Dünya

Brunson soslu kuşatma!

Abone Ol

Akdeniz’de, Irak ve Suriye’deki askeri varlığı dikkat çeken ABD’nin terör örgütü PKK’yı Türkiye’ye karşı Esed’in yanına göndermesi ise gözlerden kaçmadı.

Rusya ile S-400 anlaşması yaparak ABD’ye alternatif Pazar oluşturmasının yanı sıra, sınır içi ve ötesinde terörle etkin mücadele yürüten, Türk Akımı, TANAP gibi projelerin yanında, Akkuyu Nükleer Santrali projesini hayata geçirerek enerjide dışa bağımlılığını azaltmaya çalışan, bölgesel ticarette yerel paraya geçiş hamlesi ile ABD’nin ticari hegemonyasının sarsmak isteyen Türkiye, özellikle ABD ve İsrail’in başını çektiği Emperyalist devletler tarafından dört bir yandan kuşatma altına alınıyor.

BRUNSON BAHANE!

ABD’nin, görünen sebebi, “Casusluk yaptığı, FETÖ ve PKK adına suç işlediği” iddiasıyla tutuklanan Papaz Andres Brunson olsa da Türkiye’yi ekonomik siyasi ve askeri alanda sıkıştırmaya çalışmasının asıl sebebi , “Türkiye’nin son birkaç yılda yaptığı hamleler ile ABD kontrolünden çıkma çabaları ve İsrail’in tahrif edilmiş Tevrat’taki yer alan Büyük İsrail projesi” olarak karşımıza çıkıyor.

TERÖR BAHANESİ İLE BÖLGEYE YERLEŞTİ

Özgürleştirme iddiasıyla işgal ettiği Irak’ta, besleyip büyüttüğü terör örgütlerini bahane ederek işgali kalıcı hale getiren ABD, Irak’taki terörü Suriye’ye ihraç ederek, ülkenin kuzeyinde terör örgütü PKK’ya alan açarak, terör örgütü eliyle işgalini Suriye’ye taşıdı. Bölgede tabiri caizse “Kimin eli kimin cebinde” durumu yaşanıyor. ABD’nin 5 bin 400 TIR’ı aşan askeri teçhizat ve ağır silahlar göndererek silahlandırdığı terör örgütüne ABD’nin “kadim düşmanı” Rusya siyasi destek sağlıyor, yine ABD’nin “Kadim düşmanı” İran destekli terör örgütleri ile ABD destekli terör örgütü PKK, Suriye’de ve Irak’ta ortak operasyonlar düzenliyor.

PKK’YI ESED’E GÖNDERDİ

Son olarak, ABD’nin terör örgütü PKK’yı Türkiye’ye karşı Esed’in yanına göndermesi dikkat çekti. Suriye’de terör örgütü PKK ile Esed/Hamaney rejimi arasındaki askeri iş birliği kapsamında yaklaşık bin 300 PKK’lı terörist, rejimin muhaliflere karşı olası operasyonlarına destek için Halep’e geçti.

Burada söz konusu işbirliğinin görünen amacı İdlib’deki devrimci gruplara karşı operasyon yapılması gibi görünse de adıl hedef, başta İdlib’de olmak üzere Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtları ile emperyalistlerin güney sınırında kurmak istedikleri terör koridorunun önüne set çeken ve bölgede kontrol faaliyeti yürüten Türkiye.

BÖLGEDEKİ ASKERİ FAZLALIL DİKKAT ÇEKİCİ

DAEŞ bahanesi ile Irak’a oradan da Suriye’ye iyice yerleşen ABD’nin Irak’ta bilinen 5 askeri üssü var. Son olarak IKBY’nin Erbil kentine, bölgede karargâh vazifesi görecek sözde konsolosluk binasının temelini atan ABD’nin Suriye’de ise, bilinen 14 askeri üssü var. PKK eliyle işgal edilen bölgelere yerleşen ABD’nin bu üslerdeki asker sayısının ise 5 bin civarında olduğu belirtiliyor. Kısa süre önce Suriye’den çekilmeyi planladığını açıklayan ABD’nin bölgede bu kadar fazla askeri üs bulundurmasının sebebi manidar. Özellikle Erbil’e dünyanın en büyük konsolosluk binası ABD’nin orta doğudaki operasyonlarını yürüttüğü önemli bir karargâh vazifesi görecek.

AKDENİZ ASKER KAYNIYOR!

Bunun yanı sıra Suriye’nin kuzeyinde bulunan askeri üslerini de genişletme çabası içine giren ABD’nin, üssü genişletme bahanesi yine DAEŞ’le mücadele palavrası oldu. PKK işgali altındaki Haseke’deki askeri üssü genişlettiği ve içinde silah bulunan 150 araçlık bir konvoyu bölgeye sevk ettiği bildirildi.

Diğer yandan Akdeniz’in doğusuna da askeri yığınak yapan ABD’nin denizde, 1 uçak gemisi, 6 savaş gemisi ve 2 denizaltı bulundurduğu biliniyor. İngiltere’nin bölgede bir denizaltısı var. Fransa da Akdeniz’de bir savaş gemisi bulunduruyor. Rusya’nın da Akdeniz’de 6 savaş gemisi bulunuyor. Rusya’nın ayrıca Tartus ve Lazkiye’de askeri üsleri mevcut.

FİTNE ÜSSÜ SUUD VE BAE

ABD’nin Türkiye’yi sıkıştırma planının en önemli işbirlikçileri olarak Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ön plana çıkıyor. İsrail’e yakınlığı ile öne çıkan Suudi Arabistan prensi Muhammed bin Salman ve BAE veliaht prensi Muhammed bin Zayid el-Neyhan’ın bölgesel iktidar hırsını kullanan ABD, bu ülkeler üzerinden yürüttüğü algı operasyonları ile İslam dünyasının Filistin ve Türkiye konusunda direncini de kırmayı hedefliyor.

SAFLAR BELLİ OLUYOR!

Terör örgütlerine siyasi, iktisadi, askeri ve lojistik destek sağlan ABD, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve yapısını bozma görevi verdiği terör örgütü elebaşı FETO’ya ülkesinde her türlü korumayı sağlıyor. Pensilvanya’daki kalesinde ABD gölgesinde yaşayan Gülen üzerinden gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi ile Türkiye’yi parçalamaya çalışan ABD’de, ABD başkanı Donald Trump’a “Gülenle görüş” çağrısı yapıldı. Bu rezalete ABD merkezli “düşünce” kuruluşu Ortadoğu Forumu Direktörü Gregg Roman’dan destek geldi. İsrail televizyonuna konuşan Ortadoğu Forumu (MEF) Direktörü Gregg Roman, Türkiye’ye yönelik yaptırımların yetersiz olduğunu belirterek, “Başkan, Fetullah Gülen’le birebir görüşmeli” ifadelerini kullanarak, FETO’nun ödüllendirilmesini istedi. Çağrının yapıldığı yayın organı ise İsrail televizyonu.

“BEYAZ SARAY’DA AĞIRLANMALILAR”

İsrail televizyonu ‘İ24 News’te yaptığı açıklamada, ABD’nin safını net bir şekilde ortaya koymasını isteyen Roman, şunları söyledi: “Türkiye’de Kürt partisi HDP’nin hapiste tutulan başkanı Demirtaş var.

Bence Trump, Türkiye’nin Güneydoğusu’ndaki Kürt liderleri Beyaz Saray’da ağırlamalı. Ordu güçlerimizi Türkiye dışına çıkmasını teşvik ederek, bunları kuzeyde Bulgaristan’a güneyde Irak’a ya da imkan dahilinde Yunanistan’a taşımalı. Hatta daha fazlasını yaparak, Erdoğan’ın 2016 Temmuz ayında darbenin arkasında olmakla suçladığı Gülen ile birebir Beyaz Saray’da görüşmeli. Trump, ABD’nin Türkiye politikasında geç kaldı ama nihayet doğru davranmaya başladı. Trump’ın yaptıklarıyla gurur duyuyorum.”