Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, kaleme aldığı köşesinde 15 Temmuz’daki hain işgal girişimini gerçekleştiren FETÖ’cü subayları ele aldı. Yazısında Hulusi Akar’ın yaverinin verdiği ifadede ‘Cemaatin abileri ile görüştüğünü itiraf etmesinin önemli olduğunun altını çizerken yazının devamında FETO’nun ‘
Bahar gelecek, az sabredin’ sözleriyle verdiği vaadlere artık FETÖ mensuplarının itibar etmediğini belirtti.
Cem Küçük’ün bugünkü köşe yazısı
15 Temmuz’un üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçti. Bütün görüntüler ortada. Kayıtlar, güvenlik kameraları, ifadeler her şeyi ispatlıyor. Başta çözülme yaşayan ve panikleyen FETÖ’cü subaylar ilk ifadelerinde darbe girişimine nasıl katıldıklarını anlattılar. Çocukluktan ilkokula, harp okulundan göreve başladıkları tarihe kadar bütün FETÖ serüvenlerini ifşa ettiler.
“TAYİN DAİRESİNDE PARALELCİ OLMAYAN YOK!
Özellikle Hulusi Akar’ın yaveri Levent Türkkan’ın anlattıkları önemliydi. Geçen sene eylül ayında Türkkan ifadesinde şunları söylemişti:
“Okulun ardından görev yaptığı Trabzon’da, Rize’den gelen bir ‘abi’ ile ayda ya da iki ayda bir görüştüğünü aktaran Türkkan, görüşme taleplerinin hep ‘abi’lerden geldiğini bildirdi. Görüşmelerde dinî sohbetler yapıldığını, Fetullah Gülen’in kitaplarının okunduğunu ifade eden Türkkan, buralarda Gülen’den ‘hoca efendi’ olarak bahsedildiğini, ‘Mehdi’ diyen ‘abi’lerin de olduğunu anlattı. Daha sonra görev yaptığı yerlerden KKTC ve Uzunköprü’de de ‘abi’lerin olduğunu ancak 6 aylığına görev yaptığı Kosova’da olmadığını bildiren Türkkan, örgüte düzenli ‘himmet’ ödediğini belirtti. Türkkan, sonraki görev yeri Kızıltepe’de de aynı ödeme ve görüşmelerin devam ettiğini, ardından 2010’da Ankara’ya, Genelkurmay Başkanlığı Destek Kıtaları Hizmet Taburuna geldiğini ifade ederek, ‘Şu andaki algıma göre söylüyorum, mesela Genelkurmayın tayin dairesi vardır. Genelkurmay’daki bütün subay, astsubay, uzman tayinleri oradan yapılır. Tayin dairedeki astsubayından, subayından, generaline kadar, orada paralelci olmayan bir Allah’ın kulu yoktur’ iddiasında bulundu. Ankara’daki ‘abi’nin adının ‘Recai’ olduğunu ve Türk Telekom’da çalıştığını bildiğini aktaran Türkkan, bir sonraki ‘abi’yi Emniyette teşhis ettiğini, evini gösterdiğini anlattı…”
Böyle ifadenin uydurma olmasının imkânı yok. Ama Türkkan mahkemeye çıktığında bu ifadeyi Emniyet’te zorla ve işkenceyle verdiğini söyledi. Böyle bir şey yoktu tabii. Nitekim eliyle gösterdiği Emniyet’teki sözde ‘abi’ gözaltına alınmıştı.
Bazı darbeci subaylar bu duruma artık dayanamıyor.
EZBERE KONUŞTULAR
Mahkemelerde kimsenin “FETÖ’cü olduğu” iddialarını kabul etmediğini belirterek Küçük, bunun arkasında örgüt elebaşı Gülen’in “darbecilere verdiği ümit” olduğunu söyledi. Cem Küçük “Halkın FETÖ’cülere nasıl kin dolu olduğunu biliyorlar. Ömürlerini sonsuza dek cezaevinde geçireceklerinin farkındalar.” ifadesini kullanarak, darbeci subayların FETÖ’cü olduklarını itiraf edeceklerini söyledi.
Darbe girişiminin ardından panikleyen ama sonra toparlayan FETÖ kendi adamlarına sakin olun talimatı verdi. Hepsi ezberletilmiş konuşmaları mahkemede okudular. Kimse FETÖ’cü olduğunu kabul etmedi. Önceden kabul edenler de inkâr etti. Çünkü FETÖ yeni bir strateji belirledi. Mahkemelerde kimi o gece tatbikat kimi DEAŞ saldırısı gibi bildik yalanları anlattı.
“FETÖ CENNET VADETTİ, CEHENNEMİ YAŞIYORLAR”
Küçük’ün yazısının devamı:
Tabii böyle ifade vermelerinin sebebi Pensilvanya’daki terörist başının bunlara ümit vermesiydi. Bahar gelecek, az sabredin demesiydi. Ama o bahar hiç gelmedi ve gelmeyecek de. Aradan 13 ay geçti ama bir şey olmadığını görüyorlar. Cezaevlerinde ziyarete gelen bazı akrabaları da bu FETÖ’cü subaylara çaresizliği anlatıyorlar. Halkın FETÖ’cülere nasıl kin dolu olduğunu biliyorlar. Ömürlerini sonsuza dek cezaevinde geçireceklerinin farkındalar.
Bazı darbeci subaylar bu duruma artık dayanamıyor. FETÖ bunlara cennet vadetti ama cennet değil cehennemi yaşıyorlar. Yakınlarına da FETÖ’cü olduklarını itiraf edeceklerini, her şeyi anlatacaklarını söylüyorlar.
Hatta bir iki subay bu yönde ifadeler de verdiler. O ifadelerle bazı gizli imamlara ulaşıldı. Kripto birçok FETÖ’cü, özellikle de ortaya çıkarıldı. Şu an devletimiz kim FETÖ’cü kim değil bunları isim isim biliyor. Yarbay altında çok sayıda FETÖ’cünün olduğu bilinen bir gerçek ama birlik seviyesinde değiller.
TSK’daki FETÖ’cüler de bilindiklerini biliyorlar, ama çaresizler. 40 yıldır yapılanan FETÖ’cülere karşı 15 Temmuz’dan sonra ciddi sonuçlar alındı. Devletimize bu konuda çok ciddi çalışmaları için teşekkür etmeliyiz.
Bu arada özellikle FETÖ’cü avukatlar da mercek altında. Mahkemelerde FETÖ’cü subayları savunanların çok ilginç ilişkileri var. Buradan da büyük bir dalga gelebilir. Bekleyip görelim.