelilerin ifadeleri ve elde edilen kayıtların bunu doğrulamadığı vurgulandı.
Şüpheli Taner Berber’in beyanı ve bu beyanı doğrular nitelikteki HTS kayıtlarının, Sönmezateş’in darbe planından haberdar olduğunu gösterdiğine işaret edilen iddianamede, şu tespitler yer aldı:
“Şüpheli Berber, 8 Temmuz’da Muharebe Arama Kurtarma (MAK) personeli olan binbaşı rütbesindeki şüpheli Taner Berber ile şüpheli Gökhan Şahin Sönmezateş cep telefonu irtibatı kurarak, aynı gün saat 18.15 civarında Eskişehir yolu üzerinde bulunan bir pastanede buluştuklarını, burada şüpheli Sönmezateş’in, şüpheli Berber’e bir hafta sonra cuma ya da cumartesi günü Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Hasan Küçükakyüz’ün tutuklanacağını, şüpheli Berber’in de refakat edip onu Çiğli’ye getireceğini, kapıyı başkasının çalacağını, komutan kapıya çıktıktan sonra şüpheli Berber’in onu davet edeceğini, davete icabet etmediği takdirde ise koluna girilerek Çiğli’ye götürüleceğini, 13 Temmuz’da ise harekat komutanı Albay Ramazan Elmas’ın yanına giderek ona bu konudan bahsetmesini ve beklemede kalması talimatını verdiğini belirtti.”
Darbe planı Ankara’da yapılmış
İddianamede, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadeleri alınan “Kuzgun” ve “Şapka” kod isimli gizli tanıkların beyanlarında ise askeri darbe planlamalarının Ankara’daki villada yapıldığı, buradaki toplantılara askerlerin yanı sıra sivillerin de katıldığı, bu kişilerin FETÖ/PDY örgütünün içindeki üst düzey imamlar olduğu, kararlaştırılan eylem başlıklarının örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e onaylatıldığı, bunlar arasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, müşteki Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu yerden alınarak, tespit edilecek yerde muhafaza edilmesinin de bulunduğu ve villada darbe planlamaları yapan grupta şüpheli Gökhan Şahin Sönmezateş’in de yer aldığı kaydedildi.
Şüpheli Sönmezateş’in darbe planlamasına çok daha önceden dahil olduğu, darbe girişiminde bulunanlar arasındaki görev dağılımında Sönmezateş’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişiminden sorumlu olduğu kanaatine varıldığı ifade edildi.
TSK, emir komuta zinciri içinde yönetime el koyacak
İddianamede, şüpheli Sönmezateş’in, darbe planlamasındaki asli görevinin icrası kapsamında, 14 Temmuz’da Ankara’da bulunan ve Özel Kuvvetler Komutanlığında binbaşı rütbesi ile görev yapan şüpheli Şükrü Seymen ile buluştuğunun tespit edildiği, şüpheli Seymen’in ifadesinde, Özel Kuvvetler Komutanlığında albay rütbesi ile görev yapan şüpheli Osman Kılıç ile Ankara’da bir araya geldiklerini, şüpheli Kılıç’ın kendisini adresini hatırlamadığı eve götürerek Sönmezateş ile buluşturduğunu, Sönmezateş’in de kendisine, “Sen dahil 12 kişilik tim hazırla, silahı, teçhizatı, helikopteri ben tedarik edeceğim. Türk Silahlı Kuvvetleri emir komuta zinciri içerisinde yönetime el koyacak, ihtiyaç halinde Davut Uçum da helikopterle sizi intikal ettirebilir.” dediği vurgulandı.
Olay tarihinden geriye dönük üç aylık süreçte, o tarihe kadar aralarında herhangi bir telefon irtibatı bulunmadığı halde 11 Temmuz’dan itibaren şüpheli Seymen ile SAT Komutanlığında yüzbaşı rütbesiyle görev yapan şüpheli Özay Cödel arasında 9 kez telefon irtibatının gerçekleştiği belirtilen iddianamede, görüşmelerin 6’sının ülke çapında darbe girişimine başlandığı 15 Temmuz akşam saatlerinde gerçekleştiği, dolayısıyla her iki şüphelinin de 11 Temmuz’dan itibaren birbirlerinin darbe girişimi içinde olduklarını bildikleri ve birbirleriyle irtibatlandıkları kanaati de yer aldı.
Operasyonun irtibat noktası Şükrü Seymen
İddianamede, 16 Temmuz’da Marmaris ilçesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eyleme katılan SAT personeli, şüpheli Haldun Gülmez’in ifadesinde de olay gününden 1-2 gün önce şüpheli Özay Cödel’in kendisini arayarak, operasyon yapılacağını ve irtibat noktasının şüpheli Şükrü Seymen olacağını söylediği bildirildi.
Ayrıca, Gülmez’in, 15 Temmuz’da kendisi ve eyleme katılan diğer SAT personeli, şüpheli Ali Sarıbey’i, Hava Harp Okulunun Yeşilköy’deki askeri apronuna yönlendiren kişinin şüpheli Özay Cödel olduğunu beyan ettiği aktarıldı.
Nakiller üç helikopterle yapılmış
İddianamede, eyleme katılan şüphelilerin üç helikopter ile nakillerinin sağlandığı, bu helikopterlerden “Cougar” tipi olan ikisinin, İzmir 3. Kara Havacılık Alay Komutanlığına, “Sikorsky” tipi olan diğerinin ise İstanbul 4. Kara Havacılık Alay Komutanlığına ait olduğu, “Cougar” tipi helikopterlerden birinin 1. pilotunun 3. Kara Havacılık Alay Komutanı olarak görev yapan şüpheli Murat Dağlı, 2. pilotunun şüpheli Yücel Ekizoğlu, bu helikopterlerden ikincisinin 1. pilotunun olay gününe kadar 3. Kara Havacılık Alay Komutanı olan, olay günü ise bu görevi Dağlı’ya devreden şüpheli Zeki Göçmen, 2. pilotunun ise Haydar Murat Özden olduğu, “Skorsky” tipi helikopterin 1. pilotunun 4. Kara Havacılık Alay Komutan Yardımcısı olarak görev yapan şüpheli Ali Aktürk, 2. pilotunun ise şüpheli Davut Uçum olduğunun belirlendiği kaydedildi.
İfadeler ve HTS kayıtlarının incelenmesinden, şüpheli pilot Murat Dağlı’nın, Ankara Kara Havacılık Okul Komutanı olarak tuğgeneral rütbesiyle görev yapan şüpheli Ünsal Çoşkun tarafından, şüpheli pilot Zeki Göçmen’in şüpheli Dağlı tarafından, şüpheli pilot Davut Uçum’un da hem şüpheli Şükrü Seymen hem de halen hakkında yakalama emri bulunan Ankara Kara Havacılık Nöbetçi Amiri olarak yarbay rütbesiyle görev yapan Özcan Karacan tarafından aranarak bu göreve dahil edildiklerinin belirlendiği bildirildi.
Marmaris’e Özel Kuvvetler, SAT ve MAK ekibi katılmış
İddianamede, tespitler neticesinde 16 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eylemin, MAK, Özel Kuvvetler ve SAT personelinin iştiraki ile gerçekleştirildiği, eyleme katılan MAK personelinin şüpheli Berber, Özel Kuvvetler personelinin şüpheli Seymen, SAT personelinin ise şüpheli Cödel tarafından seçildiği ifade edildi.
Eyleme katılan şüphelilerin naklini Kara Havacılık birimlerine ait helikopterler ve uçuş ekibinin sağladığı, uçuşa katılan pilotların da Ankara’daki şüpheliler Ünsal Çoşkun ile Özcan Karacan tarafından talimatlandırıldığı, eyleme iştirak eden her bir askeri birimin, kendi içinde ayrı ayrı hazırlık aşaması geçirdiği aktarıldı.